Jared Leto’yu Dövüş Kulübü ve Bir Rüya İçin Ağıt gibi kült filmlerdeki arıza rolleriyle tanıyıp, modern rock grubu 30 Seconds to Mars’ta sergilediği müzisyen kimliğini muhtemelen sonradan keşfettiniz. Aklınızdan geçen “Aktördü, müzisyen olmuş” saptamasını bir kenara bırakın, zira bu tür yakıştırmalardan pek hoşlanmıyor. “Filmlerden önce de müzisyendim, sadece şarkılarımı milyonlar dinlemiyordu. Kendimi hiçbir zaman aktör hissetmedim.”
Röportajın devamı GQ Türkiye Haziran sayısında ve iPad edisyonunda