"Jilet gibi giyin ve bir buçuk saat içinde benimle Modell'in mekanında benimle buluş." — Christopher Moltisanti, The Sopranos, S03 EP03, The Fortunate Son.
James Gandolfini'nin en büyük eseri hem karmaşık bir anti-kahraman hem de alışılmadık bir stil ikonuydu. İpeksi gömlekler, depresyon bornozları, altın Rolex'ler ve hacimli Range Rover'lar... Tabasco stili kamp yaka gömlekler, büyük pantolonları ve ışıltılı pembemsi yüzükleri ile 2000'lerin nostalji yamasından habersiz biraz pinup'tı. Biraz Scorsese, biraz Our Legacy, biraz JJJound'un moodboard'u gibi.
Mevsimler değişiyor, dünya tekrar tekrar dehşete düşüyor ve The Sopranos hala gerçekten iyi bir televizyon programı olduğunu kanıtlıyor. Tony'nin etkisi yadsınamaz (kamp yakası tercihleri, FBI ajanı Dwight Harris'in büyük cesur çocuğumuzu alt etme arzusu kadar yok edilemez görünüyor), ancak Bada Bingiverse'deki diğer bazı karakterlere ve onların garip bir şekilde ileri görüşlü olduklarına odaklanmak istiyorum. Kıyafetlere bakınca Sopranos stilinin sonsuz etkisini görüyorum.
Bu tarzın yeniden canlanması çabuk sönecek gibiydi. Bol kot pantolonlara ve kamyoncu şapkalarına ilgi bir yere kadar sürebilirdi. Fakat dizideki "bilge adam" tiplerine bakınca bugün ne kadar çok adamın bu şekilde giyindiğini fark edebilirsiniz. Christopher'ın kova şapkaları, Bobby'nin cepli yelekleri ve kamuflaj esintileri, Paulie'nin örme poloları, Furio'nun seksi İtalyan barok desen ipek gömlekleri, hemen her karakterin giydiği gömlek yaka deri ceketler ve AJ'in emo tişörtleri. Hangi moda başkentinde turlarsanız bu parçalardan birine rastlarsınız.
Şovun yaratıcısı David Chase övgüyü hak ederken, karakterlerin dışa dönük evrenini gerçekten şekillendiren ve şovun kıyafetlerine zamanın ruhu içinde uzun ömürlü olmasını sağlayansa kostüm tasarımcısı Juliet Polcsa. Polcsa, eski gangster film kinayelerini yeniden ele almak yerine, gerçek erkeklerin ne giydiğini öğrenmek için sahaya indi. Michael Imperioli ve Steve Schirripa'nın Talking Sopranos podcast'inin 2020 yayınlanan bölümünde Polcsa gerçekten NJ gangsterlerinin gidip alışveriş yaptığı Goomba, The Garage gibi mağazaların sahiplerinden aldığı ipuçlarını tekrar hatırlayıp aktardı.
Polcsa, "David'in istediği gerçeklikti" diyor. “Bir mafya ailesinin ne olduğuna dair klişeler veya önyargılı düşünceler istemiyordu. Şaşırtıcı bir şekilde, araştırmaya ve araştırma yapmaya ve bu adamların alışveriş yaptığı bu mağazaları bulmaya başladığımda, koşu takımları ve cafcaflı gömlekleri gördüm. Tommy Hilfiger ve [Christopher tarafından giyilen] modern genç adamların sevdiği parçalar.” Ayrıca Tony Sirico kafasına bir şey takmaktan hoşlanmazdı ki oldukça ilginç.
Bu antropolojik kostüm tasarımı okulu, Adam Sandler'ın Ferragamo kemerinden sorumlu stilist Miyako Bellizzi, Safdie's Uncut Gems'deki Cartier güneş gözlükleri ve deri ceketleri de aynı kişinin tercihi (fotoğrafçı ve danışman Mordechai Rubinstein'ın yardımıyla); ve HBO'nun Scenese From A Marriage'in yeniden çevriminde Oscar Isaac'in huysuz havasını da yaratan kişi. Bu ev isimlerinin ekranda kıyafetlerini nasıl giydiği konusunda bir tuhaflık ve yıpranmış bir özgünlük var. Tıpkı Christopher'ın Nike eşofmanlarının ve Paulie'nin pantolon askılı eşofmanlarına sabitlenen ipli yeleklerinin hem tuhaf hem de aşırı gerçekçi hissettirmesi gibi. Bir bahis dükkanının çöküşünden sonra orta seviye bir danışman satın alıp gösteriş yapmayı gerçekten hayal edebileceğiniz türden bir şey.
Bu herkes tarafından tanınan isimlerin kıyafetlerini taşıma şeklinde tuhaf bir özgünlük var. Tıpkı Christopher'ın Nike eşofmanlarının ve Paulie'nin pantolon askılı eşofmanlarına sabitlenen ipli yeleklerinin hem tuhaf hem de aşırı gerçekçi hissettirmesi gibi.
The Sopranos'un temaları evrensel ve zamansız. Ailes, finansal durum, sağlık, aşk, hayat, ölüm... Tıpkı kıyafetleri gibi.
British GQ
