Bu çok önemli molekül hakkında bu kadar basit bakmak istemeyiz, ama su şu sıralar epey popüler. Bu da şu soruyu akla getiriyor: Su içmenin faydaları nelerdir?
Stanley termoslara duyulan takıntı ve sözde “hiper oksijenlenmiş” 26 dolarlık su şişeleri arasında, cevaplar biraz bulanık olabilir. Çok az içerseniz, kuru bir bisküviye dönüşürsünüz. Çok fazla içerseniz, ofiste şüpheli derecede sık tuvalet molası verirsiniz.
Evet, su önemli, ama siz bunu zaten biliyordunuz. Ulusal Tıp Akademisi’nin 2005 tarihli bir makalesine göre, H₂O insan vücudunun yaklaşık yüzde 60’ını oluşturuyor. Sadece vücut ısımızı düzenlemeye ve sindirime yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda eklemlerimizi hareket ettiriyor, bakterileri dışarı atıyor ve hücrelere oksijen ve besin taşıyor (ve daha birçok faydası var). Performans stratejisti Abigail Ireland’ın dediği gibi: “Yaptığımız her şeyin temelinde su var.” Ve en hafif derecede susuz kalmak bile enerji seviyesini, ruh halini ve atletik performansı etkileyebilir.
Peki, su içmenin faydaları nelerdir diyorsanız, her gün tam olarak ne kadar su içmeniz gerektiğini öğrenmek için uzmanlarla konuştuk.
Doğrudan NHS yönergelerine başvurmak, okulda bir tartışma sonrası annenizi aramak gibi hissettirebilir. İstediğiniz cevabı alacağınız kesin olmasa da, otoriter bir kaynak olacaktır. NHS web sitesine göre, günlük altı ila sekiz bardak su içmek öneriliyor—bu da gayet belirsiz, ama uygun bir başlangıç noktası gibi görünüyor.
ABD’de ise Beslenme ve Diyetetik Akademisi biraz daha net. Onlara göre, erkekler günde yaklaşık 15,5 bardak (yaklaşık 240 mililitre) yani 3,7 litre su içmeli. Ancak yiyeceklerden alınan ortalama sıvı miktarını çıkardığımızda, geriye 2,9 litre sıvı kalıyor. Buna çay, kahve ve hatta bir miktar alkol de dahil. Konuştuğumuz diğer uzmanlar ise iki ila üç litre arasında su içmenin iyi bir ölçüt olduğunu söylüyor ki bu, hem NHS’in (az çok) hem de ABD’nin rakamlarını destekliyor. Harika!
Ama hayatın her alanında olduğu gibi, iş bu kadar basit değil. Egzersiz, hastalık, cinsiyet, kilo, tuzlu beslenme, meyve tüketimi, uçak yolculuğu, klimalı ortamlar ve terleme gibi faktörler, ihtiyacınız olan su miktarını artırabilir ya da azaltabilir. Keşke vücudunuz bunu size anlatmanın bir yolunu bulabilseydi...
Abigail Ireland, vücudun susuz kaldığında verdiği sinyalleri şöyle sıralıyor: gerilim tipi baş ağrıları, kuru cilt, kuru ağız, kırılgan saçlar, beyaz tabakayla kaplanmış bir dil, odaklanma güçlüğü, yorgunluk ve koyu renkli idrar.
İdeal idrar renginin tamamen şeffaf olmaması gerektiğini belirtiyor. Yani, berrak idrar için tam puan almıyorsunuz. Aşırı su tüketimi, vücuttaki sodyum seviyesinin düşmesine, su zehirlenmesine, beyin şişmesine ve hatta ölüme bile yol açabilir. Bu yüzden hedeflediğiniz renk, açık soluk sarı olmalı. Ayrıca, uzun süredir tuvalete gitmediyseniz bu da susuzluk belirtisidir—günde dört defadan az idrara çıkmak vücudunuz için alarm anlamına gelir.
“Bir bardak suyu bir dikişte içmek, genel hidrasyon seviyenizi korumak için pek de iyi bir yöntem değildir,” diyor NHS doktoru ve Britanya Estetik Tıp Koleji üyesi Dr. Ed Robinson.
Ancak özellikle susadıysanız, yakın zamanda egzersiz yaptıysanız veya yeni uyandıysanız, bir bardak suyu hızlıca içmek vücudunuzu dengeye getirmeye yardımcı olabilir. Daha hızlı bir yöntem olarak serum taktırmanın(!) önerilmesi üzerine, Robinson ve Ireland bunun yerine gün boyunca su tüketiminizi takip edebilmenizi sağlayan ölçekli bir su şişesi kullanmanızı şiddetle tavsiye ediyor.
Herhangi bir hekim kontrolü olmadan serum tedavisi uygulatmayınız. !
“Bazı insanlar, yediklerinin daha kolay inmesine yardımcı olması için yemek sırasında su içmeyi rahat bulur,” diyor Ireland. “Ancak bazı çalışmalar, yemek öncesinde çok fazla su içmenin mide asidini seyreltip yiyeceklerin sindirilmesini o kadar da etkili hale getirmediğini söylüyor.” Kısacası, kesin bir cevap yok.
“Bu yüzden, yemekten 20 ila 30 dakika önce son yudumunuzu almanızı, ardından yemeğinizi yemenizi ve 20 ila 30 dakika sonra tekrar su içmenizi öneriyorum. Ama bence herkes kendi bedenini dinlemeli.”
Peki, belki de yemek yerine su içmelisiniz? “Susuzluk sinyallerimiz, açlık sinyallerimizden yüzde 80 daha zayıftır,” diyor sağlık ve fitness koçu, Sculptrition’ın kurucusu Amanda Place. “Bu da çoğu zaman su yerine yiyecek tercih etmemize yol açar ve hem aşırı yemeye hem de susuz kalmaya sebep olabilir. Bu yüzden, her açlık hissettiğinizde – ya da aç olduğunuzu düşündüğünüzde – önce biraz su için ve ardından 15 ila 20 dakika bekleyin.”
“Tükettiğiniz suyun türü, yeterince hidrasyon sağlamaktan daha az önemlidir,” diyor Place. Musluk suyu mantıklı bir seçimdir. Eğer zararlı maddeler içermeyen bir su kaynağına sahipseniz şanslısınız. Hatta suya biraz limon veya bir tutam tuz eklemek isteyebilirsiniz, çünkü bunun da sağlık açısından birçok faydası var.
Ayrıca, plastik şişelenmiş sudan kaçınmak muhtemelen en iyisidir. 2024’te ABC tarafından yayımlanan bir rapora göre, bu yalnızca gereksiz ve sürdürülemez olmakla kalmıyor, aynı zamanda suya mikroplastikler de salıyor. Ve evet, muhtemelen bunları içmek istemezsiniz.
Cildiniz kuruysa daha fazla su içmeniz gerektiği sıkça söylenir. Ancak Robinson, bunun tam olarak doğru olmadığını belirtiyor: “İki ila üç litreden fazla su içmenin cildi iyileştirdiğine dair güçlü bir kanıt yok.”
“Cilt, vücuttaki en büyük organdır ve birçok işlevi vardır, ancak en önemlilerinden biri transepidermal su kaybını önlemektir.” Yani, cilt yoluyla su kaybını. Günümüzde insanların retinoidler ve tretinoin gibi yaşlanma karşıtı kremleri fazla kullandığını, bunun da epidermal tabakaya zarar vererek susuzluğa neden olduğunu söylüyor. Peki, ne yapmalı? Pahalı cilt bakım ürünlerine para dökmek yerine, iyi bir nemlendirici ve günlük SPF 30+ kullanmak, cildinizi sağlıklı ve nemli tutmak için yeterli.
BU İÇERİK İLK OLARAK BRITISH GQ WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.