The Last of Us dizisinin ikinci sezonunun finaline dair spoiler içerir.
The Last of Us’ın ikinci sezonunun finali, hikâyenin iki sezonda sona erdirilmesinin hiç planlanmadığını, aksine en azından bir üçüncü sezonla devam ettirilmesinin hedeflendiğini gösteriyor.
Yedinci bölüm tam anlamıyla bir final değil; üçüncü sezonla bağlantı kuran bir köprü niteliğinde. Bu yeni sezonun başka bir karaktere odaklanacağı izlenimi veren bir sonla bitiyor.
Altıncı bölüm, nostalji, dram ve acı dolu anlarla doluydu (Eugene’in ölümü gibi — bu olay Gail’in Joel’e neden kin beslediğini açığa çıkardı — ve Joel ile Ellie arasındaki ilişkinin bozulması). Yedinci bölüm ise bizi Seattle’a geri götürüyor. Dina, Ellie, Jesse ve Tommy, kaçış planı yaparken WLF (Kurtlar Cephesi) tarafından yakalanmaktan kaçınmaya çalışıyor.
Bu bölüm, sezonun ikinci bölümünde yaşanan Joel’in ölüm sahnesi kadar sarsıcı olmasa da önemli bir ölüm, bir savaşın başlangıcı ve Ellie ile Abby arasında gerçekleşen, sezon 3’te ne olacağına dair birçok soru işareti bırakan bir karşılaşma içeriyor.
Ellie, Abby’yi bulup intikamını almak konusundaki saplantısını sürdürürken, Nora’nın son sözleri olan “Whale” (balina) ve “Wheel” (tekerlek) kelimelerinin aslında birer şifre olduğunu ve akvaryumu işaret ettiğini keşfeder. Bunun üzerine akvaryuma gider.
Akvaryumda Ellie, WLF’nin bir şeyler planladığını fark eder ve onları küçük bir adaya kadar takip eder. Burası, Serafitler’in (ya da Scars/Yaralılar) evidir. Ellie, Serafitler tarafından yakalanır ve öldürülmek üzeredir. Ancak o sırada WLF üyelerinin adada olduklarına dair haber gelir ve Serafitler, ölümcül düşmanları olan WLF’ye odaklanmak için Ellie’yi bırakır.
Ellie kaçmayı başarır ve Seattle’a geri döner. Uzakta silah sesleri ve savaşın alevleri görülür. Bu da üçüncü sezonun, bu iki grup arasındaki çatışmayı ve savaşın sonuçlarını ele almaya devam edebileceğine işaret eder.
Ellie, akvaryuma girdikten sonra Owen ve hamile olan Mel’i öldürür. Jesse ve Tommy (Gabriel Luna), onu oradan çıkarır. Hep birlikte tiyatroya geri dönerler. O an için Ellie intikamı bırakıp eve dönmeye razı görünür; bu, Abby’yi hayatta bırakmak anlamına gelse bile.
Ancak işler değişir. Saklandıkları yerde bulunurlar ve silah sesleri başlar. Jesse, oracıkta öldürülür (bu oldukça trajiktir, çünkü o gerçekten bebeğinin hayatında yer almak istiyordu ve sadece sevdiği insanları kurtarmak için Seattle’a gelmişti). Ellie, Tommy’ye silah doğrultmuş Abby ile karşı karşıya gelir.
Abby, Ellie’yi tanıyınca şaşırmış görünür ve ona “Hayatını bağışladım” der (ki bu oldukça ironiktir; çünkü Joel, ona hayatını kurtardığını söylediğinde Abby, “Ne hayatı?” diye yanıt vermişti ve o fırsatı geri çevirmişti). Kendi intikamına devam eder. Ardından bir silah sesi duyarız. Abby'nin Ellie’ye ateş ettiği izlenimi verilir, ancak ekran kararır ve bu etkileşimin sonucu gösterilmez.
Peki Ellie öldü mü? Muhtemelen hayır, ama bu sahnede gerçekten ne olduğunu üçüncü sezona kadar öğrenemeyeceğiz. Ellie’nin hikâyesinin orada ve o şekilde bitmediğini biliyoruz. Bu nedenle bir olasılık, Abby’nin onu sadece yaralamış olması ve Tommy’nin onu tekrar kurtarıp eve götürmeye çalışması olabilir. Ya da duyduğumuz silah sesi, Ellie’ye değil başka birine yönelmiş olabilir.
Bu bir rüya da olabilir (Ellie’nin, kararlarının olası bir sonucunu gördüğü kötü bir rüya), ama gerçek de olabilir. Belki de silah sesi başka birinden geliyor, Abby’yi korkutmaya ya da dikkatini dağıtmaya çalışıyor?
Abby’nin Ellie’ye ateş ettiği sahneden sonra ekran kararır, ama olaylar burada sona ermez. Ardından gelen sahne bizi Seattle’da 1. Güne geri götürür. Ancak bu kez, Dina ve Ellie şehre geldiklerinde Abby’nin o gün neler yaptığına tanık oluruz.
Bu sahne, üçüncü sezonun — en azından başlarında — Abby’nin hikâyesine odaklanabileceğine dair bir ipucu olabilir. Isaac’in yaptığı bir yorumdan, Serafitlerle savaş başlamadan önce kimsenin Abby’nin nerede olduğunu bilmediğini öğreniyoruz. Bu nedenle muhtemelen üçüncü sezonda Abby’nin o sürede neler yaşadığını, nasıl tiyatroya kadar geldiğini ve Jackson grubunun saklandığı yeri nasıl keşfettiğini göreceğiz.
BU İÇERİK İLK OLARAK GQ MÉXICO Y LATINOAMÉRICA WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.