İş gününün yarısı, öğle yemeği arası, her gün aynı sıkıcı muhabbetin döndüğü, monoton bir zaman dilimi olmak zorunda değil. Dünya çapında gitgide yaygınlaşan sosyal öğle yemeği ağı COlunching ile bir sonraki öğle yemeğinde beklenmedik, farklı ve yepyeni insanlarla tanışabilir; böylece hem iş çevrenizi genişletebilir hem de kendi eğlenceli öğle yemeği grubunuzu oluşturabilirsiniz.
Kısaca özetlemek gerekirse COlunching, lezzetli bir sosyal deneyim. COlunching web sayfasına (www.colunching.com) üye olup, kendi seçtiğiniz restoranı belirterek kendi öğle yemeği masanızı açıyorsunuz. İlgilenen insanların katılımıyla masa doluyor ve öğle yemeğini yeni arkadaşlarınızla yiyorsunuz. Bunun için sadece yemekte payınıza ne düşerse onu ödemeniz gerekiyor. Yani COlunching tamamen ücretsiz.
COlunching davetlerinin sekiz kişiye kadar olması öneriliyor.COlunching felsefesine göre sekiz kişiden fazla katılımlı öğle yemeklerinde uzak uçların iletişimi zorlaşıyor bu yüzden samimiyet azalıyor. Bu sınırlama karşılıklı konuşmaların daha iyi anlaşılması ve daha etkin katılımcı bir iletişim kurulması açısından mantıklı ama asla mecburi değil. 20 kişilik grubunuzla da bir COlunching organizasyonuna katılmanız tabii ki mümkün.
Frederic de Bourguet ve Sonia Zannad tarafından yaratılan ve 2010 yılında uygulanmaya başlayan COlunching ağı her gün daha da yaygınlaşıyor. Bugünlerde 30 ülkeden insanların bir araya geldiği COlunching öğle yemeği toplantılarında Türkiye de sırada. COlunching hikayesini, yaratıcılarından Frederic de Bourguet anlattı:
Bu fikir nereden çıktı?
Çok basit, "Neden günlük hayatımızdaki planlarımızı internet üzerinde yapabileceğimiz bir sosyal ağ olmasın ki" dedim. Fikrin aslı bir restoranda tanıştığınız ya da tanışacağınız insanlardan oluşan bir sosyal ağ kurmaktı -aynı masa etrafında oturmaktan daha sosyal ne olabilir ki? Bu fikrin ismi ne olabilir diye düşünürken Sonia çıkageldi. Sonia farklı yabancılarla öğle yemeği yeme konsepti üzerine çalışmalar yapıyordu ve bu fikrine COlunching adını vermişti. Birkaç hafta sonra bu iki fikri birleştirebileceğimize karar verdik ve tüm dünyaya COlunching fikrini açıkladık.
En aktif ülkeler hangileri?
COlunching uygulaması ilk Paris’te başladı bu yüzden geçen yılın en aktif şehri Paris, en aktif ülkesi de Fransa oldu. Diğer yanda Avustralya ve ABD de son hızla arayı kapatıyor. Lübnan’da sıkı bir COlunching kitlesi var, COlunching bu senenin en büyük trendi olmaya aday. Planlarımıza göre COlunching Türkiye etkinlikleriyse 2012’nin ilk çeyreğinde başlıyor olacak.
Kulağınıza gelen başarı hikayeleri var mı?
Colunching sayesinde bugüne dek bir çok iş bağlantısı yapıldığını biliyorum, öğle yemeği sonrası herkesin kartvizitlerini dağıtması heyecan verici. Dünya çapında seyahat eden COlunching üyelerinin gittikleri yerlerde öğle yemeklerine katıldığını görüyoruz. Parisli ve New Yorklu üyeler neredeyse bunu karşılıklı bir gelenek haline getirdiler. Bu sağlıklı bir sosyal ağ oluştuğunun kanıtı. COlunching etkinliklerine katılan birçok çift var, hatta öğle yemeğinde tanışanlar da...
Karşılaştığınız en şaşırtıcı rastlantılar neler?
Normal şartlarda zaten bir şekilde tanışmış olmaları gereken katılımcıları görmek çok eğlenceli. Bir keresinde, iki kişi komşu olduklarını farkettiler. Mesela New York’ta COlunching’e katılan iki kişi yemek sırasında şaşırtıcı bir biçimde Birleşmiş Milletler’de çalıştıklarını, üç yıldan beri hiç tanışmadan birbirlerine bir metreden az mesafede oturuyor olduklarını anladılar.
Eğer öğle yemeği için bir grup ünlü seçmeniz gerekseydi masanızda kimler olurdu?
Cevaplaması imkansız bir soru. Aslında ilk cevabım yarın yemek yiyeceğim kişiler olurdu. Hareketli bir grupla olmayı severim, çünkü konuşmak her şeydir. Mesela, Hugh Hefner, Alfred Hitchcock, Meryl Streep, Marilyn Monroe, Richard Branson, Winston Churchill, Oscar Wilde ve... Bilmem ki, tamamen alakasız biri, mesela Lady Gaga gibi. Yemekten anlayan biri belki, ya da tatlı niyetine biri, mesela Julia Child ya da Alain Ducasse gibi....