OH, JA, SCHÖN DE NİYE SES YOK?
Adam anahtar deliğinden yatak odasını dikizlemektedir. Odadaki kadın, yatağın üzerinde mastürbasyon yapmaktadır. Sonra adam odaya girer, hızla soyunur, ikili sevişmeye başlar, aralarında “doggy style” ve oral seks gibi klasiklerin de bulunduğu çeşitli pozisyonlar denenir vs. İnanması hem zor, hem kolay; bir zamanlar bu senaryo da yeniydi, ilginçti. 100 yıl önce filan. Mesela, Am Abend adlı film çekildiğinde, 1910’da.
Am Abend, adından da anlaşılacağı üzere, Alman filmi. Zaten lafı getirmeye çalıştığımız yer de orası. İlk “Alman pornosu”ndan bahsediyoruz. O muhteşem geleneğin başlangıcından. 80’li yıllarda milyonlarca Türk insanını da kucaklayan bir dalganın ilk kıpırtılarından. Video kasetlerle evlerimize kadar girip adeta ailemizin birer parçası olan o muhteşem insanların âleminden... Fazla ileri gitmiş olabiliriz, son cümleyi kayıtlardan çıkaralım hadi. Ama öncesi gerçek. “Alman pornosu”nun hem dünya tarihinde hem de Türkiye’nin sosyal tarihinde yeri var. Video kaset dönemi diyorduk işte. Dublajlı Alman pornoları vardı, oyuncuların turist ağzıyla Türkçe konuştuğu filmler. “Oh, ben var böylesini hiç yememek” filan. Bir de orijinal seslendirmeli eserler vardı. Meşhur “Oh, ja, schön, weiter,weiter!” filmleri...
Sessiz film döneminde, Am Abend’in ilk sahnesi için motor dendiği an, çok önemli bir andı, orası kesin. Fakat sessiz bir Alman pornosu... Bir şeyler fazlasıyla eksik kalmış olabilir mi? Sessiz Fransız ya da Amerikan pornolarından daha eksik? Rivayet edilir ki, ışıklar sönüp de 1910 model kömürlü sinema makinesi çalıştığında, makaralar “weiter, ja schön, weiter” diye dönermiş. Ya da biz çok duyarlı bir dönemden geçiyoruz.
TEK TUŞLA SEVİŞME BAŞLASIN
Ücretsiz abone olunan bir kablo-televizyon platformu düşünün. Giderlerin büyük bölümünü merkezi hükümet ve yerel yönetimler karşılasın. Başvuran kişi ve gruplara, seslerini duyurmaları için yayın saatleri verilsin. İsteyen herkes tek tuş hareketiyle bu kanalları izleyebilsin. Şahane bir kamu hizmeti. Fakat... O tek tuşa basın ve karşınıza üç lafının ikisi ağır küfür olan, şişman, sakallı bir adam çıksın; adamın yanında çoğunlukla çırılçıplak porno yıldızları bulunsun, muhabbet cinsel pozisyonlar üzerinden dönsün, skeç niyetine sevişme sahneleri yayınlansın, “penetrasyon” dışında her şey gösterilebilsin...
Rüya gibi ya da kabus gibi gelebilir. Ama gerçek. Gerçekti daha doğrusu. Hem de gelişmiş ülkeler ligi muhafazakarlık grubu lideri Amerika Birleşik Devletleri’nde. Küfürcü şişman adam, erotik yayıncılıkta adilik-bayağılık eşiğiyle oynayarak çığır açan Screw dergisinin kurucusu Al Goldstein’dı. Derginin ticari başarısı, pornoyu televizyona taşıma fikrini doğurmuş, Midnight Blue adlı programın ilk bölümü 1974’te yayınlanmıştı. Goldstein’ın girişimi başkalarını da harekete geçirecek, özellikle New York kentindeki yayınlarda saat 22.00’den sonrası erotik-porno şovlarla dolacak, muhafazakarların isyanı sürerken muhabbet vajinaya sebze sokma sınırını bile aşacaktı.
Midnight Blue’nun yayınları 2002’ye, Screw dergisi batana, Goldstein iflas edene kadar sürdü. Diğer programlar da kamu hizmeti platformuna birer birer veda etti, televizyondaki porno yayıncılığı, uydudan izlenen programlara kaydı. Uydu-porno meselesi ayrı bir mesele; “kamu yararına yayın yapalım” diye kurulan platformu Al Goldstein’ın kapması çok ayrı bir meseleydi. Neredeyse 40 yıl önce, zap yaparken, iki elinde iki dildoyla muhabbete dalmış porno yıldızını gören mazbut aile insanlarının şaşkınlığını düşünün. Tam bir “o an” değil mi?
Pornonun o anları: 9. bölüm
Pornonun o anları: 8. bölüm
Pornonun o anları: 7. bölüm
Pornonun o anları: 6. bölüm
Pornonun o anları: 5. bölüm
Pornonun o anları: 4. bölüm
Pornonun o anları: 3. bölüm
Pornonun o anları: 2. bölüm
Pornonun o anları: 1. bölüm