2019 yılının sonlarına gidelim birlikte. Sevgi ve cinsellik ihtiyaçlarımızı karşılamak için neler yaptığımızı hatırlamaya çalışalım. Yaşam alanımızı ve/ya da hayatı paylaştığımız partnerimiz geldi bazılarımızın aklına belki. Bazılarımızın ise akıllı cihazlarda kullandığımız uygulamalar, hizmetler, evliliğimiz, gecelik ya da uzun süreli ilişkimiz ilişkilerimiz…
Pandemi ile birlikte, işe gitme, spor yapma, arkadaşlarımızla sosyalleşme, tiyatro izleme hallerimiz gibi, cinsel karşılaşmalarımız, aşk ve cinsellik hallerimiz de değişti. Bunda kısıtlamaların, yasakların, kapanmaların etkisi de var, ihtiyaç listelerimizde yaptığımız güncellemelerin de.
Çoğumuz için “güvende olma/güvenlik”, bir başka değişle, virüsü kapmama, listebaşı olurken, hareket, oyun gibi, sevgi ve cinsellik de sıralamada alt sıralara iniverdi.
Tam anlamıyla güvende olmak için kimseyle görüşmemek gerekiyordu. Buna aplikasyonda tanışacağımız yeni insanlar da, işe gidip gelen, ailesini ziyaret eden partnerimiz de dahildi. Bazılarımız sevgi ve/ya da cinsellik ihtiyaçlarını karşılamak için güvenlik riskleri aldı. Bu “riskli davranışların” öncesinde ve sonrasında da tedirgin, endişeli, korkmuş hissetti. Bazılarımız ise güvenlikten hiç ödün vermeden sevgi ve cinsellik ihtiyaçlarını karşılamayı tercih etti: Zoom’da karşılıklı yemek yedi, film izledi, yeni dijital seks araçları keşfetti, iki parçadan oluşan ve uzaktan kumanda edilebilen seks oyuncaklarıyla gerçek zamanlı deneyimler yaşadı.
Genel olarak evlerimizde geçirdiğimiz bu süreçte sevgiyi, aşkı, cinselliği, nerede, nasıl, kiminle/kimlerle yaşamış olursak olalım, bir bakıma, eşitlendik. Hepimiz konfor alanlarımızın dışına çıktık. İkilemler yaşadık, risk hesapları yaptık. Bu hesapların ardından ise tercihler ve vazgeçişler geldi.
Şimdi tüm bu yaşananlara, yaşadıklarımıza başka bir açıdan bakmayı deneyelim. Tinder 29 Mart 2020 günü rekor sayıda (3 milyar) swipe gerçekleştiğini açıkladı. 2020’de uzaktan sosyalleşmeye imkan veren çok sayıda oyun ve uygulamala da satış, indirme rekorları kırdığını açıkları. Dünyadan ve Türkiye’den çok sayıda “basılan” Covid partisi haberi duyduk, izledik. (Benim duyduğum en ilginç hikaye bir arkadaşımın davetli olduğu Covid Rus Ruleti partisiydi). Tüm bu veriler, haberler, hikayeler gösteriyor ki, bu yıl boyunca, farklı ve yeni deneyimlere alan açtık.
-“Pandemiye rağmen” değil, “pandemi sayesinde” yeni beceriler geliştirdik, büyüdük.
-Yalnız kaldık. İhtiyaçlarımızla, karşılanmadıklarında hissettiğimiz duygularla bağlantı kurduk. Neyin, kimin bizim için gerçekten vazgeçilmez olduğunu anladık.
- Belki fiziksel olanın çok ötesinde bir bağla bağlı olduğumuz biri olduğunu fark ettik ya da yanında çok yalnız hissettiğimiz bir insanla aynı mekanı paylaştığımızı...
Son söz niyetine: Pandemiyi ve bizi zorlayan, konfor alanımızdan çıkaran tüm durumları bir büyüme fırsatı olarak görebilmekte yatıyor galiba işin sırrı. Bu yazı özelinde düşünürsek de, yeni tanışma, flört etme, paylaşma, birbirini yaşama, cinsellik deneyimlerine alan açma fırsatı olarak görebilmekte.