Bakımlı bir erkek, elindekileri nasıl güzelleştireceğini bilir ama aynı zamanda istemediği şeyleri de yok etmenin yollarını öğrenmeli.
Burada bahsettiğimiz şey sadece ağız kokusu veya sırt tüyleri değil. Batık kıllar, bunyonlar veya akrakordonlar (bir tür deri lezyonu) gibi daha az karşımıza çıkan ama en az onlar kadar “itici” olan şeylerden de bahsediyoruz. Stresten, enfeksiyondan, kötü hijyenden ya da sadece çıkmak istedikleri için çıkabiliyorlar. Neyse ki, bu davetsiz misafirlerin çoğunun çaresine evde kolayca bakabilirsiniz. Ama yine de biraz ustalık gerekiyor. İşte GQ’nun vücudunuzda ortaya çıkabilecek en yaygın beş küçük rahatsızlığa yönelik sizin için hazırladığı kendin-yap (DIY) çözümleri.
Batık Kıllar
Bu acı verici küçük kılları düşünmek bile tüylerimizi diken diken ediyor. Tıraş sırasında bunları önlemek için elinizden geleni yapabilirsiniz. Ama ne yaparsanız yapın küçük bir tüy cildinizin altına yerleşmeye karar verebilir. Yanlara doğru büyüyerek veya baş aşağı kıvrılarak başlar, sonra içe doğru büyür. Sonuç; muhtemel bir enfeksiyon belirtisi olarak zonklayan kırmızı bir şişkinlik.
Batık bir kılı ilk fark ettiğinizde, cildi salisilik + laktik asit eksfoliyatörüyle veya evde şeker ve zeytinyağı kullanarak yapacağınız bir macunla güzelce ovun. Batığın sebep olduğu kırmızı püstülü patlatmaya çalışmayın; bunun yerine eksfoliasyon kullanırsanız kılı tutabilecek ölü yüzey hücrelerini kaldırarak kılın yüzeye çıkmasına yardımcı olur. Ardından, kılı yumuşatmak ve yüzeye daha fazla çıkmasına yardımcı olmak için bölgeye on dakika boyunca sıcak kompres uygulayın. Bunu günde bir veya iki kez yapın. Kısa süre sonra kılın deriyi delip geçtiğini göreceksiniz. Kullandığınız cımbızı önce dezenfekte edin, ardından kılı dikkatlice alın. Son olarak açılan gözeneği kurutmak için bölgeyi bir miktar alkolle dezenfekte edin.
Şişkinlik çok büyümüşse, kıl içe doğru çok kıvrılmış olabilir. Profesyonel olarak çıkarılması ve sterilize edilmesi için bir dermatoloğa gidin.
Batık Tırnaklar
Batık tırnağına yalnızca eğer ağrı ve şişlik hafifse kendiniz müdahale etmelisiniz. Şiddetli herhangi bir şey, derhal profesyonel müdahale gerektirir.
Buradaki amaç, tırnağı dışa doğru çıkarmak için ona adeta koçluk yapmaktır. Yani herhangi bir şeyi çıkarmak değil. Cildi yumuşatmak için ayağınızı günde iki veya üç kez ılık suda bekleterek başlayın. (Bakteri enfeksiyonunu önlemek için sıcak su kabına çeyrek fincan elma sirkesi ekleyebilirsiniz.)
Tırnağın kenarının altına nazikçe girebiliyorsanız, bunu küçük bir diş ipi ile veya parmak ucunuza pamuk sıkıştırarak hafifçe yapın. Bu, tırnağın cildin içine doğru değil, dışına doğru uzamasını teşvik edecektir. Rahat ayakkabılar giyin ve bu işlemi tırnak standart uzunluğuna ulaşana kadar her gün tekrarlayın. Standart boyuna ulaştığında tırnağı kesin. İdeal senaryoda bu noktadan sonra tırnağın normal uzaması gerekiyor.
Gelecek içinse gerçekten ayağınıza uygun ayakkabılar giydiğinizden emin olun. Küçük ayakkabı tercih ettiğinizde tırnak batması riskini göze almış olursunuz.
Akrakordon (Bir Tür Deri Lezyonu)
Bu tür deri lezyonlarını önlemek için yapabileceğiniz fazla bir şey yok. Maalesef yaş aldıkça giderek daha yaygın görülmeye başlanıyorlar. Koltuk altı, kasık, yüz, popo ve göbek deliğiniz gibi yerlerde ortaya çıkıyorlar. Aslına bakarsanız da nerede isterlerse orada çıkıyorlar. Küçük bir deri rahatsızlığı olarak özetlenebilir fakat tedavi edilmezlerse büyüyebilir veya kanla dolabilirler. Hoş değil.
Onlardan hızlı bir şekilde kurtulmak istiyor olabilirsiniz fakat aceleci davranmayın. Eğer onları koparırsanız durduramayacağınız bir şekilde kanayabilir. Bunun yerine, antibakteriyel ve antienflamatuar çay ağacı yağı kullanarak lezyonları yavaş yavaş eritmelisiniz. Lezyona günde iki veya üç kez birkaç damla yağ damlatın. Bu; fazla deriyi üç hafta içinde yavaşça kurutacak ve aynı zamanda enfeksiyon oluşmadan düşmesini sağlayacak. Yağı damlattıktan sonra birkaç dakika herhangi bir giysiyle temas ettirmeyin, yağı gerçekten cildinizin emdiğine emin olun.
Plantar Siğiller
Bu iyi huylu siğiller ellerinizde veya ayaklarınızda çıkabilir. Çok fazla endişelenmenize gerek yok; hafif bir viral enfeksiyonun belirtisi olsalar da, bu siğillerden kurtulmak çok kolay. Plantar siğiller genellikle küçük demetler halinde büyür. Tipik olarak bir bezelye tanesinden daha küçüktür. Sıklıkla hiçbir müdahale olmadan kendi kendilerine kaybolmalarına rağmen, güvenli bir şekilde yok olması bir ay veya daha fazla zaman alır. Dolayısıyla sabırlı olmalısınız.
Buna eski bir rivayet diyebilirsiniz, ancak yöntemlerden biri, siğilleri bir hafta boyunca koli bandıyla kaplamak, ardından sıcak suya batırmak ve tırnak törpüsüyle törpülemek. Ancak, siğil düşene kadar bu işlemi her hafta tekrarlamanız gerekecek ve bu sıkıcı olabilir.
Çözüm aslında sadece bir soğutucu sprey almak kadar kolay da olabilir. Bu işlem siğilleri dondurarak siğil ile cilt arasında bir kabarcık oluşmasını sağlar, bu da siğilleri ciltten daha da uzağa iter ve sonunda soyulmasına veya düşmesine neden olur. Bu spreyi de birden fazla uygulamanız gerekir. Dolayısıyla tekrar hatırlatıyoruz, sabırlı olun.
Bir ay sonra herhangi bir gelişme görmezseniz, siğillerin profesyonel olarak düşürülmesi gerekiyordur. Dolayısıyla bir doktora danışın.
Nasır ve Bunyonlar (Ayak başparmağının kenarında oluşan yumru şeklindeki çıkıntı)
Her ikisi de ayaklarınızda oluşur; bunyonlar, ayak başparmağının ayakla birleştiği eklemi hedef alır. Nasır, aşırı basınç uygulanmış olabilecek herhangi bir kemikli kısımda, ayağın çevresinde oluşur. Genellikle dar ayakkabılardan veya zorlu aktivitelerden kaynaklanırlar.
Bunlardan kurtulabilmek için evde deneyebileceğiniz iki basit yöntem var. Birincisi, ölü deriyi bir ponza taşı ile törpülemek. Nasırın etrafındaki sağlıklı cildi tahriş etmemek için bu işlemi mümkün olduğunca nazik yapın. İkinci olarak, ölü deri hücrelerini de yok eden ve genellikle 2-3 hafta içinde ayağınızı yavaş yavaş pürüzsüz durumuna geri kavuşturan salisilik asit topikal tedavisini deneyebilirsiniz.
Nasır ve bunyonlardan tamamen kurtulmak için mümkün olduğunca rahat ayakkabılar giyin ve ayağınıza doğrudan basınç uygulayan zorlu egzersizlerden kaçının. Eğer çok zorlarsanız nasır veya bunyon güçlenerek daha da kötü bir hal alabilir.