İlişkilerde Unutulmuş Yeni Yaklaşım: Tat Uyumu
DAHASI+

İlişkilerde Unutulmuş Yeni Yaklaşım: Tat Uyumu

Daha Ten Uyumu kavramını tam çözememişken yeni bir araştırma, çiftler arasında ilişkinin süresini belirlemede tat uyumunun önemli bir yeri olduğunu ortaya çıkardı. Yani sadece tipine ya da tenine göre değil, tadına göre de partner seçiyoruz. Nasıl mı?

Fotoğraf: Getty Images

Ten Uyumu Kanıtlandı mı ki?

Başlığı görünce benim aklıma ilk bu soru gelirdi? “Ten uyumu kanıtlandı mı ki de biz tat uyumuna geçtik?” Ten uyumu kanıtlandı evet. 1956 yılında bilim insanları ipek böceklerinin çiftleşme dönemi sırasında nasıl bütün erkekleri etrafına topladıklarını araştırırken bir feromon keşfettiler. Bu feromon özellikle ipek böceklerinde baskın olsa da çoğu hayvan tarafından vomeronasal (Jacobson Organı) bölge adında bir bölgeyle algılanabilen afrodizyak etkili bir doğal parfüm. İnsanlarda da burnun iç kısımlarında bulunuyor. İlkel bir bölge ve kadınların yumurtlama döneminde erkeklere daha çekici gelmelerinde de yine rol oynadığı düşünülüyor. Özellikle böcekler ve hayvanlar üstünde etkisi oldukça büyük olsa da insanların partner seçiminde ne kadar etkili olduğu konusunda hala tartışmalar var. Ten uyumu dediğimiz aslında adındaki gibi tenle değil, koku alma duyumuzla ilgili bir süreç. Karşımızdakinin kokuyla birlikte salgıladığı feromonlar bizi harekete geçiriyorsa aramızda bir ten uyumu var diyebiliyoruz. Günümüzde pek çok suni parfüm ve kokuyla karıştığında modern insan için Jacobson Organı küçülerek önemi yitiriyor.

 

Tensel çekimi sağlayan feromon (hormon taşıyıcı koku) 1956 yılında ipek böcekleri üzerinde yapılan bir araştırmayla kanıtlandı.

 

Baskın Duyun Hangisi?

Her insanın bir baskın duyusu bulunuyor. Araştırmalara göre görme en başat duyumuz. Bunun nedeni atalarımızın düzlük arazilerde tehlikeleri algılamak için uzun mesafeleri görecek şekilde evrilmiş olmaları. Bu nedenle önce tipe bakıyoruz. Uzaktan… Peki diğerleri? York Üniversitesi Psikoloji Bölümü profesörü Asifa Majid, “Bilim insanları yıllardır hangi duyumuzun daha önemli olduğunu araştırmaya devam ettiler ve görmenin en önemli duyumuz olduğunu keşfettiler” diyor. “Bu duyumuzu işitme, dokunma, tatma ve koklama takip ediyor.” Burada tabii ki istatistikler konuşuyor. Siz bu genellemeye uymak zorunda değilsiniz. Kimisi güzel bir ses tonundan etkilenirken kimisi için koku, partner seçiminde en belirgin etmendir. Bazısı yemeği dokunarak eliyle yemeyi sever, bazısı gözlerini kapatıp tadına bakmak ister. Baskın duyunuzun hangisi olduğunu bilim insanlarından önce siz söyleyebilirsiniz.

 

İnsanların geneli için en önemli duyular sırasıyla: Görme, işitme, dokunma, tatma ve koklama. Senin sıran nedir?

 

Peki Tat Uyumu Nereden Çıktı?

Türkiye’de de pek çok kişi tarafından ziyaret edilen Fransız kökenli kaçamak sitesi Gleeden’ın kullanıcıları üzerinde yaptığı bir ankette kadınların %90’ı, erkeklerin %87’si partnerlerinin tadının güzel çıkması durumunda onlara karşı arzularının artacağını söylemiş. Aynı şekilde kadınların %39’u, erkeklerin de %33’ü eğer karşısındaki kişinin tadını beğenmezse bir daha bir araya gelmek istemeyeceklerini söylemişler. Ankete katılanların yine %89’u, evlenecekleri kişinin tadının güzel olmasını önemli bir ön koşul olarak işaretlemiş. Bu arada ufak bir dipnot. Kadın ya da erkek fark etmeksizin eğer karşısındaki kişinin tadını beğenmezse kimse oral ilişki kurmuyor. Şimdi herkesin kafasında sorular var tabii. “Birinin tadına nasıl bakarsın?” gibi… Kuzuların Sessizliği filmine gitmesin kafalar. Kimseyi pişirip yememize gerek yok. Birinin ilk Rönesans zamanından fırlamış bir centilmen gibi elinin üstünü öpmek, yanağından öpmek ya da en belirgin haliyle biriyle öpüşmek onun tadını anlamamız için yeterli. Zira herkesin ağzındaki ve tenindeki vücut sıvılarının ona verdiği farklı bir tat var. Yani her koku, sahibi gibi eşsiz. Bu yüzden Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan bir başka ankete göre insanlar ilk öpüşmeden sonra %60 oranında o kişiyle bir daha buluşup buluşmayacağına karar veriyor.

 

Gleeden anketine katılan kadınların %90’ı partnerinin tadının güzel çıkması durumunda arzularının artacağını söylemişler.

 

İnsanın Tadı Değişir mi?

Hepimiz kendimize has bir imza koku mu taşıyoruz yoksa çevre, yaş ve beslenme faktörleri de etkili mi? Evet. Healthline raporuna göre insanların yedikleri şeylere göre salgıladıkları kokular da değişiyor. Eğer çok baharatlı ve et ağırlıklı beslenirseniz farklı kokuyorsunuz, meyve ve sebze ağırlıklı beslenirseniz farklı kokuyorsunuz. Bunun sebebi vücudun ter bezlerinden, idrar veya salya yoluyla da birikmiş oksitleri atıyor olması. Ayrıca evrimsel olarak da doğru partneri bulmamızda karşımızdakinin nasıl beslendiğini anlama konusunda bize pek çok bilgi sağlıyor. Tabii bu bilgileri alabilmek için tat alma duyumuza iyi bakmamız gerekiyor. İlaç kullanımı, sigara tüketimi, aşırı soğuk ve sıcak besin tüketimi ve hatta yaşın ilerlemesi bile dilimizde yer alan tat alma reseptörlerini yıpratıyor. Bu da bazen tat alma duyumuzun gerilemesine bazen de yemekten zevk aldığımız şeylerin değişmesine neden oluyor. Partnerlerimizi değiştirmemize neden oluyor mu bunu bilemiyorum.

 

Hepsi en iyi partneri bulmak için

Sizce hayatınızın ve tercihlerinizin ne kadarını kontrol ediyorsunuz? Özgürlük, özgür irade gibi söylemler bana sorarsanız reklamlardan ibaret. Bir her ne kadar her şeye kendi irademizle karar veriyor gibi görünsek de arkada devasa bir incognito çalışıyor. “Bundan çocuk yapmalı mıyım? Soyumu devam ettirmek için doğru kişi bu mu? Beni ve çocuklarımı, yani soyumu korur mu?” Daha birini gördüğümüz andan itibaren vücudundaki simetriyi inceleyen, biz farkında olmadan kokusunu analiz eden, öpüştüğümüzde ya da dokunduğumuzda kontrolümüz dışında karar veren bir mekanizma var arkada. Arkada diyorum çünkü gerçekten arkadaki milyon yıllık sürüngen beyinden geliyor bu kararlar. Biz sonra ön tarafta ortalama 35 bin yıl önce gelişimini tamamlamış olan kortekslerimizle karar verdiğimizi düşünüyoruz. Bana sorarsanız vahşi beynimiz bize hangi partnerle olmamız gerektiğini söylüyor, biz de onu ön beynimizle doğruluyoruz. Hepsi bundan ibaret. Bu yüzden doğru kişiyi ararken aklınıza değil de sezgilerinize güvenin. Onlar doğrusunu sizden daha iyi bilirler. Hepinize lezzetli ilişkiler...

 

Doğru kişiyi bulmak için kullandığın eşleşme aplikasyonu nasıl yanılıyor? Yazısı için linke tıklayın. 

Özgür Uysal

 

İlgili Başlıklar
Daha Fazlası