Kültürel bir dalga yakalayın.
Eş kurucularımızdan Alex Tew “calm.com” domain isminin satın alınabileceğini söyledi. İkimiz de “ne kadar büyük bir fırsat.” diye düşündük. Akıllı telefonların ve sosyal medyanın ilk dönemleriydi fakat ikimiz de dünyadaki stresin arttığını hissetmiştik. İnsanlara derin bir nefes aldıracak ve stresle başa çıkmalarında yardımcı olabilecek yeni formda bir marka yaratma fırsatı vardı. İş dünyası sörf yapmak gibidir: dalgayı yakalamak için ne çok erken davranmalısınız ne de sonsuza kadar beklemelisiniz; herkes gün batımı için ayrıldığında çok geç kalmış olmak istemezsiniz. Batı dünyasında farkındalığın ne kadar önemli bir meziyet olduğunun fakat kolayca ulaşılamadığının farkına göreceli olarak erken vardık. Calm’ın başarısının bir etmeni de: kadim pratiklere biraz Hollywood tozu döküp, anlaşılabilir-ilişki kurulabilir hale getirdik.
Bir yatırımdan sonra gerisi gelecektir.
Yıllarca Calm’a büyük yıldızlıları dahil etmek istedik fakat uygulama yeterince büyük olmadığı için zorlandık. Yatırımcılarımızdan biri bizi Matthew McConaughey ile tanıştırınca atılımımızı gerçekleştirdik, o da Calm’ı çocuklara yardım eden bir kuruluşa yardım etmek için kullandı. Sonuçlar harikaydı ve o da sonrasında bir hikaye seslendirmek için gayet istekliydi, tabii hikaye aşırı popüler oldu. Şu an pek çok ünlü - biz araya girmeden - bizimle ve uygulamayı ne kadar çok sevdiklerini anlatıyorlar.
Artık fırsatlar Silikon Vadisi’nin dışında
Calm’ı kurmak için Silikon Vadisi’ne gitmemizin 3 temel sebebi vardı. Biri meditasyon ve farkındalığın orada iyi karşılanacağını biliyorduk. İkinci olarak yatırımcılarımızın bu fikre açık olacağını ve göreceli olarak tolerans riskinin düşük olacağını hissettik. Üçüncü olarak Alex ve ben Londra’da pek çok iş kurmuştuk ve Silikon Vadisi’nde şansımızı denemeye hazırdık. Fakat pandemi sonrası dünyada zaten her yerden para toplayabilirsiniz. Şu an Londra yeni bir kurmak için harika bir yer.
Ofislerin geleceği hibrit
Geçen yıl uzaktan yönetilen bir şirket olma kararını verdik. 5 gün ofise gitme fikri çok da uzak olmayan bir gelecek için çılgınca görünüyor fakat hepimiz evde terliklerimizi giyerek çalışmayı da istemiyoruz. Bu sebeple çözüm ikisinin karışımı. Londra, San Fransisco ve Los Angeles’da merkezlerimizi olacak fakat takımdakiler kendileri için en iyisi nasılsa öyle çalışacak.
Herkesi bir araya getirmenin yollarını bul
Pandemi esnasında 150 kişi işe aldık, ve hiçbiriyle yüz yüze tanışmadık. Hepsi dünyanın çeşitli yerlerinde -ki bu harika- böylece her yerden yetenekli insanlarla tanışabildik fakat insan olarak bir araya gelmek çok daha zorlaştı. Pandemi öncesi favori zamanlarım, ekip olarak bir araya geldiğimiz bir nevi festival şeklinde geçirip konuşmalar yaptığımız, yemek yediğimiz ve iletişim kurduğumuz haftalardı. İleri gitmek için anahtarlardan biri de bir araya gelmek olacak.
Ürününüzü, şirketinizin rutinine dahil edin
Ofiste her gün 10 dakikalık meditasyon yapardık. Şimdi tüm büyük toplantılarımız öncesi uzaktan yapıyoruz. Alex ve ben ne zaman herkesin katıldığı bir toplantı düzenlesek, günlük 10 dakikalık meditasyonla başlıyoruz. Büyük grup toplantılarına başlamak için gerçekten iyi bir yol.
Kahvaltıdan önce telefon yok
Kurallarımdan biri, evden çıkana kadar telefonumu açmayıp e-mail ve Slack mesajları yağmuruna tutulmamak. Kendinize 30 dakika ile bir saat arası sadece bir insan olarak var olduğunuz zaman tanıyın. Bir şeyler yapan insan olmaktansa düşünün ve bir deftere not alın. Biliyorum her zaman mümkün değil fakat bunun çok değerli olduğunu düşünüyorum.
Bir poker oyuncusu gibi düşünün
Bir girişimci olarak bir poker olyuncusu gibi olabilmeyi çok değerli bir yetenek olarak görürüm. Poker oynarken tüm bilgiye sahip değilsinizdir ve bahsinizi ortaya koyarsınız. Başarılı start-up’lar çok hızlı ve zekice bahisler ortaya koyar. Hepsini kazanamazsınız fakat yüksek oranda kazanıyor olmalısınız. Karar verme sürecinde bu şekilde düşünürüm.
Biritsh GQ