Bir Dijital Matbaacı: Orhun Canca
Dergi Konuları

Bir Dijital Matbaacı: Orhun Canca

Tutkusu olan insanların etraflarında güçlü bir enerji alanı var. Bu tutkuyu rasyonel bir temele dayandırdıklarında ve bunu diğer insanlara geçirebildiklerinde peşlerinden kitleleri sürükleyebiliyorlar. Yeni bir dijital medya deneyimi sunan Aposto!’nun kurucu ortağı Orhun Canca’yla konuşurken hissettiğim şey bu anlattığıma çok benzer. Bunu hissetmeme sebep olansa röportaj öncesi hazırladığım soruları bir kenara bırakıp kendimi yoğun bir sohbetin ve medyanın geleceğine dair keyifli bir beyin fırtınasının ortasında bulmam.

2019’dan beri aktif olan Aposto!, ‘’Gürültüden uzaklaş’’ mottosuyla yeni bir gazete ve dergi deneyimi sunma amacıyla yola çıkmış bir medya ve teknoloji girişimi. Her sabah 07.30’da gönderdikleri bültenlerle gündemi özetlemenin yanında iş dünyası, politika, teknoloji, spor, gastronomi, kültür sanat, moda gibi temalara odaklanan haftalık yayınlarını e-posta bültenleri ve mobil-web uygulamalarıyla okuyucuya ulaştırıyor. Her ay 210 bin kişiye ulaşan Aposto!’nun şu an 125’in üzerinde farklı yayını var. 

Koç Üniversitesi’nde okurken aldığı medyaya giriş dersinin Aposto! fikrinin oluşmasında etkili olduğunu söylüyor Orhun, ‘’Medyaya giriş dersinde dergi ve gazetelerin nasıl ortaya çıktığını öğrenirken bir yandan da zaman içinde teknolojik gelişmelerin medyayı nasıl dönüştürdüğünü ve dönüştüremediğini fark ettim’’ 2000’lerin başında İnternetin yaygınlaşmasıyla hayatımıza giren yasa dışı müzik indirme siteleri ve platformları müzik endüstrisinde nasıl bir tökezleme yaşattıysa medya da günümüzde benzer bir krizin içinde. Bugün gazete ve dergiler ölecek mi gibi bir soru varsa o zamanlar da müzik endüstrisi için benzer öngörüler vardı. "Teknolojik devrimde belli endüstriler çok iyi dönüşüyor; sinema mesela Netflix gibi platformlarla dönüştü veya müzik benzer şekilde Spotify’la bunu sağladı. Ancak medya hala dönüşemedi. Bu yüzden biz Spotify gibi servisleri medyada da uygulayabilir miyiz sorusuyla yola çıktık" diyor. 

Medyanın dönüşümünü ele alırken ister istemez sosyal medyanın hayatımızdaki fonksiyonuna geliyor konu. Sosyal medyanın tüm medya ekosistemini demokratikleştirmesini büyük bir devrim olarak görüyoruz ama aslında bahsettiğimiz gürültü de buradan kaynaklanıyor. "Daha görünür olmak için herkes aynı algoritmaya oynuyor ve bu da günün sonunda içerik kaosuna neden oluyor. Sosyal medyanın bu kaosunun bazı fonksiyonlardan ayrılması gerekiyor; belki de sosyalleşmen gereken yerle kaliteli içerik tükettiğin yer farklı olmalı."

Bilgiyi edinme sürecimiz aslında son derece tekil ve kişisel, bunu sosyal hale getirmenin uzun vadede belli sıkıntılara yol açtığını sosyal medya platformlarındaki deneyimlerimizden gözlemleyebiliyoruz. Orhun da sosyal ve medya kelimelerinin ayrı ayrı ve tekrar tanımlanması gerektiğinden bahsediyor. Herkesin sosyal medya hesaplarıyla birer yayıncı olmaktan memnun olduğu günümüzde bunun nasıl mümkün olabileceğini soruyorum. "Sosyal medya haber okumak veya içerik takip etmek için çok kullanışlı bir mecra değil. Ancak şu an sosyal medya tüm medyanın işlevini üstleniyor; dergiler de burası için proje üretiyor, gazeteler de… Ve hatta televizyon kanalları bile Instagram için içerik üretiyor. Ana fonksiyonu sosyalleşmek olan bir yerin medyanın işlevini görmemesi lazım. Kısaca sosyalleşmen gereken yerle kaliteli içerik tükettiğin yerin farklı olması gerektiğini savunuyoruz.’"

Yeni nesil yayıncılıkta podcast’ler de yükselişte; Aposto!’nun podcast yayınları 10-15 dakikada günün kısaca bir özetini geçiyor ve aboneleri tarafından oldukça beğeniliyor. Orhun’a göre podcast’ler radyonun uzantısı olarak yorumlayabileceğimiz, sesli medya için alternatif bir mecra ve ciddi bir akıma dönüşmüş durumda. Benzer şekilde newsletter’ları ve e-bültenleri de gazete ve dergilerin uzantısı olarak görüyor.

Yazının tamamı GQ Bahar 2021 Sayısında...

Fotoğraf: Berna Küpeli

GQ BAHAR21 KAPINA GELSİN 
GQ Türkiye Bahar 2021

 

 



İLGİLİ İÇERİKLER Aposto! Orhun Canca
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası