Bir zamanların asi çocuğu, sokakların olmazsa olmazı sneaker’ların özellikle son beş yıldaki yükselişi yadsınamaz bir gerçek. 2021 trendlerine bakacak olursak bu yükselişin yavaşlayacağı da yok. Fakat bütün bu moda girdabının bir de çok söz edilmeyen bir yüzü var. Sneaker “tüketiminin” bu denli artmasının üzerinde yaşadığımız dünyaya etkileri yadsınamayacak derecede büyük.
Matt Powell’in 2016’da atmış olduğu bir tweet’e göre sektörün en güçlü markalarından Nike saniyede 25 sneaker satıyor. Bir diğer data ise yılda 27 milyar ayakkabı (sadece sneaker değil tabii ki) üretildiğini gösteriyor. Bu rakamlar dünyadaki karbon salınımına her yıl %1.4 etki yapıyor. 1.4 ufak bir oranmış gibi gözükse de çok büyük sonuçlardan bahsediyoruz.
Benzer ve korktucu bir diğer rakam bir sneaker’ın üretiminde kullanılan gaz tüketimi: Yaklaşık 15 kilo. Bunun büyük bir kısmı üretim aşamasının uzun ve meşakkatli olmasından kaynaklı. Sneaker’lar üretilirken kullanılan malzeme 26 farklı materyale kadar çıkabiliyor ve üretim 360’a yakın adımdan oluşabiliyor. Karbon ayak izi sadece üretim ve satış aşamasıyla sınırlı değil; sneaker’ın ömrü boyunca dolaşımı da bıraktığı ize dahil, fakat bu izi hesaplara katma imkanı ne yazık ki yok.
Güzel haberler de yok değil. Özellikle son yıllarda başlayan “bilinçli tüketim” hareketine sneaker üreticileri de dahil olmaya başladı. Bunların başında adidas geliyor. Parley iş birliğinde okyanuslardan toplanarak geri dönüşüme kazandırılan malzemeler ile üretim yapmaya başlayan adidas’ın bu anlamda bir öncü olduğunu söylemek mümkün. Markanın 2024 yılında sadece geri dönüştürülmüş malzeme kullanacağını açıklaması da dikkat çekici. Şayet başlattığı üretim trendi diğer markalara da ilham verdi ve sürdürülebilirlik bir üretim stratejisi olarak programlara girmeye başladı.
Nike ise uzun zamandır sürdürülebilir modanın takipçisi olan bir marka ve geçen yıl piyasaya sürdüğü “Space Hippie” koleksiyonu bu anlayışının bir yansıması. Neredeyse tamamen geri dönüştürülmüş materyallerden üretilen koleksiyon sneaker dünyasında ilerlediğimiz noktaya işaret edenlerden…
“Allbirds, Rothy’s, Cariuma gibi firmalar bunu başından beri yapıyor,” dediğinizi duyar gibiyim ama dürüst olalım; Nike, adidas, New Balance, Reebok gibi markaların üretim kapasitesi ile kıyaslandığında bu durum pek bir şey ifade etmiyor. Bu nedenle büyük firmaların geri dönüştürülmüş materyaller kullanmaya başlamalarının yaratacağı etki ve her adımda değişim kaçınılmaz olacak gibi gözüküyor.
Bu yazı Bastığın Yeri Dönüştür başlığıyla #GQBahar21 sayısında yayınlanmıştır.