Emre Erdemoğlu gq
MOTY

Arayan Bulur | Emre Erdemoğlu

Giysilerin, maskelerin ve farklı benliklerin ardından etrafa baktığımız bir dünyada, Emre Erdemoğlu’nun konforlu alanına, Yılın Moda Tasarımcısı unvanıyla taçlandırdığı evrene sığınıyorum.

Emre ile tanışmam bundan yıllar öncesine dayansaydı modaya bugünkü bakışımın nasıl değişeceğini düşünmeden edemiyorum. O, benim gibi cinsiyetler arası gezinen bir kimlik ve moda arayışında adeta bir deniz feneri gibi yol gösteriyor. Onunla ilk tanıştığım andan itibaren kombinlerinden tüm aurasına yansıyan ışıltı ve bu ışıltıyla herhangi birine kendi kimliğini değerli hissettirme gücü beni büyülüyor. 

Onun rutin kırma kavramı neredeyse her gün gerçekleştirdiği bir yapıbozum hali. Bu yüzden her şeyden önce “Tasarım yapmak senin için ne ifade ediyor?” diye soruyorum. “Bir hikayeyi giysiye dönüştürme fikri her zaman çok ütopik gelmiştir” diyor Emre, “Giysilerin dili, duygusu olduğuna inananlardanım. Hikaye yaratmak, ona duygu yüklemek ve onun bir bedenle buluşması fikri beni çok heyecanlandırıyor. Tasarım yapmayı puzzle yapmaya benzetiyorum. Doğru parçaları bir araya getirdiğinizde tamamlanır ve şahane bir fotoğraf çıkar ortaya.” 

Onun küçülerek büyüyen, parçaları dağılsa da bütün hisseden biri olduğunu seziyorum. “Koleksiyonlarında sıklıkla bir denge arayışı var. Dengeyi bulmak yerine bazen onu bozmaya karar verdiğinde, bu bir tür özgürlük arayışı mı?” diyorum. “Kesinlikle” diyor Emre, “Bazen o dengenin bozulması koleksiyonda enteresan bir güç sağlar. Birbirine değen, birbirine geçen, parça-bütün ilişkisi olan işleri seviyorum. Renk bloklamaları ve denge oyunları her zaman önceliğim. Ama bu kadar temiz ilerleyen bir koleksiyon akışında bazen o kırılmayı sağlamak çok seksi bir tavır oluşturuyor.” 

Arayan Bulur | Emre Erdemoğlu

Ne demek istediğini bu denli iyi anlamak beni bir kez daha gafil avlıyor. Çekiciliğin, kırılganlıktan ve aynadaki en çıplak halini sevmekten geldiğini anlayalı henüz birkaç yıl oldu. Moda denildiğinde ise çoğu insanın yenilik aradığını biliyorum. Ancak klasik olanla modern olan arasındaki bağ, çok ince bir dokunuş gerektiriyor. Emre, buna “Zamansız bir diyalog...” cevabını veriyor, “Klasik, köklerimi ve gelenekleri temsil ediyor; modern ise özgürlüğümü ve yaratıcılığımı. Tasarımlarımda bu ikisini bir araya getirerek geçmişin ruhunu günümüzün cesaretiyle buluşturuyorum. Böylece, her parça tanıdık bir hikaye anlatırken yeni bir vizyon da sunuyor.”

Yaratıcılığını taze tutmak kimse için kolay değil, özellikle üzerine çullanan bir dünyada nefes almaya çalışırken. Emre için rutin kırma, her defasında kendini alışılmışın dışına çıkmaya zorlamaktan geçiyor. “Beklenmedik malzemelerle çalışmak, tanımadığım kültürlerden ilham almak ya da bilmediğim bir sanat dalını keşfetmek, her seferinde tasarımıma yeni bir soluk katıyor. Yenilik, risk almanın cesaretinden doğuyor” diyor. Bu sözlerle, cesaretin bazen bir uçurumun kenarında durmaktan değil, ufak bir yeniliği denemekten geldiğini anlıyorum. Ama o yenilik için en çok neyi riske attığını merak ediyorum. “Rutin kırma sürecinde en çok kendi konfor alanımı riske atıyorum” diye yanıtlıyor, “Alışılmış estetikten sapıp belki de yanlış anlaşılmayı göze alıyorum. Ama asıl yenilik, o belirsizliğin içinde saklı.”

RÖPORTAJIN DEVAMI GQ MOTY 2024 SAYISINDA

 
 
 
 
 
Bu gönderiyi Instagram'da gör
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

GQ Türkiye (@gqturkiye)'in paylaştığı bir gönderi

İZLE
GQ Men of the Year 2024: OOO
İLGİLİ İÇERİKLER moty Emre Erdemoğlu
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası