4. yaşınızı hatırlamaya çalışın; siz parkta bisiklete binip top oynarken, Kerem’in aklında tek bir şey var: Yarışmak, direksiyon başında olmak... İşte Kerem Kazaz’ın hikayesi böyle başlıyor.
2022’de Letonya’da henüz 16 yaşında ilk yarışına çıkarak Türkiye’nin En Genç Ralli Pilotu unvanını cebine koyan Kerem, böylece Avrupa’daki parkurlarda herkesin radarına giriyor. Bu yıl 18 yaşına girer girmez Sarıkamış Rallisi’nde direksiyon başına geçen Kerem, Türkiye Ralli Şampiyonası tarihindeki bu ilk yarışını kazanıp genel klasmanda birinciliği kapıyor ve Türkiye’de bu başarıyı elde eden ilk ralli pilotu olmayı başarıyor. Kerem’in genç yaştaki ilkleri bu kadarla kalmıyor. Türkiye Ralli Şampiyonası’nın son ayağı 44. Orhan Yüce İstanbul Rallisi’nde adeta asfaltla dans eden Kazaz, bir kez daha zirveye çıkarak bu kez Türkiye’nin En Genç Ralli Şampiyonu unvanını elde ediyor.
Kerem yalnızca hızdan, tozdan ve motor seslerinden değil bu spora olan tutkusundan, hayallerinden ve bu hayalleri gerçek kılmak için harcadığı emekten bahsediyor. Babası efsanevi ralli pilotu Ercan Kazaz’ın izinden gitse de, kendi yolunu çizen, özgün bir karakter Kerem. “Ercan’ın oğlu” olarak değil, “Kerem Kazaz” olarak anılmak istiyor.
Avrupa’daki zorlu rakiplerden öğrendiklerinden, yarış öncesi motivasyonlarından ve hayalini kurduğu Dünya Ralli Şampiyonluğu’na giden yoldan bahsederken, satır aralarında onun içindeki sonsuz motivasyonu hissediyorsunuz. Hem fiziksel hem de zihinsel dayanıklılık gerektiren bu spor, Kerem’i zorluyor ama o her yarıştan yeni bir şey öğrenerek ilerliyor.
Kerem’in dünyasına girmye hazır olun; çünkü o hem kendisini hem de Türkiye’yi motor sporlarında zirveye taşımakta kararlı ve bu hikaye daha yeni başlıyor!
4 yaşında motor sporlarına başladığında bu noktaya geleceğini hayal etmiş miydin? Süreçte sana en çok ilham veren ne oldu?
O yaşlarda tek istediğim şey, her zaman yarışabilmekti. Ne kadar yükselebileceğimi o zamanlar hayal bile edemezdim. Hatta üç sene önce ralliye ilk adımlarımı attığımda bile, bugün geldiğim noktayı biri söylese inanmazdım. Ancak gün geçtikçe bundan da fazlasını yapmak istiyorum. Bu süreçte bana en çok ilham veren kişi, bana hep inanan babam Ercan Kazaz oldu.
Ralli, fiziksel ve duygusal olarak zorlayıcı bir spor. Günlük rutinin nasıl şekilleniyor ya da kırılıyor ve seni bu yolculukta tutan en güçlü hisler neler?
Ralli, fiziksel olarak her zaman hazır olmamı gerektiriyor. Bu yüzden kondisyonumu korumak için düzenli antrenman yapıyorum. Ancak fiziksel zorluklardan daha çok zihinsel yorgunluk yaşadığım anlar oluyor. Bazen üzülüyorum, bazen de çevremdeki bazı şeyleri görmezden gelmek zorunda kalıyorum. Böyle zamanlarda sosyal medyadan uzaklaşıp tamamen yarışlara odaklanıyorum. Beni en çok bu yolculukta tutan his, hedeflerime ulaşma arzusu.
16 yaşında Avrupa şampiyonalarında yer aldın. Türkiye’nin en genç ralli pilotu olmak nasıl bir duygu? Uluslararası arenada rekabet etmek nasıl bir deneyimdi?
O dönemde Türkiye’nin en genç ralli pilotu olmak benim için büyük bir gururdu. Ancak Avrupa’daki en genç yarışçı değildim ve benden yaşça küçük ama daha deneyimli isimlerle yarışıyordum. Bu da uluslararası rekabetin ne kadar zorlu olduğunu gösteriyor ama yeterince çalışınca en iyilerden biri oluyorsun.
Bir ralli takımının parçası olmak, ekip çalışmasını gerektiriyor. Takımınla ilişkinizi ve co-pilot ile iletişiminizi nasıl tanımlarsın?
Takımımız büyük bir aile gibi. Herkes görevini çok iyi biliyor ve yarışta çok profesyonel davranıyor. Co-pilot’um ise sadece bir takım arkadaşı değil, aynı zamanda çok yakın bir arkadaşım. Yeri geldiğinde aynı odayı paylaşıyoruz ve birlikte haftalar geçiriyoruz, en yakınımdaki kişi o oluyor ve çok iyi anlaşıyoruz.
RÖPORTAJIN DEVAMI GQ MOTY 2024 SAYISINDA