© Getty Images / Düzenleme GQ France - Arthur Pineau
Kışın spor yapmak sizi korkutuyor mu. Buz gibi hava teni ısırır, ışık günden güne çekilir ve kaldırımları ince bir buz tabakası kaplar. Kış kendi temposunu dayatır, bedenleri yavaşlatır ve zihinleri uyutmaya çalışır. Fakat bazıları için tam da o zaman ayakkabılarını giymenin, teknik ceketlerinin fermuarını çekmenin ve soğuğa karşı durmanın zamanıdır. Neden mi. Çünkü kışın spor yapmak termometreye boyun eğmeyen sessiz bir seçkinler grubuna dahil olmak demektir.
Kış karanlık sabahları ve donmuş akşamları ile bahaneler bulanları kendini aşanlardan ayırır. Artık sadece motive olmak yeterli değildir. Donanıma sahip olmak gerekir. Doğru şekilde ekipmanlanmak, doğru şekilde hazırlanmak ve her şeyden önemlisi ruhu güçlendiren bu zorluğu kucaklamaya hazır olmak gerekir. Peki soğuğu nasıl yenebilir ve her antrenmanı özel bir ana dönüştürebilirsiniz.
Ona çoğu zaman bir düşman gözüyle bakarız, oysa kış aslında tüm sporcular için beklenmedik bir müttefiktir. Öncelikle vücudumuzu bir yakma makinesine dönüştürür. Soğuk havada koşarken vücut iç ısısını korumak için iki kat çalışır, bu da metabolizmayı daha fazla kalori yakmaya zorlar. Başka bir deyişle kış antrenmanı Winter Arc gibi uygulamalar ile ekstra çaba göstermeden doğal bir yağ yakıcıdır.
Ayrıca kan dolaşımını artırır ve refleksleri keskinleştirir. Hava ne kadar soğuk olursa damarlar iç ısıyı korumak için o kadar büzülür. Yazın kavurucu sıcaklığında her adım ağır gelirken kış dinamizm katar. U S Army Research Institute of Environmental Medicine araştırmacılarından fizyolog John Castellani tarafından yapılan bir çalışma soğuk havada egzersizin dayanıklılığı ve kas verimliliğini artırdığını, aynı zamanda daha yüksek enerji harcaması gerektirdiğini göstermiştir. Açıkça söylemek gerekirse kış bizi daha güçlü olmaya zorlar.
Fakat hepsi bu değil. Psikolojik yönü tartışmasızdır. Soğukta koşmak zihinsel sınırlarını zorlamaktır. Kendi isteğinle konforu terk etmek, sporun ötesinde bir dayanıklılık geliştirmektir. İskandinavlar bunu çok iyi bilir. Onlar için sıfırın altında antrenman bir yaşam sanatıdır, kışa boyun eğmek yerine onu kabullenme ve ehlileştirme biçimidir.
Disiplin bir şeydir, görünüş başka bir şey. Soğukta koşmak şehirde kaybolmuş bir kutup kaşifine dönüşmek demek değildir. Kat kat giyinme sanatı başarılı bir antrenmanın anahtarıdır. Üç kat yeterlidir. Birinci kat teri dışarı atan nefes alabilir bir katman. Pamuk çok emici olduğu için uygun değildir. İkinci kat ince polar ya da merinos gibi ısıyı koruyan bir katman. Üçüncü kat rüzgar geçirmeyen ve su itici bir dış katman.
Amatör koşucuların düştüğü tuzak fazla giyinip katmanların altında sırılsıklam olmaktır. Dışarı çıktığınızda biraz üşüyorsanız bu mükemmel demektir. Beş dakika sonra vücudunuz dengeyi sağlayacak ısıyı üretmiş olacaktır. Bir diğer kritik nokta ise uzuvlardır. Soğuk öncelikle eller, ayaklar ve başı hedef alır çünkü bu bölgelerde ısı kaybı yüksektir. İnce ama sıcak bir bere, teknik eldivenler ve termal çoraplar uyuşmayı engeller. Üst düzey konfor isteyenler için el ve ayak ısıtıcıları iyi bir seçenektir.
Ayakkabı konusunda ise yazlık çok nefes alan modelleri unutun. Kaymayı engelleyen iyi tabanlı bir ayakkabı tercih edin ve kar ya da yağmurda koşacaksanız su geçirmez bir yüzeyi düşünün.
Sıfırın altında vücut yaz mevsimindeki gibi tepki vermez. Kaslar daha serttir, kan dolaşımı yavaştır ve sakatlanma riski daha yüksektir. Bu yüzden ısınma kesinlikle zorunludur. Gelişigüzel bir şekilde hafif koşuya başlamak yeterli değildir.
Dışarı çıkmadan önce eklem mobilitesi ve hafif güçlendirme hareketleri ile başlayın. Ayak bileği ve kalça daireleri, kontrollü çömelmeler, dinamik esnetmeler gibi. Ardından dışarıda en az 10 dakika hafif tempo koşun. Isınmadan yapılan bir sprint kas yırtığı garantisidir.
Ekipman ve hazırlık önemli olsa da asıl farkı çelik gibi bir zihin yaratır. Çünkü soğukta koşmanın en zor yanı koşmak değil dışarı çıkacak iradeyi bulmaktır. Kışın spor yapmak için üşengeçliği yenmenin üç yolu.
Bir antrenman partneri bulun. Sizi sabah 7 de birinin beklediğini bilmek vazgeçmeyi zorlaştırır.
Ödül koyun. Antrenman sonrası hissedeceğiniz tatmini hayal edin. Güç duygusu, koşu sonrası huzur. Tek başına ayağa kalkmak için yeterli bir sebep.
Mantra oluşturun. Kış şampiyonları yaratır. Soğukta tamamlanan her antrenman kendine karşı kazanılmış bir zaferdir.
En büyük hata terli halde dışarıda oyalanmaktır. Adrenalin düşünce vücut çok hızlı soğur. Son adımınızdan sonra hemen içeri girmek ve üzerinizi değiştirmek gerekir. Kuru bir eşofman, yumuşak bir üst ve sıcak bir içecek hem antrenmanın faydalarını sürdürür hem de hipotermi riskini ortadan kaldırır.
Duş konusunda ise aşırı sıcak su ile soğuğun yarattığı sert geçiş baş dönmesine hatta bayılmaya neden olabilir. Suyu önce ılık ayarlayıp ardından sıcaklığı yükselterek yavaş bir geçiş tercih edin.
Kış spor yapmanın ötesinde bir duruş ifadesidir. Konfora meydan okumaktır. Diğerleri pes ederken senin ilerlediğini gösteren sessiz bir beyandır. Mart geldiğinde baharın kokusu belirdiğinde kim olmak istiyorsunuz. Aylarca hiçbir şey yapmamış biri olarak yeniden başlamak zorunda kalan biri mi. Yoksa dayanıklılığını ve disiplinini kışın sertliğinde şekillendirmiş biri mi.
BU İÇERİK İLK OLARAK GQ FRANSA WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.