Part time futbol
Fitness

Part time futbol

Nerdeyim aşkım? Halı sahadayım aşkım. Yiğit Karaahmet bu ay halı sahadan bildiriyor.


- Peki kaç numara ayakkabı giyiyorsun?

- 43. Neden sordun?

- Sana bir krampon ayarlayacağız da...


Konuşmanın bundan sonrası, benim telefonun karşı tarafındaki GQ’nun prodüksiyon sorumlusu ve dünyanın en tatlı insanlarından biri olan Ahmed Çaylı’ya çığlıklar atmam, ardından da ulaştırmadan çay satan adama, CEO’dan NTV kameramanlarına ve o yeni atletik patrona kadar herkesi dava edeceğimi söyleyip telefonu kapatmamla ilerledi.

Çünkü bu ay halı sahadayız aşkım! Merhaba çocukluk travmalarım...

Bana krampon ayarlayacaklarmış. Telefonda böyle söylediler. Halı sahaya gidiyoruz ya, belki girip 10 dakika oynamak ve o deneyimi de anlatmak istermişim. Sanki hipodroma gidince yarış atına binmişim gibi.

Hayatımda futbol topuna en son vurduğumda sanırım 13 yaşındaydım ve bir daha asla fiziksel olarak böyle bir deneyimim olmadı. Ve inanın bundan o kadar ama o kadar mutluyum ki... Futbolla birbirimizi hiç sevemeden ayrıldık, bir daha da kavuşmayı düşünmediğimizi sanıyordum. Ta ki o telefon konuşmasına kadar: Sana krampon ayarlayacağız... Krampon. Krampon. Ponnnnn. Ponnn. Ecelim beni çağırıyor gibi...

Ne yani? Beni tekrar kaleye mi geçirecekler? Herkes kendi takımını seçtikten sonra yine en sona ben ve muhtelemen tek bacaklı çocuk mu kalacak? Ve yine tek bacaklı çocuk benden önce seçilecek de en son yine ben kalıp kaleye mi geçeceğim? Üstüme şut mu çekecekler? Penaltı anındaki o derin tedirginliği, ya o top suratımda patlarsa endişesini tekrar mı yaşayacağım?

Tabii ki durumu ben bu kadar abartıyorum. Hiç kimse oynamam için ısrar etmiyor. Sadece denemek ister miyim diye sormuşlar. Üstelik bu kadar kasılmamama da gerek yokmuş. Gideceğimiz organizasyon, Ahmed ve arkadaşlarının her hafta düzenli olarak kendi aralarında yaptıkları maç. Yani tanıdıklar arasında oynanan bir oyun. Ahmed kendisinin de sakat olmasına rağmen o hafta mutlaka geleceğini söylüyor. Kabul ediyorum.

Erkek erkeğe serbest zaman

Kabul ediyorum çünkü halı sahalar bence ilginç yerler. Dikkat ederseniz, yaşı ya da kariyer durumu ne olursa olsun, hayatında futbol oynamış ve bundan zevk almış bir erkek, içindeki mahalle arasında arkadaşlarıyla futbol oynayan o çocuk halini öldürmek istemiyor. Halı sahalardan vazgeçememelerinin bir sebebi de, erkek erkeğe geçirilecek serbest zamanın artık nadiren bulunuyor olması. Çünkü kadınlar onların biricik hobisini de ellerinden aldı. Futbolla ilgilenen, maça giden, kocasını maç izlerken bile rahat bırakmayan pek çok kadın var ama halı sahada hiç kadın yok. Çünkü orada onları ilgilendiren hiçbir şey yok. Çünkü halı sahada oynanan şey, ne futbol ne de değil. Bambaşka bir spor dalı gibi...

Tüm bu notları, maç başlamadan önce, diğer takımı izlerken alıyorum. Bence gerçekten iyi bir sosyoloğun halı sahaları ve oradaki davranışları bilimsel olarak incelemesi gerekir. Gerçekten erkeklere ait çok özel saptamalar çıkaracağına inanıyorum.

Dediğim gibi, hiç kadın yok, benden başka hiçbir izleyici yok, gayet alelade bir halı saha, o yüzden tam da bu tuhaf “erkek kafasının” ortasındayım. Sahanın işletmecisi Galip Kırçiçek’le konuşuyorum. Sabah saat 09.00’dan gece 03.00’e kadar hizmet verdiklerini anlatıyor. Genelde iş çıkış saatlerine göre organize edildiği için gece maçları daha çok talep ediliyormuş (Halı sahaya gitmeden önce benim gece maçlarının daha çok oynanmasıyla ilgili fikrim, herhalde ışıklar yandığı zaman daha eğlenceli oluyor diye düşünmemdi). Buralar çok risksiz yerler de değiller, kondisyon yapma fırsatı olmayan erkekler birden abanınca kalp krizi geçirenler oluyor. Bu zamana kadar birkaç kere kayıp verilmiş. Aman kalbinize dikkat beyler!

Yazının tamamı GQ Türkiye Kasım sayısında ve GQ Türkiye iPad edisyonunda...

İZLE
Mario Gómez Kamera Arkası
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası