2020 yılı için türlü kategorilerde hasar tespiti veya dönüşüm analizleri yapabiliriz. İşin futbol boyutuna gelince birçok ezberin bozulduğuna şahit olduk. Yanı sıra kaybettiklerimiz, ertelediklerimiz, damağımızda kalan tatlarıyla 2020’nin futbol röntgenini çekmeye karar verdim. Neler olmuş, neler yaşamışız şöyle bir bakalım isterim:
Braga’nın 66 Yıllık Hasreti
Futbolun bozulmayan büyüleri meşhurdur ve genelde bu büyüler bozulmadan devam eder. 2020 yılının nasıl bir yıl olduğunun sinyalleri daha Şubat ayından verilmeye başladı, en azından futbol için. Dile kolay 65 yıllık bir zincir kırıldı. 1955’teki Braga galibiyetini görenlerler az sayıda taraftar için unutulmaz bir deneyim olmuştur muhakkak. Estadio Luiz’in ne kadar zor bir deplasman olduğunu bilenler bilir. Pandemi yüzünden taraftar dediğimiz 12. oyuncu yapısının henüz egale olmadığı bir dönemde, binlerce seyircinin önünde, üstelik de Benfica’nın tek kale oynadığı maçta Braga’nın galibiyeti kırılan ilk büyük zincirdi.
Kadıköy Duvarı
Bozulan büyüleri çok uzaklarda sanmayalım. Yıllardan beri ayakta duran “Kadıköy Duvarı” bu tarihin en meşhur yılında yıkıldı. Önce Galatasaray, sonra Trabzonspor, nihayetinde de Beşiktaş Kadıköy’den galibiyetle ayrıldı. Büyünün bozulmasını da bu yıldan başkasına konduramazdık zaten. Fenerbahçelilerin üzüntüsü anlaşılabilir bir duygu ama işin ilginç tarafı büyüyü bozan takımları eğlenceli bir şekilde suçlamaları. Dünyanın çivisinin çıkmasını bu üç maça bağlayanların sayısı hiç de azımsanacak bir miktarda değil.
EURO 2020 ve Uluslar Ligi
Nisan ayından itibaren tüm dünya liglerinin ertelenmesi ya da tescil edilmesiyle birlikte EURO 2020’nin de ertelenmemesi düşünülemezdi. Onun yerine derme çatma bir Uluslar Ligi sistemi getirildi ama ne tadı var ne tuzu. Bir de milli takımlar bazında küme düşme meselesi olunca, özellikle Türkiye olarak, biraz tadımız kaçtı ne yazık ki. Avrupa Şampiyonası’nın 2021 yazında yapılması planlanıyor “şimdilik”. Pandemi nereye gider? Bir ertelemeyi daha futbol piyasası kaldırır mı? Tarihin ilk taraftarsız Avrupa Şampiyonası yapılır mı? Cevapsız sorular… Ama şu bir gerçek: Uluslar Ligi taraftara beklediğini vermedi.
Liverpool’un Şampiyonluğu
Liverpool’un Avrupa Şampiyonu olduğuna şahit olduk çokça kez şahit olduk ama Premier Lig şampiyonluğu için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Yakın bir zamanda, 2014’te Sturridge, Gerrard ve Suarez öncülüğünde Premier Lig şampiyonluğuna çok yaklaşmışlardı ama meşhur Chelsea maçında kaptan Steven Gerrard’ın ayağının kayması sonucu şampiyonluk umutları çöpe gitmişti. Aradan geçen yıllardan sonra Jürgen Klopp yönetiminde 2019’un en büyüğü olan Liverpool gözünü İngiltere’nin en büyüğü olmaya dikti ve öyle bir şampiyonluk aldı ki daha sezon başından kupanın sahibi belliydi.
Süper Lig’in Yeni Şampiyonu Başakşehir
Dünyadan yeni şampiyon haberleri duymaya alışmıştık ama Türkiye’de 2010 yılına kadar bir büyükler algısı oluşmuştu. 4 şampiyon arasında gidip gelen kupa seremonilerinden sonra Bursaspor beşinci şampiyon olmuştu. Bu süreç aslında bir algı değişimine sebep oldu ve 2020’de gelen altıncı yeni şampiyon Başakşehir, Bursaspor kadar şaşkınlıkla karşılanmadı. Tabii yıllardır şampiyonluğu kovalayıp son 10 haftada havlu atmasının da payı büyük. Pandemi koşulları da olunca şampiyonluğa sevinen taraftar bulmakta güçlük çekildi. Başakşehir’in şampiyonluğuyla Türkiye Süper Ligi artık yeni şampiyonlara daha da açık.
2020’nin En Büyüğü Bayern München!
Bayern, acımasız oluşuyla tanınan bir kulüp ve geçmişte bundan muzdarip olan birçok takımımız var. Malum dönemin şartları gereği antrenman eksikliği olan, oyuncuları Covid-19’a yakalanan, mental olarak çöküntü yaşayan takımlar da 2020’de Bayern’in gazabını tattı ve Şampiyonlar Ligi’nin kazananı eze eze Bayern München oldu. Kızılyıldız’ı 6 golle geçmeleri bir nebze anlaşılabilir de, geçtiğimiz senenin finalisti Tottenham’a 7 gol atarak Şampiyonlar Ligi grup aşamalarına başlamaları her şeyin habercisiydi aslında. Bayern de en az 2020 kadar acımasızdı!
Maradona’nın Ölümü
Sadece oynadığı futbolla değil, tavrıyla, hareketleriyle ve duruşuyla ona sadece efsane demek çok yetersiz bir tanım olur. Futbolun gelmiş geçmiş en iyi ikonunu feda ettik 2020’ye. Diego Armando Maradona için ayrı bir kitap yazılır belki, yazabildiğimin en kısasıyla onun sadece bir futbolcu olmadığını, aynı zamanda yön verici, idealleri için endüstriyel futbolu elinin tersiyle iten bir futbol masterı olduğunu söyleyebilirim. Napoli gibi bir “şehir kulübü”ne kazandırdığı başarı ve imajdan sonra Maradona’nın ölüm haberiyle şehrin nasıl gözyaşlarına boğulduğunu hep birlikte gördük. “Tanrı’nın Eli” 2020’nin kaotik düzeninde 60 yaşında dünyaya veda etti. Böyle bir ikon bir daha gelir mi? Buna hepimizin cevabı hayır olur diye düşünüyorum.