Oyunculuk kariyerine adım atma hikâyesinden, "Cadı" filmi için yaptığı titiz hazırlıklara, sanatın ve psikolojinin derinliklerine dalmış bu yetenekli isim, aynı zamanda Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın eserinden uyarlanan ve Osmanlı dönemini konu alan bir filmde rol almanın gururunu da bizimle paylaşıyor.
Furkan Andıç GQ HYPE : Doha Al Wakrah Çölü
Bu işe başlama hikayeniz nedir ve bu mesleği seçmeye ne zaman, hangi filmi ya da aktörü izleyerek, kısacası neden etkilenerek başlamaya karar verdiniz?
Bana her zaman annem tarafından mutlu olduğun şeyi yap dendi. Ben de hayatımda her zaman bunu yapmaya çalıştım. Film izlemeyi hep sevmişimdir. İyi bir film izleyicisiyim diyebilirim ama izlediğim şeylerden etkilenerek verdiğim bir karardan ziyade, içine girip deneyimledikten sonra kesinleştirdiğim bir şey oldu oyunculuk.
"Cadı" filmi için karakterinize hazırlanırken özel olarak yaptığınız araştırmalar veya hazırlıklar nelerdi?
Psikolojiye hep bir merakım vardı, teorik okumalarımın çoğu insan psikolojisi üzerine oluyor. Dolayısıyla az çok bir bilgi birikimi oluşturdum, örneğin bilinç dışı ve bilinç dışının insan üzerindeki etkileriyle ilgili. Fakat daha önce bu kadar yakından tanıma ve üzerine çalışma fırsatım olmamıştı. İlgi alanıma giren bir konu olduğu için aslında fazlasıyla iştahlı olduğum bir hazırlık süreci oldu. Açıkcası ekibe en son katılan oyuncu olarak hazırlanmak için kendi adıma pek fazla vaktim yoktu diyebilirim ama bu süreçte birlikte çalıştığım sevgili Saim Güveloğlu’na teşekkür etmek isterim. Ayrıca provalarda bana özgür bir alan tanıyan yönetmenimiz Erman Bostan’a da çok minnettarım.
Lokasyon: Katara Cultural Village
Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın eserinden uyarlanan bir filmde rol almak sizin için ne ifade ediyor?
Çok gurur verici bir durum tabii. Benim için bu kadar derin bir meselesi olan, edebiyat tarihimizin önemli isimlerinden Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın bir eserinin parçası olmak beni çok mutlu ediyor.
Osmanlı döneminde geçen bir hikayede yer almak için özel bir tarihî araştırma veya hazırlık yaptınız mı?
Tabii, o dönemin koşullarıyla ilgili bir araştırma yaptım. Bu eser hangi amaçla veya hangi şartlar altında yaratılmış gibi sorular benim için filmin meselesini anlamam adına önemli bir adım oldu. Kaldı ki korku ve gerilim teması üzerine olan ‘’Cadı’’ filmi dönemin bir sistem eleştirisi olarak karşımıza çıkıyor. Yüzleşemediğimiz korkuların zamanla bizi nasıl yiyip bitirdiğini, içimizi nasıl boşalttığını anlatan bir film.
Lokasyon: Katara Cultural Village
Filmin kostüm ve mekan tasarımı hakkındaki düşünceleriniz neler? Bu unsurların karakterinizi ve performansınızı nasıl etkilediğini düşünüyorsunuz?
Bu soruyu sormanıza çok sevindim. “Cadı” filmi benim ilk dönem işim oldu ve ben dönem işlerine bayılırım. Bugüne kadar denk gelmemesinin bir sebebi bu filmin olması bence. İlgili departmanlarımız mekan tasarımı ve kostüm için ayrıca bir teşekkürü hak ediyor. Sahne içindeyken, atmosfer ve üzerimdeki kostümler o dönemin gerçekliğini hayal etmem için işimi inanılmaz kolaylaştırdı. Tekrar ellerine sağlık demek istiyorum.
Erman Bostan'ın yönetmenliğinde çalışmak nasıl bir deneyimdi ve onun vizyonu projeye nasıl bir katkı sağladı?
Erman’ın ilk uzun metraj filmi olmasına rağmen sette çok rahat ve sakindi. Hatta bir ara bu kadar rahat olmaması lazım diye düşündüğüm bile olmuştur. Gerçi ona sorsak asla rahat değildi sette de neyse. Ama bu proje üzerine 6 yıl çalıştı ve bu rahatlığının projeye olan hakimiyetinden kaynaklandığını hissettirdi bize. Bunun da bir oyuncu olarak bana ayrı bir güven getirdiğini düşünüyorum. Alternatifli oyunlardan hesapta olmayan egzajere edilmiş reaksiyonlara kadar birçok sahnede kendimi Erman’ın tercihlerine bıraktım diyebilirim.
Lokasyon: Al Wakrah Çölü
Eğer Naşit Nefi karakteri bugün yaşasaydı, modern dünyada hangi mesleği seçerdi ve neden?
Yine gazeteci olurdu sanırım. Gerçeklerin peşinde koşmak ve gerçekleri anlatmak için.
“Bu film setinin anısı budur” dediğiniz olay nedir?
Performans gerektiren blok bir sahne çektik ve açıkcası sadece bu film içindeki bir anıdan ziyade, kariyerim boyunca hep hatırlayacağım bir anı oldu benim için.
Sahne bittikten sonra bir süre kendime gelemedim, biraz uzaklaşmak istedim. 5-10 dakika sonra daha iyi hissediyordum ve sete doğru yürürken yapımcımız beni durdurdu. Kendisi de sahneyi izlemiş ve “Merak etme terapi masraflarını ben karşılayacağım” diyerek bana sahneyi çok beğendiğini dile getirdi sağ olsun. Karşılıklı bir süre güldükten sonra ben de teşekkür ettim kendisine.
Lokasyon: Katara Cultural Village
Doha seyahatinden aklında neler kaldı?
Katar gerçekten çok enteresan bir yer. Daha önce Dünya Kupası yarı final karşılaşmasına gitmiştim. Aklımda kalan şey ise çöl diyebilirim. Çünkü şehir de ülke de kocaman bir çöl üzerine kurulu. Biz dağ, taş, toprak, su ile yetişmiş insanlarız, bize çok ilginç geliyor.
Çölde kamera karşısına geçtin aklına bir filmden sahne ya da bir karakter geldi mi? Bazı kareler hepimize “Dune” filmini anımsattı diyebilirim.
Evet biz de çekerken Dune filmini çok andık. Hatta soundtrack müziğini bile açtık bir ara. Off-road araçlarla yaptığımız safaride de aynı zamanda bir “MadMax” hissiyatı vardı. Her zaman denk gelmiyor bu tür deneyimler, o yüzden çok değerliydi. Herkese tekrar teşekkür ederim.
Lokasyon: Katara Cultural Village
#GQweekendinQatar videolarında Qatar MotoGP öncesi piste kadar indiğini görüyoruz, yarış heyecanın bu kadar yüksek olduğu atmosferi anlatabilir misin?
Evet, benim için de gerçekten ilginç bir deneyimdi. Pilotların piste inişi, motorları üzerinde ya da yanında full konsantre bir şekilde moda girmelerini izlemek gerçekten büyüleyici. Biraz sonra 300 km hızı aşkın bir şekilde 1 saat boyunca yarışacak olmaları için gerçekten yüksek motivasyon ve konsantrasyon gerekiyor. Bu tür meslekler izleyici için her zaman ilgi çekici. Bizim işimiz de benzer. Biz de kayıt dendiği an tamamen sahne içerisinde oluyoruz. Ama tabii böyle bir adrenalin yok.
Bu gönderiyi Instagram'da gör
