GQ Türkiye Hype’ın ilk kapak yıldızı Tobias Sorensen ile Koronavirüs’ün New York’u da esir aldığı zamanda yaptığımız bu çekimden hemen sonra Danimarka’dayken konuşuyoruz.
“3 ay boyunca yalnızdım, hiç kimseyi görmedim, hayatım tamamen değişti. New York sosyal olabileceğin yerdi. Benim aşık olduğum şehrin bu hale gelmesine inanamıyorum. Değişmeyen tek şey hava durumuydu.” diyor karantina zamanındaki New York’u anlatırken.
Bir yandan da New York’u pek anlatamıyor çünkü şehri görmemiş. “Karantinayı bir binanın 20’inci katında köpeğimle geçirdim. binanın içinde Koronavirüs’e yakalanmış insanlar vardı ve evden çıkmak çok zordu.”
Bu durumun ona en çok nasıl bir farkındalık getirdiğini sorduğumda derin bir nefes alıyor. “Basit şeylerdeki mutluluğu daha çok bulmaya ve görmeye başladım. Kahve içmeye gitmek, bir insanın elini sıkmak gibi şeyleri özleyeceğimi düşünmüyordum. Bunlari özlemek bana aslında nelere ne kadar değer verdiğimizi gösterdi. Basit deyip geçiyoruz ama aslında o şeyler küçük şeyler değil. Sahip olmak için bir çaba sarf etmediğimizde elimizdekilere sahip olmamızın değeri bizim için farklı olabiliyor. Ne yazık ki halihazırda elimizde olanlara çok değer biçmiyoruz. İnsan kaybedince anlıyor basit şeylerin değerini. Basit şeylerle yaşayabilmenin güzelliğini’.
O, karantinadan önce de basit bir hayat sürenlerden. İhtiyacı kadar kıyafet, sadece rahat ettiği alanlar ve insanlar, süsü olmayan, yalın bir düzen. Bu, yaşadıklarının sofistike olmadığı anlamına gelmiyor; sadece seçimleri sayılı. Karantina ise bu sadeliğe bir başka katman getirmiş, sahip olduğu basitliğin gerçek değerini daha iyi anlamış. Bütün bu yaşanan zorluk onun basit olabilme felsefesini beslemiş, basit olabilme çabasının bazen zorlu süreçlerden geçtiğini ona göstermiş. Halihazırda edindiği sade yaşam biçimi üzerine olan bu hayat felsefesi yeni anlamlar kazanmış: “‘Basitleşmenin bazen çok fazla çaba gerektirdiğini ve bunun planlı ve stratejik bir eylem olduğunu anlayabilirsek yerimizi daha kolay bir şekilde alabiliriz.”
Karanatina Boyunca...
Başladığın şey şey: Yemek yapmak.
Favori yemek: Kendi yaptığım lazanya.
Favori müzik: Damien Marley. Bununla birlikte reggae’yi hep severdim. Kendrick Lamar ve 90’ların hip hop’unu dinlemeye de her zamanki gibi devam ettim.
Instagram hesabı: @AARMY’nin online dersleri.
Favori Yedili
Look: Basit ve yalın. Kot ve tisort.
Tasarımcı: Tom Ford.
Favori sahil mekan: Turks & Caicos Adaları
Mutfak: İtalyan ama çok fazla karbonhidrat olduğu için dikkatli olmak lazım.
Destinasyon: Bora Bora’ya aşık oldum şimdi sırada Maldivler var.
Saati: Rolex Deepsea.
Parfümü: Davidoff Run Wild.