İnsanlar neden aldatır Getty Images
İlişkiler

Aldatma Rehberi: İnsanlar Neden Partnerlerini Aldatır? Uzmanlar Bunun Arkasındaki Psikolojiyi Açıklıyor

Bir psikolog, partnerinizin neden aldatmış olabileceğini açıklıyor — ve bunun sizinle hiçbir ilgisi yok.

Do Aur Do Pyaar filmini tanıtırken, yönetmen Shirsha Guha Thakurta bunun bir aldatma filmi olmadığını; bir aşk filmi olduğunu açıkladı. Ve Vidya Balan ile Pratik Gandhi’nin başrollerini paylaştığı filmi izlediyseniz, bu iki durumun birbirine bağlı şekilde var olabileceğini fark edersiniz. Partnerinizi sevebilir ve yine de sadakatsiz olabilirsiniz — bu teori ne kadar kafa karıştırıcı görünse de.

Bu ifade psikolojide de karşılığını buluyor. Evrimsel psikolojinin kurucularından biri olan David M. Buss’a göre, insan türü genel olarak tek eşliliğe eğilimli değildir; tek eşlilik doğal bir durumdan ziyade daha çok toplumsal bir yapı olarak ortaya çıkmıştır.

Yine de, geleneksel toplumun kurallarına göre — en azından 2024 itibarıyla — aldatma ahlaki bir günah ve eğer bunu yaşayan taraf siz olduysanız son derece yıpratıcı bir deneyimdir. Aldatıldığınızda, nedenini düşünmeden edemezsiniz; çoğu zaman bu, kendinizi yetersiz hissetmenize yol açar. Belki biraz daha ilgili, karşılık veren, hatta daha spontan olsaydınız… yollarını kaydırmalarına gerek kalmazdı. Öyle değil mi?

Aslında, hayır. En azından her zaman değil. Mumbai merkezli danışma psikoloğu Rashi Laskari’ye göre, bazen birinin aldatması partneriyle hiçbir bağlantı taşımaz; tamamen o kişinin doyumsuz bir onaylanma ihtiyacıyla ilgilidir. “Aldatmanın fiziksel çekim etrafında döndüğü varsayılsa da, çoğu zaman kişinin çözülmemiş daha büyük bir psikolojik ya da duygusal meselesinin doğrudan bir yansımasıdır,” diyor. İşte tüm sürecin detayları.

Aldatma rehberi: İnsanlar neden partnerlerini aldatır? Uzmanlar bunun arkasındaki psikolojiyi açıklıyor

Duygusal kopukluk

Aldatmanın en yaygın nedenlerinden biri, iki partner arasında duygusal bir bağın zayıflaması ya da tamamen kopmasıdır.

“İnsanlar aldattığında, genellikle birincil ilişkilerinde eksik kalan bir şeyi arıyorlardır. Zamanla çiftler birbirinden uzaklaşır — kişi, bu eksik duyguyu partneriyle yeniden inşa etmek yerine başka bir yerde aramaya başlayabilir. Birine — bir meslektaşa, bir arkadaşa — içini dökmek hiç de nadir değildir; masum başlayan bir ilişki, duygusal boşluk bu arkadaşlık tarafından ‘doldurulduğu’ için zamanla başka bir şeye dönüşebilir,” diyor Laskari.

Yenilik arayışı

Uzun süreli ilişkilerde, balayı döneminin bitişiyle birlikte insanlar rutin içinde biraz sıkışmış hissetmeye başlayabilir. Bağlarından tamamen memnun olduklarını söyleseler bile, içten içe ilişkinin ilk yıllarındaki heyecanı yeniden arama isteği doğar — sırf günlük hayatın tekdüzeliğinden kısa süreliğine kaçmak için bile olsa.

“Yasak bir ilişkinin çekiciliğinin, orta yaş krizini yaşayan kişilerde daha yaygın olduğunu görüyorum. Bunun nedeni genç hissetme ya da hâlâ arzu edilen biri olma isteği,” diye ekliyor.

Düşük özsaygı

Bazılarına şeytani gelebilir ama bir kişinin ilişkisinden tamamen memnun olup yine de partnerini aldatması mümkündür. Bunun sebebi, düşük özdeğer duygusundan kaynaklanan sürekli bir onaylanma ihtiyacıdır.

“Bu kişiler için bir ilişki, onların değerli veya çekici olduğunun kanıtı hâline gelir. Bu, kişinin ele almadığı daha derin bir güvensizlikten gelir. Bu durumda aldatma, diğer kişiden çok, kişinin kendi amacına hizmet eder — yani öz imajını güçlendirmeye,” diyor Laskari.

Zayıf dürtü kontrolü

Bazı durumlarda bireyler baştan aldatma niyetiyle hareket etmez; fakat sınırlar bulanıklaştığında kendini durduracak dürtü kontrolüne sahip değildirler. Laskari’ye göre bu durum, sorunlu bir başa çıkma mekanizmasından ya da net sınırlar koyamama becerisinden kaynaklanabilir. Bu bağlamda, zayıf dürtü kontrolünün psikolojik etkisi, kişi daha iyisini biliyor olsa bile partnerini aldatmasına yol açabilir.

BU İÇERİK İLK OLARAK GQ INDIA WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.

İZLE
GQ HYPE - Furkan Andıç
İLGİLİ İÇERİKLER
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası