Eğer bir yetişkinseniz hem niyetinizden, hem de etkinizden siz sorumlusunuz. Bu nedenle karşınızdaki insanı incitmek istememiş olsanız bile, bunu yaparsanız, sorumlusu siz olursunuz. Başarılı bir özür, sonuçların ne olmasını istediğinizden ziyade eylemlerinizin sonuçlarına odaklanır. İyi bir özür dilemenin bir diğer anahtarı da, aslında neyi yanlış yaptığınızı bilmektir. Ne için özür dilediğinizi bilmiyor, yalnızca partnerinizin üzgün olmasını istemediğiniz için özür diliyorsanız, henüz özür dilemeye hazır değilsiniz demektir. İlk önce konuşun. Gerekirse ona nezaketle neye kızdığını sorun. Evet şimdi hazırsınız ve başlıyoruz!
Özür dilemeli misiniz? Tek kelimeyle: Evet.
Özür dilemek daima, yanlış yaptığınız anlamına gelmez. Bazen söylediğiniz şeylerden, karşı tarafın ne şekilde etkilediğiyle de ilgilidir. Kendinizi haklı hissediyor olabilirsiniz ancak, bunu sürdürmenin iki tarafa da faydası yok. Unutmayın ki, basit üzüntüler şaşırtıcı derecede etkili olabilir.
Peki ya haklıysanız?
Üzgünüm demeden yanıldığınızı kabul edebilir ve yanlış olmadığınızı düşünüyorsanız dahi, üzgün olduğunuzu söyleyebilirsiniz. 'Duygularını incittiğim için özür dilerim; yanlış değilim ama üzüldüğün için üzgünüm.' Bu iyi bir özür cümlesi değil. Özür dilemek yanlış olanı, doğruya çevirmek ve kendini savunmak için doğru zaman değil.
Üzgün olduğunuz için özür dileyin, mecbur olduğunuz için değil.
Öncelikle iki tarafa da biraz zaman verin ve özür dilerken mümkün olduğunca spesifik olun. Sadece yaptıklarınızdan dolayı özür dileyebilirsiniz; başka birinin tepkisi için özür dileyemezsiniz, bu yüzden “incindiğin için üzgünüm” sayılmaz. Olayla ilgili samimi hislerinizi ortaya koyun ve gerçekten üzgün hissediyorsanız özür dileyin.