Zendaya’nın popülerliği, Netflix gibi bir marka ile birleşince daha ‘kitlelere hitap eden bir film’ beklentisi oluştu. Filmden ilk karelerde John David Washington ile Zendaya bir pop art eserinin kahramanları gibiydi. Kahramanların hikayesinde Malcolm ve Marie’nin bir gecede yaşanmışlıklarının yüzleşmesini izliyoruz.
Malcolm, kariyerinin ilk büyük filmini yapabilmiş bir yönetmen, Marie ise göz kamaştıran ‘model’ kız arkadaş. Film prömiyerinden eve dönüşleri ile sabaha kadar yaşananlar ise çok kişinin tanıdık sorgulamaları.
Oyunculuk performanslarında uzun monologlar, duygu iniş çıkışları, Zendaya’nın postere dönüştürdüğü onlarca sekans akıp gidiyor. Filme dalıp gidemeyenlerin sebebi muhtemelen aynı anda farklı bir şeyle (mesela telefon ile) ilgilenmeleri. Film siyah-beyaz olmasaydı bu kadar konuya ve repliklere odaklanabilir miydim? Hayır. Odadan odaya o havalı ve izole evde geçmeseydi hikayeye dahil hissedebilir miydim? Ona da hayır.
Malcolm film kritiğini beklerken Marie büyük büyük cümleler ile ilişkilerini, hayatlarını sorguluyor.
Söylenmeyenler, birikenler serilmeye başladıkça duygu fırtınasında oradan oraya savrulan çiftin genel çerçevede bana sorgulattıklarını paylaşıyorum. (Spoiler vermeden.)
Sevgilin, arkadaşın, dostun, eşin… Hayatında duygusal ilişkin olan herkesle, seviyorum dediğin kişiyle bağların, dış dünya değişkenleri işin içine girince zayıflıyor mu?
İlişkinin önceliklerinde, dengesinde pragmatizme kapılıp karşındakine haksızlık ediyor musun?
İlişkin dahilinde kabul ettiğin, ama mutlu olmadığın durumları defans hamlesi olarak sevdiğini acıtmak için mi kullanıyorsun?
Malcolm ve Marie bunları yaşarken sahneler formülize edilmiş ama olabildiğine doğal akıyor. Sevişmeye başlarken Malcolm’ın tuvalete gitmesi de gerekiyor. Sert tartışmada peynirli makarnasını da yemeye devam ediyor.
Bir tık hayal kırıklığına uğradığım bölüm ise, çıkılan gecenin sabahı. Hızlı tren misali duygudan duyguya savrulduktan sonra biraz daha net bir son beklentim havada kaldı. Bu satırları yazarken, acaba hikaye bir gün devam eder ve bu sinematik çiftin yeni bölümünü görürüz diye bu şekilde bitmiş olabileceğini düşünüyorum.
IMDB puanına takılmayın, telefonunuzu bir kenara bırakıp Malcolm&Marie’nin yüzleşmesine şahit olurken uzun ilişkilerin geçtiği engebeli yollara siyah beyaz bir bakış atın. Ve şu kısa cümlelerin samimi gücünden asla şüphe duymayın.
'Özür dilerim.'
'Teşekkür ederim.'
'Seni seviyorum.'