Tarsem’in büyüleyici masalı “Düşüş”, Çiğdem Sezgin’den çok katmanlı bir kadın hikayesi olan “Suna”, henüz hiçbir yerde yayınlanmamış olan “Sükut Altındır”ın dahil olduğu sekiz filmlik Tayfun Pirselimoğlu Retrospektifi, Toronto Film Festivali’nden FIPRESCI Ödülü ile dönen “Seagrass”, Atıf Yılmaz ve Ümit Ünal imzalı “Hayallerim”, “Aşkım ve Sen”, Ramazan Kılıç’ın bol ödüllü kısa filmi “Tarihte Yaşanmamış Olaylar” ve çok daha fazlası sinemaseverlerle buluşuyor.
Senarist ve yönetmen Meredith Hama-Brown'ın, kişisel temaları kurgusal bir mercekten ele aldığı ve Toronto Film Festivali'nden FIPRESCI Ödülü'yle dönen dram filmi, evlilik ve ebeveynliğin karmaşık dinamiklerini ve ailelerde nesilden nesile aktarılan hataları inceliyor.
Ramazan Kılıç’ın, yurt içi ve yurt dışı birçok festivalde ödüle layık görülen kısa filmi, baskılar ve yasaklarla dolu yetişkin dünyasında neşesini ve yaratıcılığını kaybetmeyen çocukların umut dolu hikayesini anlatıyor.
"Hayallerim, Aşkım ve Sen", unutulmaya yüz tutmuş bir dönemin büyüsünü Atıf Yılmaz'a özgü bir zarafet ve kırılganlıkla ele alıyor. Ümit Ünal’ın incelikli nüanslarla dolu senaryosu ve Türkan Şoray’ın üç ayrı karakterde sergilediği olağanüstü performansıyla öne çıkan film, Türk sinemasında özel bir yere sahip.
İlk kez MUBI ile geniş bir kitleye yayılacak olan bu kısa film, Cezmi Baskın’ın canlandırdığı berberin hikayesi üzerinden “gerçek” ve “yalan” kavramlarını inceliyor. Toplamda sekiz film içeren ve "Sükut Altındır"ın da dahil olduğu "Dünyanın Sonu: Bir Tayfun Pirselimoğlu Retrospektifi" ise Eylül ayında MUBI’de izleyicilerle buluşacak.
Ali Kemal Güven’in yönettiği, başrollerini Meral Çetinkaya ve Sezai Aydın’ın paylaştığı bu şaşırtıcı film, sıra dışı bir sorunun peşine düşüyor: Son derece şık, 70 yaşında bir kadın kocasından açık evlilik talep ederse ne olur?
Sophia Loren ve Marcello Mastroianni'nin benzersiz performanslarıyla hayat bulan bu dram filmi, Mussolini'nin Hitler'i Roma'da ağırladığı gün, bir apartman dairesinde gelişen sürpriz bir dostluğu anlatıyor. Ettore Scola, faşizmin baskısı altında birbirine sığınan iki insanın çaresizliğini ustalıkla resmediyor.
Yönetmen Zia Anger’ın gerçek hikayesinden ilham alan "İlk Filmim", geçmiş ve geleceği harmanlayarak bir sanatçının üretim sürecini, kendini keşfetme ve yeniden doğuş serüvenini anlatıyor.
2000'lere damgasını vuran filmlerden biri olan bu klasik, 2004'te Cannes'da Büyük Ödül'e layık görüldü. Güney Koreli usta sinemacı Park Chan-wook'a dünya çapında ün kazandıran "İhtiyar Delikanlı," izleyicilere ömürleri boyunca unutamayacakları bir intikam hikayesi sunuyor.