Karanlık bir sinema salonunda, dev bir ekranda korku filmi izlemekten daha korkutucu olan belki de tek bir şey var: Kendi evinizde kapkaranlık salonunuzda aynı filmi tek başınıza izlemek! Çünkü muhtemelen sessizliğin tüm evinizi kapladığı sırada mutfaktan gelen gıcırtı veya dolaptan gelen bir tıkırtı hayaletlerden ve zombilerden başka bir şey olamaz! Gözlerinizi ayırmadan izlediğiniz o 6 ya da 10 bölümlük dizi (korku dizileri hiçbir zaman bundan daha uzun olmaz) sizi sabahın ilk ışıklarına uyutmadı ve hayal gücünüzle baş başa bıraktı (uykusuz kalmak o kadar da önemli değil, zaten öyle veya böyle uyumayacağınızı biliyorduk).
Korkmayı sevenler buraya toplanabilirse; Netflix’in Kore zombi salgınlarından Hint şeytani ele geçirme hikayelerine ve FX'in Amerikan korku hikayelerine kadar geniş bir yelpazeden bahsediyoruz. Klasikleşmiş katil palyaçolar, gerçek hayattan hayalet hikayeleri ve uğursuz lanetlerin yanı sıra bolca korkunç animasyon da mevcut. Çünkü Netflix’teki gerçekten en iyi -yani en korkunç- korku yapımlarını sizin için derledik.
Marianne
Marianne klasik bir "hayali canavarlar gerçek oluyor" hikayesi. Dizi; korku romanları yazan genç Fransız bir kadın olan Emma’nın memleketine dönmesinin üzerine küçükken kabuslarına giren Marianne isimli yaşlı kadının gerçeğe dönüşerek onu takip etmesini ve kasabaya dehşet saçmasını konu alıyor. Marianne dizisinin afişindeki slogan da aslında diziyi özetliyor: ”La serie que vous ne voudrez pas regarder seule" ya da “asla yalnız izlemek istemeyeceğiniz bir dizi.”
Chambers
Daha önce Simpsons "Treehouse Of Horror" bölümünü izlemiş miydiniz? O bölümde Homer saç ekimi yaptırmaya karar veriyor. Homer’ın saçlarını aldığı kişi ise işlediği bir suçtan dolayı idam edilmiş Snake. Snake’in saçlarının Homer’ın beynini yavaş yavaş ele geçirmesiyle birlikte Homer da katile dönüşüyor. Chambers dizisi de buna çok benzer, ancak kötü bir saç ekimi yerine, yeni sahibini rahatsız etmeye başlayan başka birinin kalbi. Dizi, on bölümlük bir sezonun ardından iptal edildi. Ancak izlemeye değer bir sezon olduğunu söyleyebiliriz. Üstelik oyuncu kadrosunda Uma Thurman da bulunuyor.
Ratched
One Flew Over The Cuckoo's Nest isimli orijinal kitabın (kitap daha sonra Jack Nicholson da başrolünde olduğu aynı isimli filme uyarlandı) bir uyarlaması olan Ratched’da, Sarah Paulson hastanenin otoriter hemşiresi rolünü oynuyor. Paulson itirafçı bir seri katil olan erkek kardeşini kurtarmak için bir akıl hastanesine sızıyor. Neden korkutucu olabileceğini düşünmek bu sebeple çok da zor değil. Diğer birçok korku türündeki Netflix Orijinal yapımları gibi Ratched da heyecan verici ve hatta karanlık çizgi roman öğeleriyle birden fazla türü de kapsıyor.
SantaClaritaDiet
Drew Barrymore'un yarattığı, çiğ insan eti yemek üstüne bir korku komediyi sevmemek mümkün mü? Üstelik yapım ünlü ve yetenekli oyuncu kadrosuyla da öne çıkıyor - Nathan Fillion, Portia de Rossi, Patton Oswalt, Joel McHale sadece sayabildiğimiz birkaç isim. Barrymore'un karakterinin karaciğerleri büyük bir zevkle yemesi kadar olmasa da dizinin hayranları bölümlerden tekrar tekrar aynı keyifle bahsediyor.
Scream
MTV'nin 1996 tarihli klasik slasher-film televizyon uyarlaması Scream; (“Bu milenyumda; motifler tesadüfidir” sözleri hala korku filmleri arasında en bilinen replikler arasında yerini koruyor) bir Amerikan banliyösünde Ghostface maskesi takan biri tarafından işlenen bir dizi cinayeti konu alıyor. Baştan sona diziye göndermelerin olduğu filmde ayrıca diğer korku filmlerine de göndermeler var; Scream'in yapımcıları nostalji hissini uyandırmada usta desek abartmış sayılmayız.
Ghoul
Totaliter ve distopik bir gelecekte Hindistan'da geçen Ghoul, Hindistan polisi tarafından Ali Saeed adında bir teröristin tutuklanması ve sorguya çekilmesine odaklanan üç bölümlük bir mini dizi. Alt metinde ise her şeyin daha derin bir anlamı olduğunu söylemek mümkün. (Dizi özetle Hint bir polisin Pakistanlı bir teröriste karşı olmasını konu alıyor.…) Dizinin yönetmeni Patrick Graham’ın diziyi yaratırken Abu Ghraib'deki suistimallerden ve Guantanamo Körfezi’nde yaşananlardan ilham aldığı iddia ediliyor.
The Haunting Of Hill House
Neden bütün kır evleri güneş varken çok güzel ve huzurlu görünürken, geceleri bir o kadar ürkütücü ve ıssız görünür? The Haunting Of Hill House'un kahramanları, aklınıza gelebilecek her türlü korkunç yaratık tarafından terörize edilmekle çok meşgul olduklarından, bu sorunun üzerine düşünmek için fazla zamanları olduğunu sanmıyoruz. Belki de onlar adına biz düşünmeliyiz - yani en azından diziyi izlerken ellerimizde biriken teri sildikten ve kalp atışlarımızı makul bir düzeye getirdikten sonra, yani.
The Haunting Of Bly Manor
The Haunting Of Hill House'un manevi halefi olarak Bly Manor için de beklentimiz tabii ki çok yüksek. Kullanabilecek malzemeler de oldukça fazla, çünkü dizi Henry James'in The Turn Of The Screw'dan esinlenmiş (daha sinir bozucu bir hayalet hikayesi henüz yazılmadı, size garanti veriyoruz). Dizinin genel olarak tek bir mesajı var: Bozuk değilse tamir etmeyin. Bir korku dizisinin tüm klasik unsurları var: arası açık kardeşler, bariz bir intihar, genç ve sosyal olarak izole bir ana kahraman ve tabii ki yine büyük, ürkütücü, eski bir ev…
StrangerThings
Netflix’in en popüler dizilerinden Stranger Things’i size anlatmamıza tabii ki gerek yok. Ancak dizinin inkar edilemez derecede korku unsurları barındırdığı göz önüne alındığında (Upside-Down'daki gerçek canavarlardan distopya, Alacakaranlık Bölgesi tarzı hükümet deneylerine kadar), bu listede yer almaması imkansızdı. Diziyi sırf 1980'lerin benzersiz nostaljisini yaşamak için değilse bile kariyerinde rönesansı yaşayan Winona Ryder’ın muhteşem oyunculuğunu için izleyebilirsiniz.
Curon
17 yıl boyunca zorlu koşullar altında yaşayan ikiz kardeşler nihayet annelerini de yanlarına alarak bir göl kenarına taşınıyor. İtalyan gerilim dizisinin merkezinde, Reschen Gölü'nün derinliklerinden çıkan sular altında kalmış bir kilisenin (gerçek hayatta var ve hala görülebiliyor) çan kulesi yer alıyor. Gerçek hayatla da ilişki kurulması filmi daha da ürkütücü yapıyor.
Kingdom
Kabul edelim ki çok fazla zombili dönem filmi yok. Ancak Güney Kore yapımı Kingdom bu boşluğu fazlasıyla dolduruyor. Özetle, 1500'lerin sonlarında Kore krallığında Game Of Thrones tarzı bir ardıllık krizi ortaya çıkıyor. Aynı anda gizemli bir salgın sebebiyle insanları zombiye dönüştüren bir hastalık yayılmaya başlıyor. Ancak tüm güçler birbiriyle savaşmakla meşgul! Geçen yılın başlarında ilk sezonu yayınlanan diziye mutlaka göz atın, hayal kırıklığına uğramayacaksınız.
Ares
Hollanda yapımı 8 bölümlük dizi bir öğrencinin üniversiteye başlamasıyla birlikte okulun gizli cinayet topluluğuna katılmasını konu alıyor. Dizide Eyes Wide Shut tarzı Venedik maskeleri, cüppeler, ritüeller, ayinler yani bir gerilim dizisinde aradığınız her şey var. Hollandalılar yaratıcı sapkınlıklar bulmak konusunda oldukça başarılı ve işler epey hızlı bir şekilde karanlık bir hal alıyor.
HemlockGrove
Yapımcılığını Eli Roth’un üstlendiği Hemlock Grove’da da - Elisabeth Bathory’un meşhur kanlı sahnesi gibi olmasa da (google’layın, link veremeyeceğimiz kadar uygunsuz…) - çok fazla kanlı sahne var. Ama gerçekten çok. Fazla. Fantazi ve gizem türlerine de giren dizide cinayetler gotik bir yorumla ele alınıyor ve dizinin hayranlarını tatmin edecek şekilde sunuyor. Tamam, yargılamıyoruz. Yani belki biraz yargılıyoruz.
Slasher
American Horror Story çılgınlığına Kanada’nın cevabı gibi de yorumlayabileceğimiz üç sezonluk; her sezonda farklı bir cinayeti konu alan bir antoloji dizisi Slasher. Scream serisine benzer bir başlangıç yapan bu dizide de bir tuhaflık var (hangi korku filminde yok ki…): Katil, doğaüstü bir canavardan ziyade aksiyon seven bir insan…
Locke & Key
Doğaüstü bir çizgi roman uyarlaması olan Locke & Key, babasının ölümünün ardından Massachusetts'teki eski bir eve taşınan bir aileyi konu alıyor. Yavaş yavaş, evin bazı yerlerinde paranormal etkilere sahip boyutlar arası anahtarlar keşfetmeye başlıyorlar. Ancak ne yazık ki, kötü bir şey - ya da biri - daha anahtarların peşinde. Sadece korku dizisi olmaktan çok, korkutucu unsurlara sahip genç-yetişkin doğaüstü bir fantazi olan Locke & Key'i daha sade, daha az karanlık bir Stranger Things gibi düşünebilirsiniz.
Haunted
Korku filmlerinin en büyük hayranı değilseniz bile bu dizi izlemeye değer. Çünkü Haunted, paranormal olayların ortasında büyüdüklerine inanan gerçek insanların hikayelerini konu alıyor. Bu hikayelerin hiçbirine dair en ufak bir kanıt olmaması gerçekten önemsiz bir detay - ışıklar kapandıktan sonra birbirimize anlattığımız ürkütücü hikayelerin dizileştirilmesi gibi de düşünebilirsiniz. Sadece hikayeyi anlatan en iyi arkadaşın değil, vücudunda garip dövmeler bulunan bir Amerikalı…
Bloodride
Norveç yapımı bu antolojinin basit bir hikayesi var: Bir grup yolcu, yağmurlu bir gecede dünyanın en garip otobüs şoförünün sürdüğü bir otobüse biniyorlar ve nereye gittikleriyle ilgili hiçbir fikirleri yok. Altı bölümlük dizinin her bir bölümünde farklı bir yolcunun hayat hikayesini öğreniyoruz. Dizi sık sık Black Mirror’la karşılaştırılıyor. Her bir yolcunun hikayesi aynı derecede çarpık, dehşet verici ve karanlık mizah içeriyor.
TheMist
The Mist dizisi ilk çıktığında çok fazla ses getirmedi. Hatta ilk sezondan sonra iptal edildi. Ancak bizce katilleri, canavarları gizleyen bir sis hakkındaki meşhur Stephen King hikayesinin çok başarılı bir uyarlaması. (Tabii ki burada sisin insanları nasıl etkilediğine dair spoiler vermeyeceğiz, izleyin ve görün).
Ju-On:Origins
Ju-On, İngiltere ve ABD'de The Grudge olarak uyarlanan ve 22 yıldan beri var olan bir dizinin Japon yapımı orijinal hikayesi. Dolayısıyla bu intikam dolu lanetin nasıl ve nerede başladığını keşfetme zamanınız geldi!
American Horror Story (AHS)
Fox Crime'in ünlü antolojik korku serisini özetlemek biraz zor olabilir. American Horror Story’de aradığınız her şey var; katil bir palyaço, lanetlenmiş bir otel, Amerika’nın güneyinde yaşayan cadılar, kıyamet sonrası yaşanan savaşlar, karanlık ormanlar… Çeşitlilik hepimiz için anlam ifade ediyor ama AHS için bir başka anlam ifade ediyor. (AHS Türkiye'de FX'te yayınlanıyor.)