Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi Finalistleri İncelemesi

Chelsea, Timo Werner, Christian Pulisic ve Kai Haverz gibi henüz takımda bir yılını doldurmamış oyuncularının yanı sıra Mason Mount ve N’golo Kante’nin harika oyunuyla Real Madrid gibi bir devi eledi. 2012’deki Chelsea yükselişine benzetenlere nazaran bu sefer gayet göze hoş gelen oyunu sahaya yansıttıklarını söyleyebiliriz. Kupayı 9 yıl sonra tekrar müzelerine götürmek istiyorlar.

Real Madrid cephesine değinirsek, büyük umutlarla transfer edilen Eden Hazard’ın Chelsea ile oynanan iki maçta “yokları oynaması”, düşüş trendini sürdürmesine sebep oldu. Benzema’nın harika oyununu bir golle süslemesi final için yeterli olmadı ve rotayı artık La Liga şampiyonluğuna çevirdiler.

Yarı finalde Pulisic’in oyuna girdikten sonra yaptığı etki Real Madrid’in direncini tamamen kırmayı başardı. Thomas Tuchel, ayakları yere sağlam basan oyunuyla finale hazırız dercesine gözdağı veriyor. Bu akşam Manchester City ile oynayacakları Premier Lig maçında Şampiyonlar Ligi finalinin provasını yapacaklar. Hiç kuşkusuz final için çok önemli bir fragman olacak.

Paris Saint Germain ve Manchester City yarı final eşleşmesi, Şampiyonlar Ligi’ni daha önce kazanamamış iki kulübün başarıya aç düellosundan başka bir şey değildi.

Galip çıkan Pep Guardiola’nın Manchester City’si oldu ve en büyük kulüp kupasına sadece bir maç uzaklıktalar. İlk maçta zeminin karlı olmasına rağmen De Bruyne ve Mahrez önderliğinde kendi oyunlarını sahaya oldukça iyi yansıttılar.

PSG cephesinde Mbappe’nin yokluğu elbette hissediliyordu fakat herkes onlardan daha iyi bir oyun ve sonuç bekliyordu. Panikleyerek bu sene de Şampiyonlar Ligi kupası rüyasını yaşayamadılar.

Finalde iki İngiliz takımının, Manchester ve Londra şehirlerinin kapışmasına şahit olacağız. Otoriteler ve bahis oranları kupaya Manchester City’nin daha yakın olduğunu söylese de; futbol sahada oynanıyor ve her sonuca açık bir final bizi bekliyor.

Roma ile Old Trafford’da oynadıkları ilk maçta yıldızları Paul Pogba, Edinson Cavani ve Bruno Fernandes eşliğinde İtalya ekibinin fişini çektiler. İlk yarıyı 2-1 geride kapatan Kırmızı Şeytanlar, 90 dakikanın sonunda 6-2’lik galibiyetle birinci turu tamamladılar. UEFA Avrupa Ligi yarı final maçı için oldukça heybetli bir skor bu. Roma’ya misafir oldukları ikinci maçta da ilk maçın verdiği rahatlıkla sahaya çıktılar ve rahat oynadılar. 3-2 kaybetmiş olmaları onları hiç üzmemiştir eminim. Dolayısıyla Manchester United’ın tüm eforunu sahaya yansıtınca nasıl ölümcül bir güce sahip olduğunu ilk maçta izledik ve bu performans UEFA Avrupa Ligi finali için favorinin kim olduğunu göstermiş oldu.

Ezeli rakipleri Manchester City’nin, Şampiyonlar Ligi’nde kupa final oynayacak olması onları hırslandıran en önemli etkenlerden biri. Yıllardır kanayan yaraları olan savunma bölgesinde sorunları çözmüş gibi görünüyorlar. Paul Pogba, Marcus Rashford, David de Gea, Bruno Fernandes ve Edinson Cavani gibi yıldızlarıyla önümüzdeki sene için de Manchester United ciddi mesajlar veriyor.

İngiliz futbolunu severek izleyenlerin içinde mutlaka dört finalistin de İngiltere’den olduğu UEFA Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi finali ukde kalmıştır. Bu rüyayı bozan takım Villarreal oldu.

Her zamanki dinamik ve kompakt oyunlarını oynadılar. Form düşüklüğünü devam ettiren Arsenal’i ilk maçta İspanya’da 2-1’le geçtiler. İkinci maçta Arsenal’e çok pozisyon vermelerine karşın final oynamaya hak kazandılar. Burada payeyi biraz da Arsenal’in beceriksizliğine itebiliriz. Yine de Samuel Chukwueze’nin etkili oyunu oyunu olmasaydı işler bambaşka olabilirdi.

Villarreal, gerek Şampiyonlar Ligi, gerek Avrupa Ligi’nde boy göstermeye alışkın bir takım olsa da henüz onları kupa kaldırırken göremedik. Her ne kadar finalin favorisi Manchester United olsa da, Villarreal de artık tarihe bir kupa ile geçmek isteyecektir.