Şimdi Sahne Onların: Birand Tunca
Röportaj

Şimdi Sahne Onların: Birand Tunca

90’lar kuşağının enerjisini, çalışkanlığını, çılgınlığını ve heyecanını iliklerimize kadar hissettiren üç başarılı isim. Daha başında oldukları kariyerlerine sığdırdıkları onlarca proje ve yüzbinlerce takipçi, hepsi için işlerini iyi yaptıklarının birer kanıtı. Şimdi sahne; daha iyisini arama ve kendini geliştirme isteklerinin hiç bitmeyeceğine emin olduğumuz genç oyuncular Birand, Ozan ve Burak’ın…

Oyuncu olmaya nasıl karar verdin?

Ben biraz deliyim, biraz da heyecanlı ve meraklı... Bu yüzden kendimi bildim bileli meslek seçmek yerine mesleğin beni bulmasını bekledim. Her çocuk gibi kendime doktorluk, polislik gibi meslek seçme hayallerim olmasını isterdim ama bütün hayatı aynı mesleği yaparak tamamlama fikri bana göre değildi. Esaretin Bedeli, Can Dostum, Cesur Yürek gibi filmlerle büyüdük biz. Doğal olarak usta oyunculardan oyunculuk izledikçe, “bir dakika” dedim. “Bu adam bu filmde mahkum, başka filmde doktor. Ben de bu işi yapmalıyım!”  Oyuncu olmaya karar vermekten çok, oyunculuk yapmakla, oyuncu olabilmekle ilgiliydi...

Müjdat Gezen’den mezun olduktan sonra hiç tiyatro projesinde yer aldın mı? Beş farklı dizide rol aldın şimdiye kadar. Film projeleri de var mı?

Hayır almadım. Daha doğrusu alamadım. Burakhan Keyif diye bir arkadaşım var Hedone Art Tiyatro’nun sahibi ve tiyatro yönetmeni. Uzun zamandır Samuel Beckett’in ‘Godot’yu Beklerken’ oyununu sahneleme gibi bir fikri vardı ve birlikte yapmak için çok hazırlık yaptık ancak dizi başlayınca biraz ara verdik. Tiyatro için çok vakit ayırsam da henüz sahne alacak kadar vakit bulamıyorum maalesef.

Senin için hangisi daha adrenalin dolu film mi, dizi mi yoksa tiyatro mu? 

Düsünsenize, bir iş yapıyorsunuz ve sırf işinizi iyi yaptığınız için sizi alkışlamaya hazır bir seyirci var... Bundan daha adrenalin dolu başka bir iş olabilir mi? Dizi ve sinemada da emeğimiz çok fazla olmasına rağmen seyircinin sevip sevmediğini sonradan görebiliyoruz. Bu yüzden adrenalin birazcık daha az kalabiliyor ama tiyatroda oyun sonrası beğenilmezseniz o mutsuz yüzlere bakmak biraz korkutucu. Bu yüzden adrenalin konusunda tiyatro ilk sırada diyebilirim.

Şu an Erkenci Kuş dizisinde Emre karakterini canlandırıyorsun. Bana biraz Emre’den bahseder misin? Benzerlikleriniz farklılıklarınız var mı?

Emre önce izleyicinin gözünde kötü karakterdi. ‘İzleyicinin gözünde’ diyorum çünkü benim bir karaktere iyi veya kötü demem onu sınırlandırdığım anlamına gelir. Mesela Emre, yıllarca emek verdiği şirkete babası ‘saat sekizde ofiste ol’ dediyse 07.55 de gelen biriyken daha sonra kendine göre haklı sebeplerden tam tersi bir karaktere dönüşmüş. Şu an olduğu insan olmasında ne kadar haklı ne kadar haksız sorusuna doğru cevabı vermek için kendinizi onun yerine koymanız gerekli o zaman sanırım karakter size daha sempatik gelecektir. Emre Divit’e en benzeyen yönüm, hata yapsa bile doğru yoldan sapmaması. En benzemeyen yönüm de sevgi eksikliği.

Birand’ın bir günü nasıl geçiyor? Set olduğunda ya da olmadığında nasıl bir rutinin var?

Set olunca set dışında pek bir şey yapamıyorum maalesef. Set olmayınca annemle vakit geçirmeyi seviyorum. Çünkü bu hayatta ona göstermek istedigim bir sürü şey var. Fırsat buldukça da kafa izni veriyorum kendime. Bazen sahil taraflarına kaçıyorum arkadaşlarımla ve kesinlikle Play Station’ımdan vazgeçmiyorum.

Bir antrenman rutinin var mı?

Zaman bulabildikçe spor salonuna gidiyorum ama ormanda koşmak gibi fırsatları da kaçırmıyorum.

Adrenalin dediğimde aklına…

Çocukken izlediğim, insanı hayata döndüren, adrenalin iğneleri geliyor! Şaka bir yana adrenalin olmazsa olmazlarımdan. Haz aldığım her şey adrenalin yüklü, ekstrem sporlardan tutun da âşık olmaya kadar... Onsuz olmaz.

Hayatında yaptığın en heyecan verici şey neydi?

Çocukken kelebeğin yaşam ömrünü duyduktan sonra bir kelebek yakalayıp onu yaşatmaya çalışmamdı.

Seçme şansın olsaydı hayatının filminde başrolü paylaşacağın kadın ve erkek oyuncular kim olurdu? Keanu Reeves ve Isabelle Huppert. Çetin Tekindor ve genç nesilden Rami Malek’i de söylemezsem olmaz.

Bir role ‘evet’ demeden önce nelere dikkat ediyorsun?

Öncelikle psikolojik olarak sevmem gerekli karakteri. Üzerinde oynayabileceğim rolleri tercih ediyorum. Benden bir şeyler katabileceğim, o karakter ortaya çıktıktan sonra insanlara, “Birand dışında kimseye yakışmazdı bu rol” dedirtebileceğim, hazırlığı olan rolleri seçmeye çalışıyorum. Sonuçta bu meslekte oynadığımız roller kadar varız ve oynayacaklarımız kadar var oluyoruz. O yüzden kendime ve oyunculuğuma bir şeyler katabileceğim roller önceliğim.

Günlük tarzını nasıl tanımlarsın? Dolabını açsak en çok hangi renk ve parçayı görürüz?

Salaş, cool rahat şeyleri seviyorum ancak her çeşit kıyafetim var. Yakışanı giydiğim bi tarzım var sanırım. Renk konusu da moduma göre değişkenlik gösterir ama ağırlıklı tercihim siyah.

birand tunca

Sakin kalmak istediğinde kulağına taktığın müzik hangisi?

Massive Attack - Angel veya Valeron-Euphrates’in Amare albümü.

Motive olmak istediğinde neler dinliyorsun?

Kings of Leon dinlerim. Spor yaparken tercihimse hip-hop!

İlişkinde, işinde ve arkadaşlarınlayken seni en çok heyecanlandıran şeyler neler?

İlişkilerimde karşı tarafı mutlu etmeyi başardığım anlar beni çok heyecanlandırır. Arkadaşlıklarda ise yaşadıklarını bana anlattıkları anlar, hayatlarında yolunda giden iyi şeyleri dinlemek ve yanlarında olabilmek.

Gelecek planlarında neler var?

Hayatımda güzel gelişmeler oluyor, bazen hayalini kurmak bile yetiyor. Ama uzun uzadıya düşünmektense kısa vadeli hayaller kurmak kendi sağlığım ve psikolojim için de en doğrusu diye düşünüyorum.

Gördüğüm kadarıyla sfenks cinsi bir kedin var. Ne zamandır seninle ve adı ne? Atlarla ve köpeklerle de bol bol fotoğraflarını gördüm. Hayvanlarla aran hep iyi miydi?

Adı Mars! Fotojenik olmayabilir ama çok yakışıklı bir oğlum var. 5 aydır benimle. Hayvanlarla da aram söylediğin gibi hep çok iyiydi. At da benim için çok özel bir hayvan ve her ata binişim benim için bir terapi oluyor. Aksatmadan ayda bir çiftliğe at binmeye gitmeye çalışıyorum ve en kısa zamanda da bir tane almak istiyorum.

Bunu yapmadan evden çıkmam dediğin şey?

Aynaya bakmadan çıkmam!

Yanından asla ayırmadığın 3 şey?

Lens solüsyonum, kulaklığım ve bir kitap.

Sence şu an Türkiye’de ya da dünyada saygı duyulan bir oyuncu olmak için hangi özelliklere sahip olmak ya da neler yapmak gerekiyor?

Öncelikle karakteriniz düzgün olmalı. Çünkü bir yerlere gelebilmek sadece eğitimle başarabileceğiniz bir şey değil. İletişim beceriniz kuvvetli olmalı. Saygı duyulan biri olmak için en önemli faktör bence saygı duyabilmek. Aşırı ego sahibi oyuncular bu sektörde biraz fazla maalesef. Sette herkese saygılı olmanız gerek. Eleştirilere açık olmalısınız. Her gün kendinizi geliştirmek için çabalamalısınız. Diğer en önemli şey de işinizi sevmelisiniz. Ben işime aşığım herkese de aynı derecede sevdiği bir işi yapmalarını öneririm.

Nasıl bir şey “ünlü” olmak Birand için?

Aslında hepimiz ünlüyüz ama kıstaslar farklı. Evin en küçük çocuğu evin en ünlüsüdür. Bir mahallede en güzel kız ünlüdür. Bir şehirde en iyi doktor ünlüdür. Örnekler çoğalır. Biz televizyon gibi platformlar sayesinde insanların evine dahil olduğumuz için ‘ülkemiz’ dediğimiz bu büyük evin en küçük çocuğuyuz aslında. Herkes tarafından tanınıyor olmak tabii ki güzel bir duygu. Beni görüp selam veren insanlara baktığımda uzak bir akraba ilişkisi gibi hissettiriyor bana. Ünlü olmak samimiyetin başladığı andır. Artık öyle bir dünyadayız ki insanlar bırakın selam vermeyi birbirlerine tebessüm bile etmiyorlar. Ama ünlü olunca daha ilk saniyeden samimiyet başlıyor. Sanki yıllardır görmediğim arkadaşlarım, akrabalarım kardeşlerimle görüşüyor gibi hissetiriyor. Bu da çok büyük güven duygusu veriyor. Ayrıca geniş bir aileye sahip olmanın verdiği tarifsiz mutluluk var benim için.

 

 

İLGİLİ İÇERİKLER birand tunca GQ Yaz 2019
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası