protein takviyesi
Wellness

Aşırı Protein Takıntısı Gittikçe Artıyor: Gerçekten Gerekli mi?

Protein takviyesi mi? Tabii ki, neden olmasın. Ama GQ köşe yazarı Chris Black, et dolu kaseleriyle övünenlere bir meydan okuma sunuyor: Ne kadar protein aldığını sosyal medyada anlatmadan durabilir misin?

Her yıl, tıkır tıkır işler gibi, yeni bir diyet trendi interneti esir alıyor. Hepimiz bu diyetleri gayet iyi tanıyoruz: Akdeniz diyeti, paleo, keto, Atkins, bitki temelli, yavaş karbonhidrat, South Beach, Master Cleanse ve tabii ki aralıklı oruç. Bu diyetler eskiden kötü tasarımlı yemek kitaplarında sunulurdu; o kitaplar Barnes & Noble’da girişte sergilenir, milyonlarca satardı. Şimdi ise herkes, en ufak bir ilgisini bile içerik üreticiliğine dönüştürdüğünden, elimizde şu var: Austin’de yaşayan 24 yaşında çocuklar, yeni yapılmış ama zevksiz mutfaklarında, danışmanlık işine ara verirken, ön kameraya bağırarak öğle yemeğinde ne kadar kıyma yediklerini gösteriyor.

Peki neden aşırı protein tüketimi zaman akışlarımızı ele geçirdi? Doktor değilim ama proteinin faydalı olduğunu temel seviyede anlayabiliyorum. Kan şekerinde daha az dalgalanma yaratıyor, bu da kendinizi daha uzun süre tok hissetmenizi sağlıyor; birçok kişi kas korumaya ve bazı durumlarda kas yapmaya da yardımcı olduğunu söylüyor. Eğer amacın “kocaman olmak” ve tüm zamanını spor salonunda geçirmekse ya da profesyonel bir sporcuysan ve bir beslenme uzmanın varsa, beslenmeni protein üzerine kurman mantıklı. Ama her şeyde olduğu gibi, bu çağda kimse sadece protein alımını artırıp işe yarayıp yaramadığını gözlemleyemez—bunu mutlaka başkalarına duyurmak zorunda. Protein artık bir yaşam tarzı değişimi, bir slogan, sosyal medyada durmaksızın konuşulan bir başka konu haline geldi. İnsanlar yerel organik kasaplara hücum ederken, büyük markalar da durumu fark etti ve şimdi süpermarket rafları proteinli cips, proteinli mısır gevreği, proteinli kurabiye ve tabii ki protein barlarıyla doldu taştı. Gördüğüm, duyduğum her şey bu hale geldi ve bu durum beni deli ediyor.

“David” adında yeni bir protein bar girişimi var. Altın varaklı, şık bir ambalaja sahip; adı sade, bar başına 28 gram proteinle sadece 150 kalori içeriyor. Bu ürün, CPG (tüketici paketli ürünleri), gıda ya da tasarım odaklı tüm platformlar tarafından heyecanla haberleştirildi. Dün, iyi kurgulanmış bir pazarlama numarasıyla, internet sitelerine dört adet dondurulmuş morina filetodan oluşan bir paket eklediler. Fudge Brownie ve Blueberry Pie (Yabanmersinli Turta) barlarının hemen yanında yer alıyor. Online dünyada proteinin ne kadar yaygın hale geldiğiyle dalga geçen, zamanlaması yerinde ve bir anlamda komik bir hamleydi. Eminim birkaç sipariş de almışlardır.

Ben zaten ölçülülük konusunda çok başarılı biri değilim. Sonuçta bir zamanlar uyuşturucu bağımlısıydım. Ama her şeyimizin optimize edilmeye ya da kendimizi geliştirmeye yönelik olduğu bu dönemde, işin keyfi tamamen kaybolmuyor mu? Fransızlar ya da İtalyanlar gibi yaşamamız gerektiğini söylemiyorum ama belki de bir adım geri atıp farkına varmamız gerekiyor: Özellikle güzel bir sofrada, sevdiğimiz insanlarla birlikte yenen bir yemek, hayattaki son sade zevklerden biri olabilir. Akşam yemeği masası telefonun dışarıda kalması gereken bir yer. İdeal olanı, hoşlandığın insanlarla sohbet edip gülmek ve lezzetli, rahatlatıcı ya da belki biraz zorlayıcı bir yemeği keyifle yemektir (yılan balıklı dumpling bana göre değil).

Spor yapmayı seviyorum. İyi görünmek ve iyi hissetmek istiyorum. Ama emin değilim—her şeyi, protein alımını bile, günün her saniyesini kaplayacak kadar hayatıma sokarsam—gerçekten bu hedeflere ulaşabilir miyim? Şunu da fark ediyorum: TikTok’ta 30 yaş altı en kaslı adam, o mükemmel V-tipi vücuda sahip olan, plastik kaplardan tavuk göğsü yiyen ve biosunda spor programı satan kişi, büyük ihtimalle genetik piyangosunu kazanmış biri, belki de steroid kullanıyor ve aynı zamanda tam anlamıyla bir ezik. Bu insanların hiçbiri gerçek uzman değil; hepsi ortalama şehirlerdeki salonlarda çalışan, zevksiz ekipmanlar arasında yaşayan, size bir şey satmaya çalışan insanlar. Proteinli suyu (evet, böyle bir şey gerçekten var) bırakın ve hayata daha ölçülü bir yerden bakmaya çalışın; uçlara sık sık gitmeyelim. Birlikte proteininin elinde bulundurduğu güce son verebiliriz.

BU İÇERİK İLK OLARAK GQ US WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.

İZLE
Denge 2025 Kapak Yıldızı Hakan Kurtaş
İLGİLİ İÇERİKLER
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası