Vücudunuzun Fiziksel Olarak Sizi Yarı Yolda Bırakmaya Başladığı Yaş Getty Images / Montaj: Jeanne Omnes
Wellness

Bilime Göre Vücudunuzun Fiziksel Olarak Sizi Yarı Yolda Bırakmaya Başladığı Yaş

Stanford Üniversitesi’nden araştırmacılar, vücudun belirgin biçimde yaşlandığı iki kritik eşik tespit etti ve bu süreç, düşündüğünüzden daha erken başlıyor.

Yaklaşık 12 yıl boyunca Dr. Michael Snyder’ın ekibi, 25 ile 75 yaşları arasındaki 108 denek üzerinde binlerce molekülün zaman içindeki gelişimini inceledi. Araştırmada gözlemlenen moleküller, doğrusal ve kronolojik bir şekilde değişmiyordu; bunun yerine, neredeyse tüm deneklerde benzer dönemlerde ortaya çıkan iki büyük ve ani dönüşüm yaşanıyordu: ilki kırklı yaşların ortasında, ikincisi ise altmışlı yaşların başında.

40 yaşında hâlâ formda mısınız?

Araştırmacıların tespit ettiği ilk büyük değişim, kırklı yaşlarda, daha net söylemek gerekirse yaklaşık 44 yaş civarında gerçekleşiyor. Bu bulgu aslında tamamen yeni sayılmaz; uzun yıllar boyunca bu değişim, kadınlarda menopozun yaklaşmasına bağlanan bir durum olarak yorumlanmıştı. Ancak çalışma, aynı değişimlerin erkeklerde de görüldüğünü ortaya koyuyor. Menopozun (ve ona eşlik eden uzun geçiş sürecinin) kadınların sağlığı ve yaşlanması üzerinde elbette önemli bir etkisi var, ancak bu araştırma, hem erkeklerde hem de kadınlarda yaşlanmayı tetikleyen başka son derece önemli faktörlerin de devrede olduğunu gösteriyor.

Bu ilk yaşlanma evresi özellikle kardiyovasküler sistemi etkiliyor; bu yaşlarda kalp hastalıkları riski artıyor. Aynı zamanda vücudun kafein, alkol ve yağları sindirme kapasitesi de azalıyor. Kaslar ve cilt de bu süreçten etkilenmeye başlıyor, ancak bu etkiler altmışlı yaşlarda da devam ediyor.

Uzun ömür hazırlık ister

Yaşlanmadaki ikinci büyük değişim, yani ikinci eşik, altmışlı yaşların hemen başında ortaya çıkıyor. Yaklaşık 60–61 yaşlarında bağışıklık sistemi belirgin biçimde yaşlanıyor, böbreklerin işlevleri de bundan etkileniyor ve yine cilt ile kaslar yaşın etkisini daha fazla hissetmeye başlıyor. Bu iki yaşlanma dalgası net bir şekilde tanımlanmış olsa da, yalnızca insan fizyolojisiyle açıklanamaz; özellikle de çalışma grubunun bu kadar küçük olduğu düşünüldüğünde, yaşam tarzı faktörlerini de hesaba katmak gerekiyor. Örneğin alkolü metabolize etme kapasitesindeki düşüş, bu yaşlanma dönemlerinin çevresinde alkol tüketiminin artmasıyla da ilişkili olabilir; zira kırklı yaşlar, hayatın oldukça stresli bir dönemi olabiliyor.

Çalışmanın direktörü Dr. Michael Snyder, bu sonuçları bir umut ışığı olarak görüyor. Çünkü bu bilgilerin farkında olmak, bireylerin yaşam tarzlarını buna göre uyarlamasına ve bu yaşlanma dönemlerini daha iyi öngörmesine olanak tanıyor. Yaşlanma çoğu zaman çözülmesi gereken bir sorun gibi algılansa da, aslında kaçınılmaz bir süreçtir; ona hazırlanmak ve uyum sağlamak, etkilerini hafifletmenin iyi bir yoludur. Uzun ömür sadece fiziksel değil, zihinsel boyutuyla da ilgilidir. Yaşı ilerlemiş birçok kişinin ortak hissi, zamanla gelen bir sakinlik ve içsel huzurdur; yani yaşlanmanın her yönü olumsuz değildir.

Eğer bu yaşlanma dönemlerinin hayatınıza yaklaştığını hissediyorsanız, gündelik alışkanlıklarınızı buna göre düzenlemek, süreci daha kolay geçirmenize yardımcı olabilir. Uyku düzeni, yürüyüş, ruh sağlığına özen göstermek ya da bağırsak sağlığını ihmal etmemek… Tüm bunlar, uzun ömürden söz ederken mutlaka dikkate alınması gereken unsurlar arasında yer alır.

BU İÇERİK İLK OLARAK GQ FRANCE WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.

İZLE
Men of the Year 2025: Late Checkout
İLGİLİ İÇERİKLER
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası