sabah rutini Patrick Bateman (Christian Bale), American Psycho'da hiper-optimize edilmiş sabah rutininin öncüsü olarak karşımıza çıkıyor.
Wellness

Erkek Kaygısı Aşırı Optimize Edilmiş Sabah Rutinini Nasıl Yarattı?

Ashton Hall gibi viral influencer’lar, bireysel iradenin giderek buharlaştığı bir dünyada, sabah 4’te uyanmanın hala kontrol edilebilecek tek şey olduğunu hatırlatıyor.

Saat 03.30. Gece vardiyası çalışanları, uykusuzlar ve sabaha kadar eğlenen birkaç kişi dışında dünya uykuda. Ama Mark Wahlberg değil. Alarmı yeni çalmış, onu uzun bir sabah ritüeline başlatmak üzere hayata döndürmüş: yemek yemek, dua etmek, spor yapmak ve kriyoterapi odasında oturmak. Çok geçmeden Apple CEO’su Tim Cook’un da göz kapakları 03.45’te aralanıyor. Gününün esas kısmına başlamadan önce gelen kutusundaki yüzlerce müşteri geri bildirimini kontrol edecek. Tam 03.52’de ise, sabah rutini Patrick Bateman’ı aratmayan ve yakın zamanda feci şekilde viral olan fitness koçu ve influencer Ashton Hall uyanmış oluyor. Önünde birkaç saatlik spor, yüzünü Saratoga maden suyunda buzla yıkama ve ardından o yüzü muz kabuğuyla ovalama seansı var.

 

Saat artık 04.00. Başarıya ve üretkenliğe adanmışlar sahneye çıkıyor. Kişisel gelişim gurusu ve The 5 a.m. Club kitabının yazarı Robin Sharma da ayakta — geçtiğimiz günlerde GQ’ya “Artık sabah 4, yeni sabah 5” demişti — ve sabahını “meditasyon, görselleştirme ve dua”dan oluşan bir “zafer saati” ile açıyor. Disney CEO’su Bob Iger sabah egzersizine başlamak üzere hazır. Saat 05.00 olduğunda Snapchat CEO’su Evan Spiegel 45 dakikalık meditasyonla kendini merkezlemeye çalışıyor, JP Morgan patronu Jamie Dimon beş gazetenin ilkini karıştırıyor ve teknoloji girişimcisiyken ölümsüzlük takıntılı birine dönüşen Bryan Johnson ise “sağlığıyla ilgili bir problem olup olmadığını değerlendirmek için” iç kulak sıcaklığını kontrol ediyor.

 

Karşılaştırma yapmak gerekirse: hafta içi genelde sabah 08.00’den biraz sonra uyanıyorum — Ashton Hall o sırada havuzdan çıkıyor oluyor. Hafta sonları ise saat 09.00 gibi kalkabilirsem kendimle gurur duyuyorum; Hall o sırada çoktan bir iş toplantısında, “Baktığımızda, bro, en az 10.000’e girmemiz lazım” diyor. 10.000 ne? Hâlâ gizemini koruyor. Ancak ilk videosu patladıktan sonra yayınladığı yeni bir sabah rutini videosunda bu meşhur söze alaycı bir gönderme yaptığı görülüyor: “İlk 10.000’ini yaptın, tebrikler — ama en az 20 yapmamız lazım, bro.” Bu da, orijinal videonun alay konusu olması ve bitmek bilmeyen parodilere (favorim: saat 11.32’de uyanıp Red Bull kutusunun dibindeki kalıntılarla gargara yapan adam) maruz kalmasına karşı belirli bir öz farkındalığı olduğunu gösteriyor.

 

Ama tüm o teknoloji devlerinin gösterişli şekilde erkene alınmış uyanma saatleri gösteriyor ki, bu takıntılı sabah rutini yalnızca bir şaka değil. İnternet fenomenlerinin etkisiyle yaygınlaştıkça, insanlar bunu üretkenliğin ve kişisel gelişimin temel taşlarından biri olarak benimsedi. The 5 a.m. Club kitabında Robin Sharma şöyle diyor: “Sabahına sahip çık. Hayatını yücelt.” Bir diğer kişisel gelişim gurusu Tim Ferriss ise şöyle özetliyor: “Sabahı kazanırsan, günü de kazanırsın.” Elbette bu akıma dahil olmuş bazı ünlü kadınlar da var — Michelle Obama sabah 4.30’da, Jennifer Lopez ise 4.45’te uyanıyor — ama bu sabah rutinlerinin hem aşırı erkenciliği hem de karmaşıklığı açıkça erkeksi bir hava taşıyor. Daha erken kalk. Daha çok günlük tut. Daha ağır kaldır. Ve böyle uzayıp gidiyor.

 

Bu durum aslında oldukça ironik çünkü tarihsel olarak erkek başarısının ölçütlerinden biri, özellikle öğlene kadar, mümkün olduğunca az şey yapmak olmuştur. Işıltılı aristokratlar ve playboy’lar sabahın erken saatlerinde spor salonundan çok kumarhanelerde olurlardı. “Sprezzatura”, yani İtalyanlara özgü zahmetsiz ve umursamaz bir zarafet anlayışı, 16. yüzyılda ortaya atılmış bir kavram ve o zamandan beri ideal erkek tavrı olarak anılagelmişti. Peki, nasıl oldu da bu zahmetsizlik ve keyif üzerine kurulu erkeklik ideali, durmaksızın çalışmayı ve kendini zorlamayı temel alan yeni bir anlayışa yenik düştü?

 

Cevap tek kelimeyle: kaygı. Tüm bu sabah rutini videolarının arka planında bir kaygı uğultusu duyuluyor. Hatta videolardaki milimetrik zamanlamalar ve sarsıntılı kurgu bile başlı başına bir gerginlik hissi yaratıyor. Bu yeni nesil erkek kaygısının temelinde ise, eskisi kadar yaygın olmayan erkek başarısı var. Herkesi etkileyen evrensel etkenler mevcut elbette — istikrarsız işler, kırılgan bir ekonomi. Ancak erkekler, özellikle de beyaz erkekler, toplumsal alanlara girişteki engeller kalktıkça, alışkın olmadıkları düzeyde bir rekabetle karşı karşıya kalıyorlar. 2022’de Britanya’da üniversiteye başlayan her üç kadına karşılık yalnızca iki erkek vardı; Birleşik Krallık’ta 21-26 yaş arası kadınların ortalama geliri artık aynı yaş grubundaki erkeklerden az da olsa daha yüksek.

 

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin zaten çok gecikmiş olması, erkekler açısından bu değişimin sarsıcılığını azaltmıyor. Ve bu sarsıntının artçıları da oldu: Adolescence ve benzeri platformlarda ele alınan manosphere (erkeklerin oluşturduğu çevrimiçi topluluklar) ve incel (zorunlu bekâr) kültürünün yükselişi, ya da daha sıradan bir biçimde, giderek yaygınlaşan fitness takıntısı (iş çıkışı birayla takılmak değil, spora gitmek artık yeni norm). İşin güvencesiz, fiyatların da küresel olaylara bağlı olduğu bir ortamda, kontrol edebileceğin tek şey squat programın — ya da sabah kaçta kalktığın — oluyor.

 

İyi bir yaşam için ritüellerin ve rutinlerin öneminin farkındayız ve hepimizin kendine ait küçük alışkanlıkları var. Ben cumartesi sabahları örümcek çiçeğimi sular, odamı oda spreyiyle ferahlatırım. (Evet, küçük şeyler önemli.) Ama Hall’unki gibi çılgın rutinler tüm hayatını yutuyor ve sanki bir anlığına bile bırakmak seni sıradanlık uçurumuna sürükleyecekmiş gibi varoluşsal bir aciliyetle pazarlanıyor.

 

Kimsenin artık “erkek olmak” ne demek tam olarak kestiremediği bir dönemde — ve bu konuda fikir beyan edenlerin çoğu sadece bayat erkeklik anlayışlarını yeniden ısıtırken — sabah 4’te şınav çekmeye kendini kaptırmak hiç de şaşırtıcı bir cazibe taşımıyor. Hall’un Instagram biyografisinde şöyle yazıyor: “Hayatını bir yılda tamamen değiştirebilirsin.” Bu söz, pozitif bir azim mesajı gibi tasarlanmış. Ama belki içinde, küçük bir güvensizlik fısıltısı da barındırıyor.

 

BU İÇERİK İLK OLARAK BRITISH GQ WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.

İZLE
Denge 2025 Kapak Yıldızı Hakan Kurtaş
İLGİLİ İÇERİKLER
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası