Çiftlerin, korunmasız olarak ilişkiye girmelerine rağmen bir yıl boyunca gebelik elde edememesi durumu, halk arasında kısırlık olarak bilinmektedir. Tıp dilinde infertilite olarak da bilinen kısırlık durumu, cinsel ilişkiye girme sıklığı ya da yaş gibi faktörlere bağlı olarak daha da artıyor. Bu nedenle, 35 yaşın altındaki çiftlerde 12 ay ve 35 yaşın üzerindeki çiftlerde 6 ay gebelik elde edilememesi durumunda uzmanlar, bir doktora başvurarak çocuk sahibi olma şansının arttırılabileceğini belirtiyor.
Kısırlık, Türkiye ve dünyada her geçen gün artarken, neredeyse her beş çiftten biri, tüp bebek tedavisi gibi çeşitli yardımcı üreme teknolojilerinden yararlanarak çocuk sahibi oluyor. Türkiye’de neredeyse iki milyon çifti etkileyen kısırlık, giderek daha da önemli bir sorun haline geliyor.
Kadının Yaş Faktörü Önemli
Bir kadın, sahip olduğu tüm yumurtalarla birlikte dünyaya geliyor ve yaş, sağlık durumu, yaşam alışkanlıkları ve diğer çevresel faktörlere bağlı olarak çocuk sahibi olma şansı her geçen gün azalıyor. Bu nedenle, anne adayının yaşının 35 yaşın üzerinde olması, kısırlık ihtimalini de daha çok gündeme getiriyor. 32 yaşından sonra önemli bir düşüş gösteren doğurganlık seviyeleri, 35 yaşına gelindiğinde iki kat daha fazla düşmektedir.
İlerleyen yaş faktörüne ek olarak; tüketilen sağlıksız gıdalar, sigara alışkanlığı, alkol tüketimi, yorgunluk, stresli hayat ve obezite gibi diğer faktörler de doğurganlığı önemli ölçüde etkiliyor. Bu nedenle, çocuk sahibi olmak isteyen bir anne adayının bunu 35 yaşın altında gerçekleştirmeyi hedeflemesi ve yaşam alışkanlıklarını sağlıklı bir şekilde düzenlemesi önemlidir.
Tüp Bebek Tedavisi Her Zaman Başarılı Olmayabilir
Yardımcı üreme teknolojileri denince, günümüzde akla ilk gelen tedavi seçeneği tüp bebek tedavisi oluyor. Kadının yumurtaları ve erkeğin sperminin bir laboratuvar ortamında döllenmesi prensibine dayalı olan bu yöntemde, daha sonra embriyolar rahme transfer ediliyor. Doğal yollarla çocuk sahibi olamayan çiftler için, tüp bebek tedavisi gerçekten de yüz güldürücü sonuçlar veriyor.
Yine de, tüp bebek tedavisi her çift için kesin ve başarılı bir sonuç anlamına gelmiyor. Birkaç denemenin ardından tüp bebek tedavisi ile çocuk sahibi olamayan çiftler de bulunuyor. Özellikle, üç kez tedavi gördükten ve minimum dört kaliteli embriyo transferinden sonra gebelik elde edemeyen çiftler için, tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı durumundan bahsediliyor.
Embriyo Kaliteli ve Rahim Uygun Olmalı
Tüp bebek tedavisinde ya da doğal yolla elde edilmeye çalışılan gebeliklerde, embriyonun kalitesi ve rahmin uygunluğu oldukça önemlidir. Canlı ve sağlıklı yumurta ile sağlıklı spermin döllenmesi ile kaliteli bir embriyo elde etmek mümkün. Bu, hem doğal yolla hem de tüp bebek tedavisinde gebelik şansını arttırıyor.
Kaliteli embriyo oluşumunun ardından, rahmin uygunluğu da gebelik oluşumu için önemli. Anne rahminin yeterli kalınlıkta olmaması, rahimdeki kistler ve çeşitli anormallikler de gebelik elde edilmesini zorlaştırabiliyor. Bu nedenle, bir kısırlık durumunda embriyo ve rahim içinin dikkatli izlenmesi de oldukça önemlidir.
Erkeğin Durumu da Takip Edilmeli
Bir gebelik elde edilmesinde, anne adayı kadar babanın sağlık durumu da aynı ölçüde önemlidir. Kaliteli embriyo oluşumu için, sperm rezervlerinin yeterli ve sperm kalitesinin yüksek olması, hem doğal yolla hem de tüp bebek tedavisi ile elde edilen gebelikler için oldukça önemli.
Geçtiğimiz yüz yıla göre erkeklerde sperm sayısı ve kalitesi neredeyse yüzde elli oranında azaldığından, günümüzde kısırlık problemi de giderek artıyor. Ülkemize bakacak olursak, kısırlık problemi yaşayan çiftlerde, sorunun neredeyse yüzde ellisinin baba adayından kaynaklandığı bildiriliyor.
Kısırlık Çözülebilir Mi?
Doğal yolla gebelik elde edemeyen çiftlerin büyük bir bölümü, tüp bebek tedavisi ile istediği sonuçlara ulaşabiliyor. Başarı şansının artması ise, aşağıda belirtilen bazı diğer yöntemler ile sağlanıyor;
Yukarıda belirtilen yöntemler; rahmin incelenmesi, spermin incelenmesi, kromozomların incelenmesi ve kaliteli sperm seçilmesini sağlamak açısından, tüp bebek tedavisinde başarı şansını arttıran yöntemlerdir.