Kurt Seyit ve Şura’nın kötü adamı olarak akıllarda yer etti, şimdilerde Hayat Şarkısı’daki rolüyle hayallerin adamı. Uzun zamandır fotoğrafçılıkta özlediğimiz ve uzak kaldığımız bu polaroid çekimi için bizimle bir motosiklet tamirhanesinde buluştu.
Dışarıdan baktığınızda, oldukça mesafeli biri gibi durabilir. Ama yanına yaklaşıp, sohbete başladığınızda kesinlikle içten ve mütevazı. İşinde fazlasıyla titiz olduğunu hemen anlayabilirsiniz. Yaptığı şeyin hakkını vermek istediği her halinden belli. Kıyafetler konusunda oldukça seçici. Fakat giydiği her şeyi güzel taşıyor ve kimliğine bürünüyor. Kim olduğunu bilmesem, beni bir yarışçı olduğuna kolaylıkla ikna edebilir. Açıkçası, tamir anahtarları ve yağlı bez de eline fazlasıyla yakışıyor. Fotoğraflarda ciddi bir bakış atsa da çekim aralarında sürekli gülümsüyor. Rampalarda, zorluğa aldırmadan bir yandan motoru itiyor, bir yandan poz veriyor. Doğru pozu yakalayana kadar tekrar o rampada inip çıkmaya devam ediyor. Sıcağın altında, konsept gereği kazakla olmasına rağmen... Tamirhanede, çekim sırasında çalışmaya devam eden insanlar var. Yine bir duraksama anında, bir motosikletten gelen ani ve yüksek egzoz sesinden o hariç hepimiz ürküyoruz. Çekim aralarında herkesle sohbet ediyor, motosikletler hakkında konuşuyor. Ve herkese, sürekli teşekkür ediyor.
Yazının tamamı ve tüm fotoğraflar #GQSonbahar2016'da.
İlk kare: Tişört / Hermès
İkinci kare: Deri ceket / Les Benjamins - Tişört / Hermès - Pantolon / Balmain-Harvey Nichols