Spice Girls bu yaz 20’nci yaşını kutlayacak. 1996 yılında çıkardıkları ilk 45likleri Wannabe’nin üstünden tam 20 yaz geçmiş, vay be! Ben ilk “yaşlandık valla” şokumu Nirvana’nın Nevermind’ı 20 yaşına girince yaşamış ve yaşlandığını saçına düşen ak, gözüne inen kırışıkla değil, albümlerin çıkış tarihiyle ölçen bir neslin ferdi olarak gurur bile duymuştum. O yüzden “Spice Girls, 20 yaşında” haberine hiç takılmadım. Takıldığım başka.
Ölüsü bile birkaç milyoncuk eden bu tür gruplar için “yeniden bir araya gelmeler”, yardım konserinden hallice organizasyonlarda artık çıkmayan sesleriyle sözlerini unuttukları şarkıları icraya kalkışmalar, hatır gönül röportajları, şampuan reklamları filan normal, anlıyorum ama lisedeki sınıf arkadaşlarımla yarım saatçik kahve toplaşması yahut ortaokul tayfasıyla pilav günü coşkusu gibi şeylere dahi katlanamadığım için bir yandan da asla anlamıyorum. Zaten nerede bir yeniden bir araya gelme, orada kavga gürültü, pisleşme.
Spice Girls, 20’nci yıl konserini duyurduğundan beri grup üyeleri arasındaki ağız dalaşı, laf sokma, kameralar aracılığıyla selam gönderme bitmiyor, tükenmiyor. Çünkü bir kere Posh (Victoria Beckham), “Arkadaşlar size çok kolay gelsin” deyip konsere katılmayacağını açıkladığından beri diğerleri sinir krizinde. “Bunu bize yapamazsın, bu bir görev”den başlayıp “Geldiğin yeri unutma”ya varan parmak sallamalar, sonra artık 40’ları süren grup üyelerine provaların ağır gelmesi, paranın paylaşılamaması, organizasyonun süfliliği... İnsan derin bir nefes alıp “Rica ederim toplanmayın” demek istiyor.
Fakat sonradan anlıyor ki, pisleşme meselesi Rolling Stones da olsan, İzel-Çelik-Ercan da, galiba kaçışı olmayan bir son. Çünkü beşer şaşar. Şöhret ve para bozar.
The Rolling Stones’un gitaristi Keith Richards, otobiyografisinde Mick Jagger’a almış vermiş, “Egosu yetti” demişti. Paul McCartney, John Lennon’ın şarkıları yazma konusundaki ısrarından nasıl bıktığını yıllar sonra anlatmıştı. Axl Rose ve Slash o kadar büyük kavgalar ederek grubu dağıttılar ki Slash, konserlerine Guns N’ Roses tişörtüyle gelinmesini yasakladı. Gıcıklık yapanı ağır küfürler eşliğinde konserden attırıyor. Çelik’in grup dağıldıktan 25 yıl sonra televizyona çıkıp “İzel’den bir cacık olmaz” sözü ise efsaneydi. Yüzüne niye söylemedin be adam, insan şişer 25 yılda...
Neyse, hayat eski ekibi toplamak için fazla kısa, önümüze bakalım; bir de rica ederim pisleşmeyelim.