Aceleniz var, bir yere gideceksiniz ancak yolda hiçbir şekilde taksi bulamıyorsunuz, civardaki duraklarda da yok. Çok önemli bir toplantıya yetişmesi gereken bir dijitalcisiniz. Sonra ortada ne kadar da önemli bir eksik olduğunu düşünüp, küçük bir fikri cebinize atıyorsunuz.
50 milyar dolar... Yeni bir yatırım turunun ardından, Wall Street Journal’ın kaynaklarına göre Uber’in değeri 50 milyarı bulacak. İşte Travis Kalanick ve Garrett Camp’in yaptığı şey buydu. Küçük bir fikri dijital tarlaya ekip bu tohumun 50 milyar dolarlık dev bir orman oluşunu izlemek. Dijital tarım, gerçek hayattaki tarımdan biraz farklıdır! Fikir tohumu iyiyse dijitalin bereketli toprakları size bire on, bire yüz değil, bire milyonla karşılık verebiliyor. Bunun benzer örneğini yakın zamanda milli gururumuz Yemeksepeti’nde de yaşadık.
Nasıl başladı?
Uber, yukarıda da bahsettiğimiz gibi Travis Kalanick ve StumbleUpon’un da kurucularından olan Garrett Camp tarafından Haziran 2009’da, San Francisco’da kuruldu. “İstenilen zaman, istenilen yerde konforlu araç sağlama” sloganıyla yola çıkan şirket, Ekim 2010’da melek yatırımcılardan 1.25 milyon dolar topladıktan sonra Şubat 2011’de Benchmark Capital’dan 11 milyon dolarlık bir yatırım daha alarak hızla büyüdü. Verdiği hizmeti düşündüğünüzde dünya çapında milyonlarca aracın bulunduğu dev bir filoya sahip olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak ortada böyle bir durum yok. En azından şimdilik. Uber’in yaptığı iş, araç sahipleri ve araç filosu şirketleriyle yolcular arasında aracılık hizmeti vermekten öte değil.
Amerika’dan yola çıkan hizmetin Avrupa macerası Londra’yla başladı. Tahmin edeceğiniz gibi bu gelişme, olaylı oldu. Uber’in kentte hızla büyümesi, taksicileri bir hayli huzursuz etti. Londra taksiciler birliği Licensed Taxi Drivers Association (LTDA), TfL’e (Transport for London) şikayette bulunup Uber’in hizmet vermesini engellemek için eylemlere başladı. Onlara göre taksimetresi olmayan Uber araçları, taksi gibi hizmet veremezdi çünkü bu haksız rekabet demekti. TfL, Uber’in çalışmasında hiçbir sakınca görmedi. Ancak LTDA bununla da kalmayıp yüksek mahkemeye suç duyurusunda bulundu. Londra taksicileri şimdi Uber için çıkacak yüksek mahkeme kararını bekliyor. Bu dava örnek teşkil edeceği için, Berlin ve Lüksemburg gibi şehirler açısından da çok önemli. Zira daha önce oralarda da Uber’e karşı benzer davalar açılmış, mahkemeler hizmeti durdurmasa da Uber’i kısıtlayıcı kararlara hükmetmişti.
Yazının tamamı ve çok daha fazlası GQ Türkiye Eylül sayısında ve GQ Türkiye Dijital edisyonunda...