Call Me By Your Name (2017)
2 yıldır etkilerini üzerimizden atamadığımız bu film artık “İtalyan rivierası” denilince akla ilk gelenler arasına girdi. 1980’li yılların İtalya’sında bir yazlık evde geçen hikaye konusunu evin oğlu Elio (Timothée Chalamet) ve yaz için onlarla kalmaya gelen babasını yeni asistanı Oliver (Armie Hammer) arasında geçen aşktan alıyor. Film romantik ve çarpıcı hikayesi ile birlikte mükemmel görüntüleri ve bıraktığı yaz hissiyle en hızlı yoldan denize ve güneşe koşma hissi uyandırıyor.
Mamma Mia (2008)
Kadrosunda Christine Baranski, Pierce Brosnan, Dominic Cooper, Colin Firth, Amanda Seyfried, Stellan Skarsgård ve efsanevi Meryl Streep olan bir film ne kadar unutulmaz olabilirse o kadar akıllara kazınan bir yapım. Adını ABBA'nın hit şarkısı Mamma Mia'dan alan ve her saniyesinde en az şarkı kadar enerji yayan film hayatımıza 11 sene önce girdiğinden beri yazın dinamizmini en iyi yansıtan yapımlar arasında. Sıcak kumları, ışıltılı denizi ve insanın ışınlanmak istediği Yunan adası görüntüleriyle bir yaz filminden beklenen her şeyi veren filmi listenize eklemelisiniz.
Bonjour Tristesse (1958)
Françoise Sagan'ın 1954'te yayınlanan aynı isimli kitabından uyarlanan film, çekildiği mekanlar ve sunduğu manzaralar ile bizi bir süreliğine de olsa Fransız rivierasının tam ortasına ışınlıyor. 17 yaşındaki Cecile’in “hüzün ile tanışmasını” anlatan yapım; Deborah Kerr, David Niven ve Jean Seberg'li kadrosu ve siyah beyaz kareleriyle Otto Preminger'in yönetmenliğine hayran bırakarak listemizin üçüncü sırasına yerleşiyor.
Mine Vaganti (2010)
1960'dan beri makarna üreticisi olarak çalışan Cantones ailesinin en genç oğlu Tommaso, edebiyat okuduğu Roma'dan ailesinin yanına büyük bir sırrını açıklamak için dönmeye karar verir... Yönetmen koltuğunda Ferzan Özpetek’in oturduğu yapıt insanı kendi yaşamı ve ailesi üzerine düşünmeye sürüklerken İtalya bileti almak için elimizin cüzdanımıza gitmesini de sağlayacak bir etkiye sebep oluyor.
The Talented Mr Rippley (1999)
Baş rollerinde Matt Damon, Jude Law ve Cate Blanchett gibi güçlü isimlerin bulunduğu filmin hikayesi, zevkine düşkün milyoner Dickie ile genç Tom’un tanışması ile başlar ve bir trajediler silsilesi ile devam eder. Arkadaşlık ilişkilerine ve farklı insan karakterlerine göndermeler içeren yapıt, kulağımıza küpe olacak mesajlar vermekten de geri kalmadığı gibi 5 dalda aldığı Oscar adaylığıyla rüştünü ispat ediyor. 50’lerin lüks hayatı ve Avrupa şehirlerinin en güzel yaz manzaralarıyla unutulmaz yaz filmleri arasına giriyor.