Messi ve Ronaldo’nun aynı transfer sezonunda kulüp değiştirdiği unutulmaz bir yaz dönemi yaşıyoruz. Bir dönemin efsaneleri, artık kariyerlerinin sonuna iyice yaklaşmışken tekrar transfer gündeminin merkezine oturdular. Adeta “hala zirvedeyiz” diyorlar. Zirve dememin sebebini birazdan açıklayacağım.
Tüm medya mecralarında Manchester City’e transfer olacağı haberleri yankılanırken Ronaldo, Kırmızı Şeytanlar’a aidiyetini bir kez daha gösterdi ve sağ gösterip sol vurdu. Kimilerine göre Real Madrid’den sonra hiç Juventus’a gitmeden Manchester United’ın yolunu tutmalıydı, kimilerine göre de Real Madrid’de kalmalıydı. Onun Juventus macerasını hayranları bir türlü içine sindirememişti ki Juventus’ta da Cristiano’nun pek parlak bir dönem geçirdiğini söyleyemeyiz.
2009’un yaz transfer döneminde 94 milyon Euro gibi bir bedelle Manchester United’dan (o dönemin en yüksek bonservis bedelli transferi) Real Madrid’e transfer olan Cristiano, Real Madrid tarihinin en başarılı döneminde bir numaralı oyuncu konumundaydı. Hemen ardından gelen 2 yıllık Juventus macerasının ardından tekrar Manchester United hikayesi başlıyor. Bu transfer sosyal medyada Messi transferini duyurulduktan sonra 24 saat bile geçmeden geride bıraktı. Twitter’daki retweet ve beğeni sayıları adeta rekora koşuyor.
Her şey Sir Alex Ferguson’ın bir Manchester United-Sporting Lisbon maçında o zamanların genç ve çevik Portekizli delikanlısını takımına kazandırmak istemesiyle başladı. Devam eden süreçte Manchester United, Cristiano’yu Cristiano yapan yer haline geldi. Bu yolcululuğu 2008’de Şampiyonlar Ligi’ni kazanarak taçlandırdı ve kariyerinin ilk Ballon d’Or ödülünü 2008 yılı için almıştı. Bir yıl sonra da Manchester United’lı taraftarların gönlüne taht kurarak, belki de yarım bırakarak veda etmişti.
Geçtiğimiz yıl Premier Lig’i ikinci sırada tamamlayan Manchester United, Premier Lig’de yıllardır fırtınalar estiren ezeli rakibi Manchester City’in ilerleyişine artık bir son vermek istiyor. Kadrolarındaki yapısal sorunları da çözdüler. Tek ihtiyaçları “eski bir dost”tu. Artık o da geliyor. David De Gea, Harry Maguire, Paul Pogba, Jadon Sancho, Marcus Rashford gibi isimlerin yanı sıra Ronaldo’nun milli takımdan partneri Bruno Fernandes ve yıllarca beraber oynadığı Raphael Varane, 2021/2022 model Manchester United’ın korkutucu oyuncuları.
Yıllarda Ronaldo-Messi rekabeti çehresinde konumlanmış Barcelona-Real Madrid rekabeti izledik. Öyle havada kalır bir iddia da değil bu, son 10 yılda 6 kez Şampiyonlar Ligi’ni bu iki kulüpten biri kazandı. Futbolun “zirvesi”ni bu iki takım oluşturuyordu ki her yılın sonunda seçilen “Yılın On Biri” ödülleri Barcelona-Real Madrid karmasından oluşuyordu.
Futbol Ekranının Yeni Yüzleri yazımda da bahsettiğim gibi artık futbolda zirve tek bir ligden, iki takımın hatta iki oyuncunun düellosundan çıktı ve çeşitlilik sağlandı. Artık zirvede ikiden çok daha fazla takım var. Manchester City, Paris Saint-Germain, Liverpool, her ne olursa olsun Real Madrid gibi takımların arasında artık Cristiano Ronaldo’lu Manchester United da ekleniyor ve yıllar sonra tekrar zirveye oynuyor. Messi ve Ronaldo transferlerinin kıymeti burada saklı.
Medya tarafından sunulan City-United rekabeti de transfere sayılı günler kala harlandı ve bu sene oldukça heyecanlı bir Premier Lig ve de Şampiyonlar Ligi izleyeceğiz.Üstelik Ronaldo’nun yabancılık çekeceğine kimse ihtimal vermiyor. Evet belki birçok takım arkadaşıyla ilk defa oynayacak ama Old Trafford’un Cristiano’nun evi olduğunu biliyoruz.
Özetle, İngiltere’de Manchester United-Liverpool-Manchester City rekabeti bu yılın temasını oluşturacak ve Manchester United’ın poster yüzü Cristiano Ronaldo olacak.
Cristiano Ronaldo, gittiği her yerde Manchester United’a bağını gösterdi. Real Madrid’de oynarken Old Trafford’da attığı gol sonrası sevinmediği sahne hepimizin hafızasında tazedir diye düşünüyorum. Cristiano Ronaldo gitti, kazandı, başardı ve vakti geldiğinde yarım bıraktığı hikayeyi tamamlamak için geri döndü.