Haber takip etme kaygısı gerçektir. Health Communication dergisinde 2022 yılında yayımlanan bir araştırmaya göre, sürekli değişen olayların 24 saatlik haber döngüsüne maruz kalmak, ruhsal ve fiziksel sağlık üzerinde ciddi etkiler yaratabiliyor. Ankette, katılımcıların yüzde 16,5'inin 'ciddi derecede problemli' haber tüketimi belirtileri gösterdiği, bunun da kaygı ve stres seviyelerini artırarak günlük rutinlerini bozduğu; işe odaklanamama, huzursuzluk artışı ve uyuyamama gibi sorunlara yol açtığı tespit edildi.
Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) tarafından alıntılanan başka bir çalışmaya göre, üzücü haberlere maruz kalmak duygusal iyi oluşu düşürüyor; buna artan kaygı ve endişe de dahil. Çalışmada şöyle deniyor: "Kanıtlar, kitlesel travma olaylarının (örneğin, doğal afetler) haber kapsamına yüksek düzeyde maruz kalmanın, doğrudan travmatik olaya maruz kalmamış bireylerde bile kaygı, depresyon ve travma sonrası stres belirtilerini öngördüğünü göstermektedir."
Bu 24 saat yayın yapan haber kanalları ve daha da önemlisi sosyal medya çağında, sarsıcı gelişmelerden uzak durmak imkansız (ve sorumsuz) gibi görünebilir. Ancak haber akışına sağlıklı bir ara vermek yalnızca mümkün değil, aynı zamanda fazlasıyla da öneriliyor. İşte bilgi bombardımanına maruz kalıp tetiklendiğinizi ve kendinizi tükenmiş hissettiğinizde uygulayabileceğiniz 10 adımlık bir yöntem:
Her medya kuruluşu, son derece rahatsız edici görüntüler içeren haber içeriklerine “tetikleyici uyarısı” koyma zahmetine girmese de, çoğu sosyal medya sayfası bu gerekli uygulamaya özen gösteriyor. Bu yüzden, karşınıza üzerinde “Tetikleyici içerik” ya da “uyarı: rahatsız edici görüntüler içerir” gibi ifadeler yazılı bir paylaşım çıktığında, orada duraklamadan devam edin. Çünkü bu tür içerikler sizde kaygı ve üzüntü duygularını tetikleyebilir.
Ekran sürenizi ciddi ölçüde azaltın ve sabah uyanır uyanmaz ya da gece yatmadan hemen önce manşetlere dalmaktan kaçının. Charlotte Brontë'nin yıllar önce söylediği gibi: “Karmakarışık bir zihin, huzursuz bir yastık getirir.”
Her nanosaniyede ana ekranınıza düşen bildirimlerin yoğunluğu düşünülünce — ki bu da zihninizi tamamen meşgul edip sizi verimli olmaktan alıkoyar — en iyisi bildirimleri kapatmak. En azından kendinizi içeride biraz daha toparlamış hissedene kadar.
Doğada dolaşmak yatıştırıcı bir pratiktir. Haber kaygısı zirveye ulaştığında, TV kanallarından ve sosyal medyadan kopun; kulaklıklarınızı takın, rahatlatıcı bir çalma listesi açın ve tempolu bir yürüyüş yaparak üzerinizde biriken gergin enerjiyi atın.
Meditasyon, en iyi öz bakım yöntemlerinden biridir. Bugün, haberlerin tetiklediği korkulardan uzaklaşmanıza ve her zaman olumlu olan içsel enerjinizle bağlantı kurmanıza yardımcı olacak rehberli meditasyonlar sunan yüzlerce (ücretsiz) uygulama mevcut.
Öz bakımdan söz açılmışken, meditasyon stres ve kaygı anlarında bağlı kalabileceğiniz pek çok uygulamadan yalnızca biri. Günlük tutmak, şükran listeleri hazırlamak, kitap okumak, moral verici bir film izlemek ya da bir günü tamamen ruh sağlığınıza ayırmak da kontrolü kaybetmenizi engelleyecek yöntemler arasında.
İnandığınız herhangi bir amaca destek vererek ruhunuzun ihtiyacı olan yönü besleyebilir ve enerjinizi ihtiyaç sahiplerine yardım etmek için yönlendirebilirsiniz. En küçük iyilik hareketinin bile olumlu bir domino etkisi yaratabileceğini unutmayın.
Hayattaki her kötü şeyin karşısında, dengeyi sağlamak için daha fazla iyi şey vardır. Sizi mutlu eden haberleri özellikle arayıp bulun.
Haber kaygısını yaşayan tek kişi siz değilsiniz. Arkadaşlarınızla, ailenizle ve iş arkadaşlarınızla nasıl hissettiklerini konuşun. Bazen iki kişinin korkunun asıl nedeni hakkında yaptığı basit bir sohbet bile ruh sağlığı üzerinde harikalar yaratabilir.
Aynı prensip profesyonel yardım ararken de geçerli. Ruh sağlığınız zamanınızı, enerjinizi ve odağınızı hak ediyor ve terapi — ister konuşma terapisi olsun, ister BDT (Bilişsel Davranışçı Terapi) ya da başka bir yöntem — daha iyi bir iyilik hali için mutlaka değerlendirilmesi gereken önemli bir araçtır.
BU İÇERİK İLK OLARAK GQ INDIA WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.