İlkel Yaşayın Sağlıklı Kalın
Hayat Rehberi

İlkel Yaşayın Sağlıklı Kalın

"Stay hungry stay foolish"le karıştırılmasın, bizim burada bahsettiğimiz mevzu o kadar derin değil. Bedenlerimizin niçin dizayn edildiğini anlatıyoruz.

Teknoloji ve bilim açısından ne kadar ilerleyip zekileşsek de, ne yazık ki beden sağlığı açısından daha zayıf ve tembel bir hale geldik. Eskiye oranla daha uzun yaşıyoruz ama eskisi kadar kaliteli yaşayamıyoruz. Sabah yataktan kalkabilmek için büyük savaşlar veriyor, en büyük teşekkürü kahveye ediyoruz. Bütün gün ofiste oturuyor, yemeklerde besin değeri olmayan gıdalar tüketiyor, sonra eve gidip yine farklı olmayan şeyler yapıyoruz. Vücudumuzun dizayn edildiği şekilde davranmıyor, bol oksijen almıyor, yeteri kadar hareket etmiyoruz. Bir zaman sonra vücudumuz bu anlamsız, kötü zaman tüketmeyi öyle bir alışkanlık ediniyor ki, tek yaptığımız televizyon karşısındaki bir koltukta pinekleyip telefonlarımıza, iPad’lerimize, laptoplarımıza gömülmek oluyor.

Bu sen misin? Eğer öyleysen lütfen dinle beni.

Kendi spor salonumda ve sokaklarda, bu tarzda yaşayan insanların ne hale geldiklerini çok gördüm. Bu “modern” hayata kendini kaptırmış olan insanlar göbekli, memeli, ince kollu, bacaklı ve gri yüzlü. Bu, bizim hak ettiğimiz hayat olmamalı! 

ONLAR OBEZİTEDEN ÖLMEDİ

Modern hayatta yaşayan bizlerle eski zamanda yaşayan atalarımızı karşılaştıralım. Sürekli çevrelerini keşifte olan, yemek bulabilmek için belki saatlerce bir hayvanı kovalamak zorunda kalan, toprakla uğraşıp ekip biçen ve ailelerine ev yapabilen erkeklerden bahsediyoruz. Ailelerini korumak zorunda kalan bu erkekler, her daim zinde, sağlıklı, güçlü olmak zorundalardı. Ölümleri bir yırtıcı hayvan tarafından ya da savaşlar esnasında oldu ama modern insanlarda görülen obeziteden ölme haline onlarda hiç rastlanmadı.

Bedenlerimiz ilk zamanlarda olduğu gibi hâlâ etrafta dolaşıp keşif yapmak, sağlıklı yemekler tüketmek ve kendimizi güçlü tutmak için dizayn edildi. İşte bu sebeplerle ben jiu-jitsu ve boks gibi sporların en büyük destekçilerinden biriyim. İleriki aylarda nasıl savaşmamız, uyumamız, nefes almamız gerektiği konularına bolca değineceğiz ama her şeyin başı ne yediğimiz. O nedenle sizinle en çok tükettiğim 10 yiyeceği paylaşmak istiyorum. 

10 FAVORİ YİYECEĞİM

1. Yabanmersini: Antioksidan özelliğiyle vücudun stresle başa çıkmasına yardımcı olur. Ben genellikle kahvaltıda, bir avuç tüketiyorum.

2. Kaba yonca (Alfalfa): Salata ve çorbalarınızı süslemekte de kullanabileceğiniz, besin değeri ve lif oranı yüksek bir bitki. Sindirim açısından da son derece faydalı.

3. Organik somon:Fazlaca Omega 3 yağ asidi barındırır, bu da kalbi korumaya yardımcı olur. Aynı zamanda içerdiği kolin, hafızanızı ve konsantrasyonunuzu artırmanızı sağlar.

4. Organik tavuk: Favori proteinim.

5. Lahana ve kuşkonmaz: İkisi de güçlü antioksidan etkilere sahip. Kuşkonmazın besleyiciliği de yüksek.

6. Ev yapımı humus: Taze ve çiğ sebzelere sos yapılarak tüketildiğinde harika bir atıştırmalıktır. Aynı zamanda lif, vitamin ve mineral açısından çok zengindir.

7. Avokado: Muzdan daha fazla potasyum içerir. Kremamsı iç kısmı tatlı ihtiyacını giderdiğinizi hissettirir, kan şekerinizi dengeler, vücudunuza gerekli ve iyi yağlardan birini almanızı sağlar.

8. Domates: Kalp krizi riskini azaltır. C vitamini yönünden zengindir.

9. Kırmızı biber: Baharat karışımınıza bir tutam ekleyin, metabolizmanızın ne kadar hızlı çalıştığını siz de fark edeceksiniz.

10. Kinoa: Kasları beslemek, kan basıncını düşürmek, sindirimi kolaylaştırmak için tercih edilmesi gereken bir numaralı gıda. Ayrıca çok iyi bir antioksidan.

İLGİLİ İÇERİKLER beslenme
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası