Sinem de oradaymış
Evet, artık pek yazlık kalmadı ama yine de çoğumuzun her tatilde karşılaşmak isteyeceği en az bir eski sevgili, içimizde kalmış ve hiç açılamadığımız biri veya açıldığımız ama “açılmaz olaydım” dediğimiz bir kadın vardır. Şimdilerde akılda böyle biri varsa Instagram veya Swarm gibi konum belirtilen mecralarda aramalar başlıyor tatile gidilirken. Eğer grup halinde gidilen bir tatilse, bir gece önce aniden telefonunuza “Oğlum, Sinem de Alaçatı’daymış” mesajının düşme olasılığı çok yüksek. Siz ayrıldıktan sonra Sinem’le tüm mecralarda da koptuğunuz için tüm tatiliniz, elinizde arkadaşınızın telefonu, Sinem’in gittiği barları kovalamakla geçecektir. Şöyle bir ihtimali de unutmayalım; ilk karşılaşmadan sonra arkadaşlarınız sizi Sinem’in yeni sevgilisinden daha yakışıklı ve zeki olduğunuza ikna etmeye çalışırken siz kaybolan tatil günlerinize üzülebilirsiniz.
Arif'in arkadaşı mıydın?
Neyse, biz olayın iyi taraflarına bakalım. Sinem eğer eski sevgiliniz değilse, hatta hiç tanışmadığınız ama yaşadığınız şehirde sürekli gördüğünüz biriyse tatilde rastlaşmak, dünyada olabilecek en iyi şeylerden biridir. Adeta yurtdışında karşılaşmış iki Türk gibi birbirinize kısık gözlerle baktıktan sonra hiç sorun yaşamadan “Sen Arif’in arkadaşısın değil mi?” gibi bir cümle bile o gurbet psikolojisi içinde sizi muhabbete sokacaktır. Beraber tatile gittiğiniz arkadaşınızın canı sıkılana kadar diyaloğu ilerletmeye bakın, yoksa Sinem sonsuza kadar sizin için Arif’in bir arkadaşı olarak kalabilir. Bu canı sıkılıp muhabbeti bozan arkadaşı nasıl döveceğimiz ise başka bir yazının konusu olsun.
Arıyorum bu sahilde
Yazının başında bahsettiğim Instagram veya Swarm gibi mecralar da bazen yanıltıcı olabiliyor. Sinem eğer internet paketi konusunda cimri bir hanım kızımızsa fotoğraflarını tatil bittikten hemen sonra evinin wireless ağından atmak isteyebilir ve bu da sizin için büyük bir hayal kırıklığına yol açabilir. Siz kadehlerdeki dudak izlerinde onu ararken kendisi çoktan iş hayatına dönmüş ve arkadaşlarına hangi kremle bu kadar bronzlaştığını anlatıyor olabilir. Bu yüzden bu tip yerlere çok güvenmeyip sağlam duyumlar, hatta mümkünse birkaç yerden teyit edilmiş bilgiler üzerinden gidelim. Bu arada eğer stalk’u fazla abartırsanız Sinem’in yakın arkadaşlarının profillerinde öyle bir kaybolursunuz ki tatil zehir olur.
Dünya büyük mü küçük mü?
Tatil rastlaşmalarının en sevimsizi ise tüm senenin yorgunluğunu atmak için üç günlüğüne geldiğiniz şirin tatil beldesinde, asla karşılaşmak istemediğiniz biriyle kıç kıça kaldığınız durumlardır. Aylar öncesinden yaptığınız o rezervasyonu yaktırabilecek bu rastlaşma, koskoca evrende aynı periyot içinde o insana denk gelmek kaderin bir oyunu mu, yaşamanın kanunu mu diye düşünürken tatil bitiverir. Ve yine bir yanda rastlamak istediği insan için o kadar prodüksiyon yapanlar dünyanın neden bu kadar büyük olduğunu sorgularken, başka bir tarafta başkaları dünyanın küçüklüğüne hayretlerini ve nefretlerini dile getirerek bitirirler tatillerini. Biz de artık gökten üç elma düşmediği için fotoğraflarını beğeneceğiz, ne yaşadıklarını bilmeden...
Yazının tamamı ve çok daha fazlası GQ Türkiye Ağustos sayısında ve GQ Türkiye Dijital edisyonunda...