İster o inatçı yağları eritmek, ister kas kütlesi kazanmak istiyor olun, size fitness hedeflerinize ulaşmanız için “yardımcı” olabilecek farklı antrenmanlar ve egzersizler söyleyecek sayısız uzman, platform (ve hatta yapay zeka) bulunuyor. Seçenekler oldukça fazla: koşu, bisiklet, yüzme, eliptik bisiklet, merdiven çıkma aleti, koşu bandı ve hatta dans etmek.
Ama spor salonunda sıklıkla hafife alınan alet, sessizce en kapsamlı egzersiz türlerinden birini sunan kürek çekme makinesidir; vücudunuzdaki kasların yüzde 80’inden fazlasını çalıştırır, kardiyovasküler sağlığı destekler ve tek bir akıcı hareketle merkez bölgenizi, bacaklarınızı, sırtınızı ve kollarınızı güçlendirir. “Kürek çekmek tam bir antrenmandır çünkü güç ve dayanıklılığın birleşimidir, tüm vücudu kullanır ve ağırlıklı olarak alt vücut odaklıdır,” diyor ulusal kürek şampiyonu Pratik Gupta. “Birçok insanın dışarıdan bakınca sandığı gibi sadece üst vücut sporu değildir.”
2015 yılında PubMed Central’da yayımlanan bir çalışma, kürek çekmenin vücut kompozisyonunu, gücü, esnekliği ve kolesterol seviyelerini iyileştirdiğini gösterdi. Görme engelli katılımcılar da kondisyonlarında gelişmeler kaydetti, ancak skolyoz üzerindeki iyileşmeler sınırlı kaldı; bu da daha erken müdahale gerekliliğini vurguladı.
2020 yılında Ulusal Tıp Kütüphanesi tarafından yapılan bir başka çalışma ise kürek çekmenin neredeyse tüm ana kas gruplarını çalıştırdığını ve yüksek oksijen alımı gerektirdiğini ortaya koydu; bu durum da sınırlı akciğer difüzyonu ve kas kan akışı nedeniyle kan pH'ında düşüşe ve atardamar oksijen doygunluğunda azalmaya yol açabiliyor. İster güç kazanmak için kendinizi zorlayın, ister aktif toparlanma için hafifçe kürek çekin, bu makine ihtiyaçlarınıza uyum sağlar. Her çekişte, kuadriseps, kalça kasları, hamstringler, latissimus dorsi (kanat kasları), merkez bölge ve kollarınızı çalıştırarak kardiyoyu kuvvet antrenmanıyla birleştiren bileşik bir egzersiz yapmış olursunuz.
Açık fiziksel kazanımların ötesinde, dünya sıralamasında yedinci sırada yer alan Gupta, kürek çekmenin sadece bedenini değil, hayatını da dönüştürdüğünü söylüyor. “Çocukken, 8. sınıfta 120 kiloydum. Birinin görünüşümle dalga geçtiğini hatırlıyorum ve değişmeye karar verdim. Hızlı bir diyetle üç ayda 40 kilo verdim ama çok zayıf görünüyordum. Evde temel egzersizler yapmaya başladım; şınav, barfiks, mekik çekiyordum ve o sırada okulun kürek takımından biri beni fark etti. O noktadan sonra her şey adım adım ilerledi. “O ilk adım, zamanla günlük bir disipline dönüştü. Gupta şu anda günde üç kez antrenman yapıyor: sabah 5:30’da su üzerinde antrenmanla başlıyor, öğleden sonra kapalı alanda kürek çekme veya spor salonu çalışması yapıyor, akşamları ise teknik çalışmaları sürdürüyor. "Kürek çekmek sadece motivasyonla ilgili değil, disiplinle ilgili. Aynı şeyi her gün yaptığınızda motivasyon kaybolur. Ortalama olanla elit olanı ayıran şey disiplindir.”
Kürek çekmek ayrıca eklemler için de daha naziktir. Koşu veya yüksek darbeli kardiyo egzersizlerinin aksine, kürek çekme düşük darbeli bir aktivitedir ve yine de kemikleri güçlendirmeyi başarır. Çalışmalar, omurga ve kalça bölgesinde kemik mineral yoğunluğunu artırmaya yardımcı olabileceğini gösteriyor—bu da onu özellikle yaşlı yetişkinler veya artritle başa çıkan kişiler için ideal hale getiriyor. Hatta kas-iskelet sistemi zorlanması yaşayan cerrahlar gibi profesyonellere bile duruşu iyileştirmek ve yorgunluğu azaltmak amacıyla önerilmiştir. Kürek çekmenin faydaları yalnızca performansla ilgili değildir. Kürek çekmek, Gupta’ya özgüven kazandırmanın yanı sıra odaklanmayı, konsantre olmayı ve işleri daha hızlı halletmeyi de öğretti.
“Teknik çok önemlidir. İnsanlar yüksek yoğunluklu seanslara başlamadan önce kürek çekmeyi doğru şekilde öğrenmelidir,” diyor Kalkütalı sporcu.“Bunu öğrendikten sonra sabit tempoda kürek çekmeye başlayabilirsiniz; örneğin kuvvet antrenmanınızın ardından günde 20 veya 30 dakika gibi. Ya da patlayıcı gücü geliştirmek için 500 metrelik sprintler gibi interval çalışmalar yapabilirsiniz.”
Çeşitli araştırmalar ve çalışmalar, kürek çekmeyi en iyi tam vücut antrenmanlarından biri olarak göstermiştir ve Gupta da buna katılıyor. “Koşu veya bisiklet gibi sporlarda daha çok kardiyoya ve ağırlıklı olarak alt vücuda yükleniyorsunuz. Kürek çekme ise size her iki dünyanın da en iyisini sunuyor: hem kardiyo hem kuvvet çalışması. Ayrıca dizlere de daha nazik davranıyor. Fonksiyonel spor salonları bu nedenle koşu bantlarını kürek makineleriyle değiştirmeye başladı.”
Başlamak isteyenler için basit bir tavsiyesi var: “Sadece başlayın. Sporcu olmanıza gerek yok. Kürek kulüpleri her yaştan insanı kabul ediyor; bazı üyeler 70 veya 80 yaşında ve hala yarışıyorlar. Bir söz vardır: ‘Kürekçiler sabah 8’den önce çoğu insanın tüm gün yapamayacağı şeyleri yapar.’ Bu doğru. Bütün gününüze enerji veriyor.”
Gupta gibi rekabetçi bir yola girmeyi hayal edenler içinse, açık havada kürek çekmenin ne kadar zorlu olabileceğini vurguluyor: “Kürek çekmek her şeyi ister: disiplin, uyku, beslenme, odaklanma. Ama karşılığında alınan ödül eşsizdir. Bir yarışta geriye doğru kürek çekersiniz; kazanıp kazanmadığınızı bilemezsiniz, ama her şeyinizi verirsiniz. Bu zihniyet sizi hayat için hazırlar.”
BU İÇERİK İLK OLARAK GQ INDIA WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.
