Seçkin Pirim ile zamansızlık üzerine konuşmak için buluştuğumuzda, onun kolundaki dövmeyi görünce “sanıyorum yanlış gördüm” diyerek konuyu kafamda geçiştirdim. Sohbet bitmiş vedalaşıyorken dövmesini tekrar gördüğümde, konuyu açma zorunluluğu hissediyorum. Zira karşımda duran ve beraber zamansızlık üzerine sohbet ettiğim kişinin kolunda “Now” yazan bir dövmenin olması biraz fazla manidar. Seçkin, konuya açıklık getiriyor: “Londra’daydım, tek başımaydım ve sürekli zamanı ve yapılması gerekenleri düşünüyordum. İstanbul’da saat kaçtı, ne zaman ne oluyordu gibi sorular aklımdan geçerken kendime; “Bir kere dur ve anı yaşa” dedim. Kolumdaki Philippe Starck saati çöpe attım ve saatin yerine ‘Now’ yani ‘Şimdi’ yazan bu dövmeyi yaptırdım. Saata bakacağım zaman, bu dövme bana şimdiyi hatırlatsın istedim.” Anlattığı olay çok hoşuma gitse de, bana göre Seçkin kadar şimdiki anda olmayı başarabilen insan sayısı az. Onun dövmesi olsa olsa onun şimdiki zamana inancını yineleyebilir, onun böyle bir hatırlatmaya ihtiyacı yok, zira eğer ki “şu anda olmak” kendini, etrafını, çevreni ve etrafındaki insanları duymakla alakalıysa, Seçkin bu işi en iyi yapanlardan biri. Kişiliğinin ötesinde, yaptığı işler de bunun kanıtı. Uzağa gitmeden dünyada yankı bulan, yakın zaman önce hayata geçirdiği Louis Vuitton iş birliği durumu özetleyebilir. İstinye Park’ta kendisi tarafından tasarlanan Louis Vuitton mağazasının cephesi gücünü şimdiki zamanda geçen bir çalışma pratiği ve diyalogdan alıyor. Seçkin anlatıyor; “Louis Vuitton ile beraber iki sene boyunca çalıştık, bu sürenin bir senesi işin tamamen düşünsel kısmıydı. Çok güzel deneyimler elde ettim ve böyle büyük bir markanın olaylara nasıl yaklaştığını gördüm. Ve anladım ki, bir Louis Vuitton olmak şans değilmiş. Örneğin marka bünyesinde çalışan binlerce yetenek var, bu yeteneklerin markanın değerleri doğrultusunda seçilebilmeleri bile büyük bir mesele. Dünyada ilk defa bir sanatçıya binalarını teslim ettiklerini söylediler. Süreç boyunca söylediğim her şeye kulak verdiler, beni sonuna kadar dinleyip ve desteklediler. Eğer birbirimizi dinlemeyip anda yani şimdiki zamanda böylesine gerçek bir diyalog kurmasaydık ortaya böyle bir sonuç çıkmayabilirdi.”
Devamı GQ Men of the Year 2021 Kış Sayısında
