Ne işin var reklamlarda?

Ne işin var reklamlarda?

Hem ünlü olmak hem de muhalif olmak ya da öyle algılanmak gerçekten zor iş. Reklama bile çıkamıyorsun sonra...

Soğuk Savaş yıllarının iki ürkütücü süper gücünden birinin liderisiniz. Dünyanın bir yarısı sizin, diğer yarısı rakibinizin mıntıkası. Bağlantısız kalmayı tercih eden ülkelere dünyayı dar ediyorsunuz. Elinizin altında konvansiyonelinden nükleerine, biyolojiğinden kimyasalına, dünyayı ve insanlığı defalarca yok edebilecek kadar silah envanteri mevcut. Rakibinizle doğrudan kapışmıyorsunuz ama casusluktan karşı kamptaki ülkelerde iç karışıklık çıkarmaya kadar her yola başvuruyorsunuz. Memnuniyetsizlik gösteren, kampı terk etmeye meyleden ülkeleri demir yumrukla eziyorsunuz.

Karşı kamp bir markalı mamuller diyarıyken, sizde patatesten tıraş bıçağına kadar her şey devlet tarafından üretilip satılıyor. Diğer blokta benzinden kahvaltılık gevreğe kadar her ürünün sayısız markası varken, sizin blokta marka, reklam, tüketim gibi kelimeleri ağza almak bile büyük ideolojik günah.

Sonra bir gün geliyor, göz açıp kapayıncaya kadar dünya değişiyor. Duvarlar yıkılıyor, paktlar dağılıyor, kızıl bayraklar iniyor, Marx’ın enfes deyişiyle katı olan her şey buharlaşıyor.

Kapitalizmin sopası

Rakip blokun ekonomik sistemi kapitalizm size karşı öyle bir zafer elde ediyor ki, acul tarihçiler hiç sakınmadan artık tarihin sonuna geldiğimizi iddia etmeye başlıyor.

Bu tarihi yenilginin en büyük simgesel faturalarından biri bizzat size çıkıyor. Bir zamanların anlı şanlı Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği lideri, Komünist Parti Genel Sekreteri; Lenin’in, Stalin’in, Hruşçov’un, Brejnev’in halefi Mihail Sergeyeviç Gorbaçov olarak, Amerikan kapitalizminin sembol markalarından Pizza Hut’ın reklamlarında boy göstermeye gönül indiriyorsunuz. Kapitalizmin sopası yok işte!

Reklamlarda rol alarak karizmasına çizik atan tek isim eski SSCB Komünist Partisi Genel Sekreteri değil elbette. Düzen ve kapitalizm karşıtlığıyla temayüz etmiş, kimliğini muhaliflik üzerine kurmuş, isyankar/uyumsuz/uzlaşmaz duruşuyla kitlelere ilham vermiş birçok ünlü de reklamdan kaçamadı.

Bu muhalefet kalelerinin yaş kemale erince yıllarca eleştirdikleri ve hatta küçümsedikleri sisteme ve kapitalizme teslim olup reklamlarda boy göstermeleri, bu isimleri duruşları nedeniyle idolleştirmiş insanlarda derin hayal kırıklığı yarattı tabii.

Dylan bile!

Rock müziğin protest idolü Bob Dylan’ın 2004’te Love Sick şarkısı eşliğinde Victoria’s Secret reklamında oynaması, hayranlarının ağzında kekre bir tat bırakmış, tartışmaya neden olmuştu. Dylan sadece bu reklamla yetinse, bu “hatası” Adriana Lima’nın güzelliği hatrına hoşgörülebilirdi belki ama öyle olmadı.

2007 yılında asi imajını Cadillac Escalade’in hizmetine sunan Dylan, en son Super Bowl 2014’te gösterilen Chrysler reklamında Amerikan usulü “pozitif milliyetçilik” yapmakla meşguldü.

Dylan’ın hayranlarında yarattığı ekşi hissi daha iyi anlamak için bizden Erkin Koray’a bakmak gerekiyor. Ayrıkotu olmak için hiçbir şey yapması gerekmeyen ve aslında yapmayan, “yüzde yüz organik muhalif” Erkin Baba, geçen yıl Şaşkın şarkısını Garanti Bankası için söylüyor, akorlara Cep Şubesi için basıyordu. “Olmadı be baba!” diyenlerin meydana çıkması çok gecikmedi: Sürüden olmamak için kızını okula göndermemeyi bile göze almış bir adam, bir banka reklamında eşekle, tavukla nasıl şarkı söylerdi? Bize bunu nasıl yapardı?


Hayranlar helal etsin

Garanti’nin uzun yıllardır birlikte çalıştığı bir başka isim Mazhar Alanson. Hiçbir zaman muhaliflik gibi bir iddiası olmamış, bu konuda zerre çaba da sarf etmemiş ama nedense muhalif kontenjanına kafadan dahil edilen Alanson, reklamlarda yer aldığı için hayatından fazlasıyla memnun.

Bir zamanlar BP için “Şapkasız çıkmam abi” diyen Alanson’un, Shop&Miles için donuna kadar soyunmuşluğu bile var. Kendisi en son iGaranti için Steve Jobs kılığına girmiş ve Trendist Ataşehir için “tüm zamanların şarkısını” bestelemişti.

Alanson bu konuda gelen tepkiler karşısında hayranlarından biraz anlayış rica ediyor: “Hamdolsun albümlerden üç-beş bir şey geldi ama ben donla reklama çıkmasam kazanamazdım. Ben müziklerimi helal ettimse bu reklamlar yüzünden bana kızanlar da haklarını helal etsinler.”

Aşkın Baysal, Reklam yazılarıyla her ay GQ Türkiye IQ sayfalarında ve GQ Türkiye iPhone/iPad edisyonunda...

İlgili Başlıklar
Daha Fazlası