Logolarıyla oynayanlar
Global markalar ve ajansları sosyal mesafeyi görselleştirerek anlatmayı sevdi. Logolar üzerinde yapılan oynamalar her ne kadar ortak mesaj nedeniyle birbirine benzese de, logoların dokunulmazlığının kalkmasının güzel örneklerini gördük. Yeni dünyada markalar kurumsal kimlikleriyle ilgili olarak daha esnek ve yaratıcı olabiliyor. Diğer taraftan bu esprili çalışmaların, fayda odaklı olmadıkları için ufak bir gülümseme yaratmanın ötesine geçmediğini tahmin edebiliriz.
İnsanları evde kalmaya ikna etmek için reklam yapanlar
#evdekal şüphesiz bu dönemin en önemli etiketiydi. Bu mesajı çok iyi bir fikre (belki de en iyi fikre) dönüştüren marka ise Netflix’ti. Açık hava mecrasında içerikleriyle ilgili spoiler vererek insanlara çok net bir şekilde sürpriz gelişmeleri erken öğrenmemeleri için #staythefuckhome dediler.
Bu dönemin cesur yüreklerini unutmayanlar
2004 yılında yaptığı The Real Beauty kampanyası ile güzellik kavramını yeniden tanımlama yolunda ilk adımını atan Dove, bu dönemde sağlık sektörü çalışanlarını unutmayarak cesaretin içindeki güzelliğin altını çizdi. Varlık nedeninden türeyen #courageisbeautiful söylemiyle, bu konuya taktiksel olarak yaklaşanlardan kendini farklılaştırdı.
Bakış açısını değiştirerek insanlara umut verenler
Nike’ın bu dönemde evinde spor yapanlara hem örnek olmak hem de destek olmak için hazırladığı “Play inside, play for the world” kampanyasının reklam filminin dış sesi her zamanki gibi yine çok güzel: “Birlikte oynamıyor olabiliriz. Ülkemiz için oynamıyor olabiliriz. Büyük kalabalıklar için oynamıyor olabiliriz. Ama bugün 7.8 milyar insan için oynuyoruz.”
İnsan odaklı hayal kuranlar
İtalyan tasarım şirketi Designlibero, salgın bir süre sonra sona erse bile, uzun süre tanımadığımız insanlara çok fazla yakınlaşmak istemeyeceğimizden yola çıkarak ‘Bubble Shield’ isimli bir ürün tasarlamış. Güneş enerjisiyle çalışarak içerideki havayı arındıran bu ürün fantastik filmlerden çıkma gibi görünse de, şu an gerçekten de kullanılabilir duruyor.
Sosyal mesafeden tasarım fikri çıkaranlar
Avusturya merkezli mimari ve peyzaj stüdyosu Precht tarafından tasarlanan ve insanların hep aynı yönde ilerlerken sosyal mesafeyi gözeterek minimum temas ile gezebildikleri yeni bir park konsepti: Park de la Distance.
Elini taşın altına koyanlar
Louis Vuitton, Christian Dior, Guerlain, Givenchy, Sephora gibi çok sayıda markanın sahibi Fransız LVMH Grubu, salgın döneminde Fransız devletine destek olmak amacıyla, hiçbir bedel talep etmeden önce dezenfektan jel sonra da sağlık çalışanlarına uygun maske üretmeye ve Fransız sağlık sistemine tedarik etmeye başladı. Buna benzer güzel örnekleri ülkemizde de Arçelik, LCW gibi şirketlerde gördük. Bu girişimler, insanlık için maddi bağışın bile yeterli olmadığı zamanların yaşanabileceğini ve üretim yetkinlikleri uygun olan şirketlerin sanki bir savaş ekonomisindeymiş gibi, imkânlarını kullanmasının önemini gösterdi.
Var olma nedeniyle fark yaratanlar
Salgından bağımsız olarak Hintli bir anne ile Nijeryalı bir babanın kızı olarak Londra’da dünyaya gelen Priya, Hindistan’ın Panipat şehrine yaptığı seyahatlerde kullanılmış kıyafet yığınlarını gördükten sonra, Ahluwalia Studio isimli erkek giyim markasını deadstocktextile üzerine kurma kararı almış. H&M Design Award kazanan Ahluwalia’nın koleksiyonunda her ürün birbirinden farklı çünkü stoklar, bulunan kumaş tutarıyla ve çeşitliliğiyle sınırlı. Priya Ahluwalia için sürdürülebilirlik bir sosyal sorumluluk kampanyası değil, bir itibar projesi hiç değil. Bu konu onun için kişisel bir mesele ve o yüzden de kişisel markasının merkezinde yer alıyor; Ahluwalia Studio markasının var olma nedenini oluşturuyor. LVMH 2020 Prize’ın sekiz finalisti arasında yer alan Priya Ahluwalia belki de 5 Haziran’da Paris’te yapılması planlanan finalde birincilik ödülünü alacaktı. Covid19 nedeniyle LVMH Grubu final yarışmasını iptal ederek, 300 bin euro’luk ödülü şubat ayında sekiz finalist arasında paylaştırma kararı aldı. Salgın şimdiden eşitleyici etkisini göstermeye başladı.
-----------------------------------------------------
Biz birbirimizden uzaklaşırken, markalar bize yaklaşmak için birçok adım attı. Sosyal mesafe kuralı bittikten sonra da, varlık nedeniyle öne çıkan markalardan insan odaklı hareketler görmeye devam edeceğiz. Bize gelince... Gerçekten ‘Park de la Distance’da gezmek istiyorsak, salgının etkisi azalmaya başlasa da önce ve hâlâ #staythefuckhome.