Alman yapımı ve komedi türünde yapılan film bu yıl vizyona giren filmler arasında. Başrolde ise Tom Hanks dikkat çekiyor. Tom Hanks burada yeni bir başlangıç arayan bir iş adamını canlandırıyor. Bu amaçla yeni keşfedilen hologram teknolojisini satmak ister. Bunun için ise hedefi yüksek tutarak Suudi Arabistan kralına yönelir. Fakat kültüre alışkın değildir. Başına ilginç olaylar gelir. Azmiyle ön plana çıkmaktadır.
Roman Polanski’nin üç Oscar kazanan filmi İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan gerçek bir dramı konu alır. Polonya’lı ünlü piyanist Wladyslaw Szpilman’ın anılarını anlattığı aynı isimli kitaptan sinemaya uyarlanan film, Nazi işgali altındaki Polonya’da yaşamanın imkansızlaştırıldığı bir dönemde, bir şekilde esir kampına gitmekten kurtulan ünlü piyanistin Varşova’nın kenar mahallelerindeki hayatta kalma mücadelesine odaklanır. Varoşlarda tam anlamıyla sefil bir hayat süren müzisyen, diğer halkla birlikte, kıtlığa ve aşağılanmalara maruz kalsa da kahramanca mücadele edecektir. Günü gelip oradan kaçma şansı bulduğundaysa başkentin harabelerine sığınacak, beklemediği bir anda gelen bir yardımla umudunu yeniden kazanacaktır
Filmin genel olarak konusu şöyle; İshaan ismindeki 8 yaşındaki çocuk, 2. kez 1. sınıfı tekrar etmektedir. Ancak çocuk derslerde hiç ilerleme kaydedememektedir. Bunun yanında halen okuyup yazamamaktadır da. Okuldaki öğretmenleri tarafından “geri zekalı” olarak adlandırılan öğrenci, sık sık dersten atılmakta ve yaramazlıklarıyla herkesi canından bezdirmektedir. Okul idaresi ve öğretmenleri tarafından özel eğitime muhtaç çocukların gittiği okula gitmesi gerektiği yönünde tavsiyeler ailede büyük tepkilere yol açar. Çocuklarının geri zekalı olmadığını savunan baba, sadece yaramazlıktan dolayı ders çalışmadığına inandığı İshaan’ı ceza olarak normal çocukların gittiği bir yatılı okula verir.
Yatılı okulda da işler pek değişmemiştir, öğretmenler daha disiplinlidir yalnızca… Böylelikle İshaan içine kapanır, resim çizmeyi çok sevdiği halde onu da bırakır. Ta ki, okula geçici görevle gelen resim öğretmeni (Aamir Khan) İshaan’ı farkedene kadar. Çocuğun “Disleksik” olduğunu ve harf ve rakamları algılamakta zorluk yaşadığını anlayan öğretmen onunla özel olarak ilgilenmeye başlar.
Gizli Güzellik Aralık 2016'da vizyona girecek Amerikan dram filmi. Filmin yönetmenliğini David Frankel, senaristliğini ise Allan Loeb yapmıştır.
Yaklaşık 2 yıl önce hayatını kaybeden küçük kızı sebebiyle girdiği depresyonla tükenen Howard (Will Smith), sadece nefes alıp vermesini mümkün kılan ihtiyaçları dışında hiçbir aksiyonda bulunmayan mutsuz bir insandır. Yemek, su, bisikletle yapılan geziler ve yalnızlık. İnterneti bile olmayan bir dairede tek başına adeta ölümü bekleyen, güçlü bir şirketin sahiplerinden biri. Hızla karanlığa doğru koşan arkadaşını kurtarmak için çabalayan ortağı Whit (Edward Norton) çalışanları Claire (Kate Winslet) ve Simon (Michael Pena). Yarattıkları karakterler Ölüm (Helen Mirren), Aşk (Keira Knightley) ve Zaman (Jacob Latimore). Üç arkadaşın planı sayesinde Howard’a mucizevi bir şekilde yardıma gelen Ölüm, Aşk ve Zaman, dostumuzun gözünü açması ve yoluna devam etmesi için birer ümit ışığı olmalıdır.
Dövüş Kulübü, Chuck Palahniuk tarafından yazılmış olan aynı isimli roman üzerinden çekilen kült filmdir. 1999 yapımı olan film, David Fincher tarafından yönetilmiştir ve başrollerde Brad Pitt, Edward Norton ve Helena Bonham Carter rol almıştır.
Oregon Üniversitesinde yüksek lisansını yapan Chuck Palanhiuk'un uzak olmayan bir gelecekte geçen ve kafası karışık genç bir erkeği konu alan romanından yola çıkılarak çekilen Fight Club'da filmi anlatan, ünlü bir otomobil firmasında iyi bir işe sahiptir. Tek düze yaşamı kronik uykusuzluk sorunuyla çekilmez bir hale gelmiştir. Ailesi ve yakın bir arkadaşı olmayan Jack doktorunun tavsiyesi üzerine kanserli hastaların terapi grubuna katılır. Bu toplantılar esnasında Marla'yla tanışır o da genç adam gibi hasta olmadığı halde grubun toplantılarına katılmaktadır. Jack'in ve Marla'nın çabaları tüketici kültürünün anlamsızlığına karşı bir duruştur adeta kariyer sahibi ama yanlız insanların bir tepkisi. Jack'ın jenerasyonu ölü bir jenerasyondur. Bir yolculuk sonrası evinin yanmış olduğunu gördüğünde arayabileceği tek kişinin yolculuk sırasında tanıştığı sabun satıcısı Tyler Durden olmasıda adeta bunun bir kanıtıdır. İçilen birkaç biranın ardından park yerinde Tyler, kahramanımızı kendine vurması için kışırtacaktır. Aralarında başlayan bu kavga Jack'in hayatını değiştirecektir. Bir süre sonra Jack Tyler'ın yanına taşınır. Tyler'ın liderliğinde bir dövüş kulübünün kuruluşuyla bu kulübde sayıları elliyi aşmamak kaydıyla genç erkekler birbirleriyle dövüşmeye başlayacaklardır. Kısa sürede popüler hale gelen kulüp ve Tyler Durden hızlı bir şekilde bu ölü jenerasyonun mesihi haline gelir.