Avrupa sinemasını daha çok sanatsal filmleri ve hikaye odaklı yapımlarıyla hatırlıyoruz. Ancak, sinema dünyasının bu denli gelişmesinde büyük payı olan bu yapımlar geleceğe de ilham olmaya devam ediyor. İtalya’nın hem sinemasına hem de sanat hayatına damga vuran ünlü yönetmenlerin ilham veren ikonik filmlerini sizin için mercek altına aldık.
Federico Fellini, La Dolce Vita (1960)
Yine Antonioni gibi İtalya’nın en büyük yönetmenlerinden biri olan Federico Fellini, sinema tarihine benzersiz yapımlarıyla damga vurmuştu. La Dolce Vita ise zaman içerisinde Fellini’nin en unutulmaz yapımlarından biri oldu. Başrolünü yine Marcello Mastroianni’nin üstlendiği film, çapkın bir magazin gazetecisi olan Marcello’nun zaman içerisindeki çöküşüne odaklanır.
Michelangelo Antonioni, La Notte (1961)
İtalya’nin yetiştirdiği en büyük yönetmenlerden biri olan Michelangelo Antonioni’nin La Notte filmi, sinema tarihinde birçok filme ilham olmuş bir yapım. Ünlü aktör Marcello Mastroianni’nin de yer aldığı film dağılmak üzere olan bir evliliğe odaklanır.
Vittorio De Sica, Ladri di Biciclette (1948)
İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki İtalya’yı gözler önüne seren Bicycle Thieves, sinema tarihinin klasiklerinden biri olarak görülüyor. Duvarlara afiş asarak para kazanan bir babanın, bisikletini çaldırmasına odaklanan yapım, unutulmaz yapımlardan biri.
Pier Paolo Pasolini, Mamma Roma (1962)
İkonik yönetmen Pasolini’nin başyapıtlarından olan Mamma Roma, toplumsal sorunların aile yaşamı üzerindeki etkilerinini çarpıcı bir hikayeyle anlatıyor. İtalya’nın geçmiş politik dönemlerine de eleştirilerde bulunan film, zamansız klasiklerden biri olduğunu kanıtlıyor.
Roberto Rossellini, Roma, Città Aperta (1945)
Senaryosunu Sergio Amidei ve Federico Fellini’nin birlikte yazdıkları Rome, Città Aperta, Roberto Rossellini’nin en önemli filmlerinden biri olarak gösterilir. İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarında Nazi işgali altındaki Roma’da geçen film, Nazilere karşı gelen bir grup direnişçinin hikayesine odaklanır.