Travma sonrası stres
“Kendi gölgenden korkuyor musun?” ifadesine aşina mısınız? Filmde her karakterin görsel ikizleri bulunuyor ve “The Tethered” olarak adlandırıyorlar. Adelaide -Red-'in eğlence evinde travmatik bir deneyimi var ve hayatını, olayın musallat olduğu o andan itibaren yaşıyor, geride bırakmaya çalışıyor bir gün her şey geri dönüyor. Red'in sesi, spazmodik disfoni hastalarına modellenmiş. Vokal akorları spazmlara neden olan bir sendrom.
İnternetin aşındırıcı etkisi
Öne sürülen bir diğer teori ise; filmde yer alan Tethered canlısının interneti temsil ettiği, her birimizin en kötü versiyonlarının dolaştığı dipsiz internet kuyusunu işaret ediyor. 2019 yılında, kendimizin bu korkunç proxy'lerinin, gerçek dünyamızdaki gibi, yüzeye çıkması, zarar görmesi ve tahrip olmasına neden olmaları empoze ediliyor.
Amerika’nın geçmişi
Filmin adı tesadüf değil. ‘Us’kelimesi, USA’yi çağrıştırıyor ve Amerikalı izleyicileri içeriye bakmaya çağırıyor. Tethered tarafından giyilen kırmızı tulumlar, Amerika’nın ırkçı adalet sistemi yüzünden siyah Amerikalılar tarafından giyilen ABD hapishane tulumlarını andırıyor.
Göç
“Biz” kelimesi, Trump’ın dış politikasını, başkanlığı boyunca tanımlayan “onlar” anlamına gelir. Peele verdiği bir demeçte Amerika’nın “yabancıdan korkma” fikrinin filmde rol oynadığını söyledi.
Sosyal hareketlilik
Yer altı ve yer üstü dünyalarını birbirine bağlayan yürüyen merdiven burada da ilginç bir rol üstleniyor. Amerika'nın kapitalizmi benimsemesinin, zengin insanların daha fazla zenginlik biriktirmelerine nasıl izin verdiğinin potansiyel bir metaforu olan merdiven, filmde sadece tek yönlü seyahat etmeyi sağlıyor.