The Studio, uzun süredir ihtiyaç duyduğumuz türde bir komedi dizisi. Zekice yazılmış, sınır tanımayan ve kara mizahı bol, ilk andan itibaren izleyiciyi içine çeken bir yapım. Gülmenin de bir sanat olduğunu kanıtlayan dizilerden biri.
Seth Rogen ve Evan Goldberg imzasını taşıyan dizi, detaylara büyük özen gösterilerek hazırlanmış. Plan sekans (tek plan) tekniğiyle çekilmiş olması, izleyicinin karakterleri sanki yanlarındaymış gibi takip etmesine olanak tanıyor.
Ortaya çıkan sonuç ise sıra dışı: The Studio, sektörün birçok klişesiyle alay eden, stüdyoların para odaklı çalışma biçiminde iyi bir film yapmanın ne kadar zor olduğuna değinen ve stüdyo yöneticilerinin bazen büyük gişe beklentisiyle iyi fikirleri öldürmek zorunda kaldığını anlatan bir komedi dizisi.
The Studio yalnızca güçlü bir hikâyeye sahip değil; Seth Rogen, Catherine O’Hara ve Kathryn Hahn gibi komedinin ustalarından oluşan etkileyici bir oyuncu kadrosuna sahip. Ayrıca, oldukça şaşırtıcı rollerde yer alan başka oyuncular da bulunuyor.
Dizi, ön gösteriminde Rotten Tomatoes’ta %100 puan alarak büyük bir çıkış yaptı. Bu da yılın mutlaka izlenmesi gereken yapımları arasında yer almasının başlıca sebeplerinden biri.
Dizi, rekabetin, zorlukların ve sürekli değişen koşulların olduğu zorlu bir sektörde ayakta kalmaya çalışan köklü bir stüdyonun başına beklenmedik şekilde geçen Matt Remick’in hikâyesini anlatıyor.
Seth Rogen’in canlandırdığı Matt, sinema tutkunu biri olarak harika bir film yapmanın hayalini kuruyor. Ancak stüdyonun ondan beklentisi, milyarlarca dolar getirecek bir proje üretmesi. Bunun üzerine Matt, hem stüdyo yönetimini memnun edecek, hem de hayallerine yakın bir iş ortaya koyabilmek için ekibiyle birlikte doğru senaryoyu, yönetmeni ve oyuncu kadrosunu bulmak için çalışmak zorunda kalıyor.
Dizi, kamera arkasına eğlenceli ve sert bir bakış sunarken; hayranlık kazanmak isteyen karakterlerden sadece paranın peşinde olanlara, büyük egolara sahip insanlardan, kariyerini kurtarmaya çalışan yöneticilere kadar geniş bir karakter yelpazesi sunuyor.
Dizi, 26 Mart’ta Apple TV+ platformunda yayın hayatına başladı. İlk hafta iki bölümle açılış yaptıktan sonra, her hafta bir yeni bölümle devam etti.
Kesinlikle evet. İlk bakışta sinema sektörüyle ilgilenen dar bir kitleye hitap ettiği düşünülse de, The Studio, tıpkı The Office ya da Severance gibi, başka birinin emrinde çalışmak, üstlerini memnun etmeye çalışmak ve hayatta kalabilmek için kendi ideallerinden taviz vermek zorunda kalan insanların günlük mücadelesine dair evrensel ve komik bir bakış sunuyor.
Sektörün işleyişini sivri bir dille ama oldukça eğlenceli biçimde anlatan dizi, günümüzün en yetenekli komedi oyuncularının elinden çıkma bir yapım olarak öne çıkıyor.
The Studio’yu özel kılan unsurlardan biri de, uzun ve kesintisiz sahnelerle çekilmiş olması. Yani herhangi bir oyuncu hata yaptığında çekimin baştan başlaması gerekiyor ve tüm sahne boşa gidiyor.
Bu teknik, sahnelerin adeta bir koreografi gibi işlemesini sağlıyor. Her oyuncunun nerede durması ve ne söylemesi gerektiğini kusursuz bilmesi gerekiyor. Bu da diziye gerçekçilik katarken, komedi, gerilim ve dram anlarını çok daha yoğun ve ilgi çekici kılıyor.
Dizinin yaratıcıları stil konusunda oldukça iddialı. Bu da set tasarımlarından karakterlerin arabalarına, kostümlerden renk paletine kadar her detayda kendini gösteriyor. Stüdyonun ofisinin bir kısmı, daha önce Blade Runner filminde de yer almış olan Frank Lloyd Wright’ın ünlü Ennis House yapısında geçiyor.
Los Angeles’taki bazı ikonik mekânlar da dizide yer alıyor ve bu yerler gerçek hayatta da ziyaret edilebiliyor. Dizi boyunca kullanılan müzikler ise oldukça dikkat çekici; neredeyse her bölümde çalan şarkıları araştırmak isteyeceksiniz.
Dizinin başrolünde Seth Rogen, Kathryn Hahn ve “dünyanın en kötü patronu” rolüyle Bryan Cranston yer alıyor. Ayrıca Catherine O’Hara, Chase Sui Wonders ve Ike Barinholtz da Matt Remick’in ekibini oluşturuyor.
Bununla da kalmıyor; dizide adeta bir yıldızlar geçidi yaşanıyor. Martin Scorsese, Charlize Theron, Aaron Sorkin, Adam Scott, Anthony Mackie, Antony Starr, Bill Watterson, Charli D’Amelio, Dave Franco, Erin Moriarty, Greta Lee, Ice Cube, Jean Smart, Johnny Knoxville, Josh Hutcherson, Olivia Wilde, Paul Dano, Quinta Brunson, Ramy Youssef, Rebecca Hall, Ron Howard, Sarah Polley, Steve Buscemi, Ted Sarandos, Zac Efron, Zack Snyder, Zoë Kravitz ve daha birçok isim dizide konuk oyuncu olarak yer alıyor.
BU İÇERİK İLK OLARAK GQ MÉXICO Y LATINOAMÉRICA WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.