© Getty Images / Düzenleme GQ France - Arthur Pineau
Hiç 2 dakika kuralını duydunuz mu. Günlük hayatın çoğu zaman aşırı dolu olduğu, zamanın hep yetersiz göründüğü bir dünyada basit bir yöntem görev yönetimine bakışımızı ve dolaylı olarak huzurumuzu tamamen değiştirebilir. Ünlü Getting Things Done GTD yönteminin yazarı David Allen tarafından geliştirilen bu yaklaşım parlak bir fikre dayanıyor. İki dakikadan kısa sürede yapılabilecek herhangi bir görev hemen tamamlanmayı hak eder. Peki bu kural yaşamınızı gerçekten nasıl değiştirebilir.
İlk bakışta 2 dakika kuralı çok basit görünür. Hızlı yapılabilecek bir işi fark edince onu anında bitirirsiniz. Erteleme yok, bekletme yok. Neden mi. Çünkü o görevi yazmak, düşünmek ya da başka bir zamana programlamak çoğu zaman onu yapmaktan daha uzun sürer. Bu yöntem zihni hafifletir, stresi azaltır ve özellikle yoğun dönemlerde başa bela olan o zihinsel yükü hafifletir.
David Allen beynimizin sonsuz görev ya da fikir listesi saklamak için tasarlanmadığını hatırlatır. “Zihniniz üretmek içindir, depolamak için değil.” Bu prensibi uyguladığınızda önemsiz ayrıntılar arasında boğulmazsınız ve asıl önemli şeylere odaklanmak için yer açılır.
Kaç kez minicik bir iş sırf ertelediğiniz için kaygı kaynağı haline geldi. Cevap verilecek bir e posta, ödenecek bir fatura, yerine kaldırılacak bir eşya. Tek başına küçük olsalar bile birikince zihni ezebilirler.
2 dakika kuralı tam bu noktada devreye girer. Bu ufak işleri hemen yaparak birikmelerini ve üzerinizde baskı oluşturmasını engellersiniz. Basit bir örnek. E posta kutunuzu boşaltmak. Kısa bir yanıt gerektiren bir e posta gördüğünüzde onu bekletmek yerine anında yanıtlayın.
Peki iki dakikadan çok daha uzun süren işler ne olacak. Bu kural onlar için de işliyor. 2 dakika kuralı sadece küçük işleri tamamlamakla sınırlı değil, büyük projeleri başlatma cesareti de verir. Sadece iki dakikanızı ayırarak ilk adımı atmış olursunuz ki çoğu zaman en zor olan budur.
Örneğin bir rapor yazmanız gerekiyorsa. İlk iki dakikada planını çıkarın ya da sadece giriş cümlesini yazın. Bu küçük başlangıç çoğu zaman devamı için gerekli motivasyonu sağlar. David Allen’ın dediği gibi. “En zor olan bitirmek değil, başlamaktır.”
Bu kural gündelik hayatta sadece zaman yönetimini iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda iyi oluş halini de destekler. Ufak görevleri zihninizden çıkarmak zihinsel yükü azaltır, daha iyi odaklanma sağlar ve başarı hissini artırır.
Önemsiz gibi görünse de her küçük görevin anında tamamlanması hızlı bir memnuniyet duygusu yaratır. Bu da motivasyonu artırarak daha büyük işler için olumlu bir ivme yaratır.
Bu kuraldan en iyi verimi almak için küçük bazı alışkanlık değişiklikleri yeterlidir.
Mikro görevleri tanıyın. Hızlıca yapılabilecek aksiyonları fark etmeyi alışkanlık haline getirin.
Mükemmellik takıntısını bırakın. Amaç mükemmel olmak değil ilerlemek. Her iş kusursuz olmak zorunda değil.
Benzer işleri bir araya getirin. Örneğin gün içinde kısa bir zaman dilimini e postalara yanıt vermek ya da belgeleri ayırmak gibi görevler için ayırabilirsiniz.
Önceliklerinizi gözden geçirin. Bir iş hızlı yapılabilir diye mutlaka yapılması gerektiği anlamına gelmez.
Mutluluk çoğu zaman karmaşık bir arayış olsa da basit adımların gücü yadsınamaz. Bu yöntemi uygulayarak zihinsel açıklık kazanır, daha iyi organize olur ve içsel huzuru desteklersiniz.
2 dakika kuralı sadece bir verimlilik aracı değil. Kaosun içinde düzen yaratan, iki dakika ile başlayarak hayatı dönüştüren bir felsefedir.
BU İÇERİK İLK OLARAK GQ FRANSA WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.