Bir düşünün: 100 yaşına kadar yaşamak — sadece yaşamak değil, gerçekten hayatta kalmak ve gelişmek. “Uzun yaşam” diyeti tam da bunu vaat ediyor. Bu diyet, katı bir rejim değil; dünyanın dört bir yanında insanların olağanüstü uzun ve sağlıklı hayatlar sürdüğü "Mavi Bölgeler"in beslenme alışkanlıklarından ilham alan bir yeme biçimi. Uzun yaşam diyetinin temel ilkelerini öğrenmek için önde gelen sağlık ve beslenme uzmanlarına danıştık. İşte onların en iyi önerileri:
Uzun yaşam diyetinin temeli, taze ve mevsiminde olan bitkisel besinleri önceliklendirmeye dayanır. Luke Coutinho Holistik İyileştirme Sistemleri'nin (LCHHS) baş beslenme uzmanı ve yaşam tarzı danışmanı Deepika Rathod şöyle açıklıyor: “Japonya’nın Okinawa adasında [bir Mavi Bölge], öğünler tam tahıllar, tatlı patatesler ve baklagillerle doludur — bu da lif, antioksidanlar ve yavaş yakılan karbonhidratlarla uzun ömür sağlar. Kas ve canlılığı desteklemek için ara sıra küçük porsiyonlarda balık veya et de eklenir.” Beslenme uzmanı Lovneet Bhullar Batra da şunu ekliyor: “Sağlığınız üzerinde derin bir etki bırakabilecek şeylerden biri, öğünlerinizi mevsim sebzelerine dayandırmaktır. Öğle ve akşam yemeklerinizde tabağınızın yarısı nişastasız, renkli sebzelerle dolu olmalıdır.”
Uzun yaşam diyetinin bir diğer önemli unsuru da, karmaşık karbonhidratlar, bitkisel protein ve lif açısından zengin olan baklagillerin düzenli tüketimidir. Sporcu beslenme uzmanı ve entegre sağlık koçu Nicole Linhares Kedia şöyle diyor: “Bu üçlü —kompleks karbonhidrat, protein ve lif— kan şekeri dengesini, sağlıklı bağırsak florasını ve iltihaplanmanın azalmasını destekler; bunların hepsi hücresel uzun ömür için kritiktir. Benim sporcularla ve yüksek performanslı bireylerle yaptığım çalışmalarda, dayanıklılığı artırmak ve toparlanmayı optimize etmek için günlük baklagil tüketimini sıkça öneriyorum. Ancak uzun ömür açısından bakıldığında, faydaları daha da derin. Yaşlandıkça yağsız vücut kütlesini korumaya, kardiyovasküler riski azaltmaya ve insülin hassasiyetini artırmaya yardımcı olur — üstelik hayvansal proteine bağımlı kalmadan.”
Uzun yaşam diyetinin bir diğer önemli adımı da ağır şekilde işlenmiş gıdalardan kaçınmak. Steadfast Nutrition’un kurucusu ve sağlık uzmanı Aman Puri şöyle açıklıyor: “Bu diyetin temel ilkesi, dondurulmuş ya da hazır gıdalar, gazlı içecekler ve fast food gibi işlenmiş yiyeceklerin diyetten çıkarılmasıdır. Bu tür ürünler, sağlıksız trans yağlar, sodyum ve ilave şeker açısından yüksektir ve diyabet, obezite ve kalp hastalıkları riskini artırabilir. Bitkisel bazlı gıdalar ise genellikle daha az sağlıksız yağ ve kalori içerir, bunun yanında lif, vitamin ve mineraller açısından zengindir. Bu besin öğeleri kilo ve lipid düzeylerini dengelemeye yardımcı olur, böylece kronik hastalıkların gelişme olasılığı azalır.”
Uzun yaşam diyetinin temel ama çoğu zaman göz ardı edilen bir ilkesi de, sadece ne yediğiniz değil, ne zaman yediğinizdir. Kedia şöyle açıklıyor: “Mavi Bölgeler'de yaşayan insanlar doğal olarak zaman sınırlı beslenme uygular — günlük kalorilerinin çoğunu günün erken saatlerinde alır, son öğünlerini gün batımından çok önce bitirirler. Bu beslenme biçimi, vücudun metabolizmayı, hormon salımını ve hücresel onarımı yöneten iç biyolojik saatiyle uyumludur. Bu ritimle uyumlu beslenmek —genellikle 8 ila 12 saatlik bir zaman aralığında— insülin hassasiyetini artırır, iltihaplanmayı azaltır ve otofajiyi [vücudun hücresel 'temizlik' süreci] destekler. Bunların hepsi uzun ömür ve metabolik dirençle yakından bağlantılıdır. Radikal değişiklik gerektirmeyen, sadece bilinçli zamanlamaya dayanan, güçlü bir uzun ömür aracıdır bu.”
Ayrıca, yemek yeme şeklinize bilinçli bir yaklaşım benimsemek de uzun yaşam tarzının önemli bir parçasıdır. Beslenme uzmanı Deepika Rathod şöyle diyor: “Vurgulanması gereken bir diğer konu da parasempatik durumu — vücudun iyileşme alanını — aktive etmektir. Bu, sakin, dikkat dağılmayan bir ortamda yemek yediğinizde, yemeği yavaşça çiğnediğinizde ve gerçekten tadını çıkardığınızda gerçekleşir. Sadece ne yediğiniz değil, nasıl yediğiniz de sindirimi, hormon dengesini ve uzun vadeli sağlığı destekler.”
Uzun yaşam diyetinin bu son temel ilkesi, diyeti doğrudan aşan bir anlama sahiptir. iThrive’ın kurucusu ve fonksiyonel beslenme uzmanı Mugdha Pradhan şöyle diyor: “Mavi Bölgeler’den gelen uzun ömür ilkeleri arasında kişisel favorim, bir amaç bulmak. Amaç sahibi olmak hayata yön verir ve anlam katar. Bir kişi gerçekten neden yaşamak istediğini bildiğinde, nasıl yaşayacağını doğal olarak keşfetmeye başlar. Amaç duygusunu kazandıklarında, kendilerini zorlamadan daha sağlıklı beslenmeye, daha temiz rutinler kurmaya ve daha bilinçli yaşamaya başlarlar. Eğer uzun yaşamak istiyorsanız, hayatınıza bir anlam katın. Uzun yaşam zaten sizi takip edecektir.”
BU İÇERİK İLK OLARAK GQ INDIA WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.
