Zihninizi genişletmek için bir film maratonu yapmanın tam zamanı ve bu liste, dünyanın en prestijli üniversitelerinden biri tarafından oluşturuldu.
İnanması zor gelebilir ama film ve dizi izlemek zaman kaybı ya da sadece bir eğlence biçimi değildir. Gerçek şu ki, her yerde yeni bir şeyler öğrenebilirsiniz (Bill Gates bu yüzden kurgu kitapları okuyor ve dizi ve çizgi romanlar bile öneriyor) ve bazı hikâye türleri sizi daha zeki yapabilir, hafızanızı geliştirebilir ve zihninizi genişletebilir.
Christopher Nolan’ın Memento ya da Tenet gibi filmleri bu duruma iyi birer örnektir. Bu filmler dikkatinizi, anlama kapasitenizi ve detaylara odaklanma becerinizi sınar. Filmin içinde ipuçlarını birleştirip kendi sonuçlarınıza ulaşmanızı ve gelişen gizemi çözmeye çalışmanızı ister.
Bazı durumlarda bir dizi ya da film izlemek sadece bir dikkat dağıtma, rahatlama ya da stres azaltma biçimi olabilir. Ancak bu aynı zamanda bir öğrenme fırsatı da olabilir. Bu yüzden IMDb’ye göre Harvard Üniversitesi, öğrencilerine bir dizi film öneriyor. Bu öneri, onları hazırlamak ve farklı kültürleri, daha yaratıcı fikirleri ya da farklı düşünme biçimlerini keşfetmelerini sağlamak amacıyla yapılıyor.
Bunlar düşündüren, sinema tarihine damga vurmuş ve birçok şeyi tetikleyebilecek türden filmler.
Harvard’ın listesi 1800’lerden günümüze kadar uzanan, sinemanın ilk örneklerinden bilim kurguya, sanat filmlerinden yabancı yapımlara kadar uzanan 300’den fazla filmi içeriyor. İşte başlamak için en iyi örneklerden bazıları:
Bu Guillermo del Toro filmi 3 Oscar ödülü kazandı. Maribel Verdú ve Ivana Baquero’nun başrolünde yer aldığı film, 1940’ların İspanya’sında annesiyle birlikte sert ve zalim bir savaş kaptanının evine taşınan Ofelia adında bir kız çocuğunun hikâyesini anlatıyor. Ofelia burada aslında sihirli bir krallığın prensesi olabileceğini keşfeder ve ölümün ya da acının olmadığı o yere dönebilmek için tehlikeli bir dizi sınavdan geçmesi gerekir.
2 Akademi Ödülü’ne aday gösterilen bu Michael Haneke filmi, Birinci Dünya Savaşı sırasında Almanya’nın küçük bir kasabasında geçiyor. Kasabada sürekli olarak korkunç olaylar ve kazalar (ölümler, cinayetler, kayıplar, istismarlar ve daha fazlası) yaşanır. Bu durum karşısında kasaba halkı, tüm bunların birbiriyle bağlantılı olup olmadığını ve yaşanan tüm trajedilerin sorumlusu olan bir suçlunun bulunup bulunamayacağını sorgulamaya başlar.
Bu Çin filmi, Tao Zhao ve Sanming Han’ın oyuncu kadrosunda yer aldığı bir yapım. Still Life, yolları yıkılmış bir şehirde kesişen iki yabancının hikâyesini anlatıyor. Bu karakterlerden biri, yıllar önce kendisini terk eden eşini ve hiç tanımadığı kızını ararken, diğeri ise iki yıl önce aynı şehirde kaybolan kocasının başına ne geldiğini keşfetmeye çalışmaktadır.
Krzysztof Kieslowski, Red, White ve Blue adlı filmleri içeren bu ünlü üçlemenin yönetmeni ve senaristidir. Juliette Binoche, Irène Jacob ve Julie Delpy’nin başrollerinde yer aldığı bu üçleme, her filmde farklı bir temayı işler. White, karısının kendisini terk etmesinden sonra ondan intikam almak isteyen bir adamın hikâyesini anlatır. Red, sürekli başkalarının mahremiyetini ihlal eden bir yargıçla yolları kesişen bir modelin öyküsüdür. Blue ise, kocası ve çocuğunun ölümünden sonra hayatla yeniden bağ kurmaya çalışan bir kadının içsel mücadelesini konu alır.
Peter Weir’in yönettiği bu Avustralya yapımı film, BAFTA ödülü kazanmıştır. Hikâye, 1900 yılında Sevgililer Günü’nde Hanging Rock’ta yapılan bir bahar pikniğiyle başlar. Bu piknik sırasında üç öğrenci iz bırakmadan ortadan kaybolur. Kimse onlara ne olduğunu bilmemektedir, ancak bu gizemli kayboluş, kasaba halkı ve kayıp kızların aileleri üzerinde derin bir etki bırakır. Toplum, bu bilinmezlikle yaşamayı öğrenmek zorunda kalır.
Büyük İtalyan korku ustası Dario Argento’nun yönettiği Suspiria, İtalyan korku sinemasının en önemli yapıtlarından biridir. Film, Avrupa’nın en prestijli dans okullarından birine kabul edilen Amerikalı balerin Suzy’nin hikâyesini anlatır. Suzy, kısa süre içinde okulda tuhaf olaylar yaşandığını ve bu yerin öğrencileri etkileyen karanlık bir sırrı barındırdığını keşfeder. Bu sır, onun hayatını ciddi bir tehlikeye atar.
Gerçek bir olaya dayanan ve 4 Oscar kazanan bu film, All the President’s Men, Washington Post’un iki gazetecisi Bob Woodward ve Carl Bernstein’ın hikâyesini konu alır. Dustin Hoffman ve Robert Redford’un canlandırdığı ikili, Watergate skandalının ardındaki gerçeği ortaya çıkarmak için derinlemesine bir araştırma yürütür. Yayımladıkları haberler, dönemin Amerikan Başkanı Richard Nixon’ın istifasına kadar uzanan süreci başlatır.
Wim Wenders’ın yönettiği ve bir BAFTA ödülü kazanan bu klasik film Paris, Texas, yalnızca etkileyici bir hikâyeye değil, aynı zamanda kusursuz bir görüntü yönetimine de sahiptir. Harry Dean Stanton ve Nastassja Kinski’nin başrollerde olduğu film, yıllar boyunca amaçsızca dolaşan bir adamın hayatına geri dönme ve uzun süredir ayrı kaldığı oğluyla yeniden bağ kurma çabasını anlatır. Adam, oğluna yıllar önce onları terk eden annesini bulma konusunda da yardımcı olmaya çalışır.
Listede yer alan diğer önemli filmler:
Raging Bull
Taxi Driver
Hable con ella
Fanny and Alexander
The Last Picture Show
Blue Velvet
Crimes and Misdemeanors
Sex, Lies and Videotape
The Rules of the Game
Citizen Kane
The Red Shoes
Bicycle Thieves
Sunset Blvd.
Salt of the Earth
Seven Samurai
La Strada
The Red Balloon
Breathless
Viridiana
8½
Dr. Strangelove
Vertigo
A Trip to the Moon
Nosferatu
Metropolis
M
BU İÇERİK İLK OLARAK GQ MÉXICO Y LATINOAMÉRICA WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.