Yeni Kadraj: Bora Elkoca
Dergi Konuları

Yeni Kadraj: Bora Elkoca

Bora, sahnede ve ekranda yeni dünyalara kapı aralarken, en büyük zorluğun rolüne tamamen inanmakta olduğunu söylüyor. Şehir hayatından, yaşamın kendisinden ve empati kurmaktan ilham alıyor bu genç oyuncu. Şu sıralar kariyerinde acelecilik ile zamanın dengesini kurmayı da öğreniyor. Her yeni hikâye, onun iç dünyasında derin izler bırakırken, geleceğin oyuncuları için daha iyi çalışmalar ve daha kapsamlı anlatımlar sunmanın, etmenin peşinde.

Kendinden çok farklı bir karaktere bürünürken en zorlandığın taraf ne oluyor?
Rol ne kadar senden farklı ya da sana yakın olursa olsun, zor olan oynadığın role bütünüyle inanmak. Emin olmamak, bir role hayat verirken gerçekten sancılı olabiliyor. Bu his ne yaptığını bilen, işine inanan insanlarla birlikteysen çabucak geçiyor ve bu şekilde yaptığıma daha fazla güvenmeye başlıyorum.

Bugüne kadar oyunculuk kariyerin sırasında öğrendiğin ve kimsenin sana öğretemeyeceği bilgi nedir?
Oyuncu ister istemez benmerkezci izliyor, düşünüyor. İlla kendi karakteri üzerine düşünmekten bahsetmiyorum; işin bütünüyle olan bağlantısını oyunculuk ve oynanan şey üzerinden kuruyor. Bu da bir yerde mutlaka pürüzler yaratıyor. Bence kimse sandığı kadar iyi veya kötü oynamıyor. Ya da bu durum, söylendiği kadar önemli bir şey değil.

Set dışında oyunculuğunu en çok neler besliyor?
Bence şehir; hayatın içinde olmak, izole olmadan yaşamak, yaşamın çok ânına fazlaca şahitlik etmek... Bir rol oynarken tadını çıkar diye bir laf vardır; “Oğlum azıcık tadını çıkar ya!” derler. Hayatın tadını çıkartmak... En çok bu besler bence.

Genç bir oyuncu olarak kariyerinde “acele etmek” ile ve “zamana bırakmak” arasında nasıl bir denge kuruyorsun?
Zaman zaman değişiyor. Bazen daha sakin, kendine ve zamana güvenerek geçiyor. Bazen de tam tersi, her şey olduğundan daha kaotik görünüyor. Yani ister denge kur, istersen kurma; olacak olan oluyor.

Farklı hikayelerde kendini keşfederken, seni en çok hangi duygusal deneyimlerin şekillendirdi ve bunlar sahne dışında nasıl bir etki bıraktı? Hangi duygusal deneyimlerin seni en çok şekillendirdi ve sahne dışında nasıl bir etki bıraktı?
Birçok hikayeyle ve karakterle empati kurmak. Durumlar karşısında karakterin tavrını ve tepkisini görmek, onu bir insan yerine koyabilmek için kendi tepkini ve tavrını hayal etmek insanın her konuda empati yeteneğini geliştiriyor. Nuri Bilge Ceylan’ın “Ahlat Ağacı” filminde “Hayatı, kendi anlamlandırışına sığdırmaya çalışmak” gibi bir tartışma konusu açılıyordu. Mesleğimin en sevdiğim tarafı, hayatı ‘kendi anladığım kadarına sığdırmaya müsaade etmeyişi.’

Film veya tiyatro dünyasında görmek istediğin değişiklikler neler? Gelecek nesil oyuncular için hangi kapıları açmayı umuyorsun?
İyi filmler izlemek istiyorum. İyi diziler izlemek istiyorum ve tabii ki oynamak da. Kapı açma meselesine gelecek olursak eğer, elimizden ne geliyorsa yaparız.

İLGİLİ İÇERİKLER GQ Mayıs 2025
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası